Güncelleme Tarihi:
İnce, Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde eşi Ülkü İnce ile vatandaşları selamladı.
"Cahit Sıtkı Tarancı'nın hemşehrileri", "Ziya Gökalp'in torunları", "Ahmet Arif'in kardeşleri" diye seslendiği vatandaşlara, Tarancı'nın "Memleket isterim" ile Ahmet Arif'in "Hasretinden prangalar eskittim" şiirlerinden mısralar okuyan İnce, 15 yaşında Yalova'dan Rize'ye giderken Diyarbakırlı Ahmet Arif'in bu şiirini ezberlediğini, 15 yaşında ezberlediği şiiri 40 yıl sonra Diyarbakırlılara cumhurbaşkanı adayı olarak okuduğunu belirtti.
İnce, Diyarbakır'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bugün buraya sizi kandırmaya, aldatmaya ya da baldıran şerbeti içmeye gelmedim. Bugün buraya ramazan şerbeti, meyan şerbeti içmeye geldim." ifadesini kullandı.
'BARIŞACAĞIZ, BÜYÜYECEĞİZ, BÖLÜŞECEĞİZ'
"Türkiye'nin çok ciddi sorunları var. Cari açık 55 milyar dolar. Mutfaktaki enflasyon yüzde 30, 250 milyar dolarlık ithalatı var. Gençlerin yüzde 20'si işsiz ve Türkiye kuşatılmış durumda." diyen İnce, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda Türkiye'yi yönetenler Ankara'dan yönetmiyor, Brüksel'den Washington'dan yönetiyor. Türkiye'nin ciddi problemleri var. Başından beri öneriyorum. Dedim ki 3 B. Bir barışacağız dedim, hemen barışacağız. İki büyüyeceğiz, ekonomik olarak büyüyeceğiz. Yani üretim ekonomisine geçeceğiz, fabrikalar açacağız, kıraathanelerde bedava kek ile zaman dolmaz. Çay, kek, beleş, gündüz kek ile geçiştirdin, akşam eve gittin, yemek ne olacak? Onun için tarıma dayalı sanayiyi geliştireceğiz. Ekilmeyen tarım alanlarını ekeceğiz. Meralarımızı atıl olmaktan kurtaracağız. İş gücü, gençler. Derdim gençler. Sanayimizin yüzde 25'i atıl. Onu işlevsel hale getireceğiz. Refahımız artacak, zenginleşeceğiz. Üçüncü olarak bölüşeceğiz. Adil bölüşeceğiz. Adil olacak her şey."
İlkeli bir siyasetçi olduğunu ifade eden İnce, zaman zaman kendi partisi ile de ters düştüğünü anlattı.
Cumhurbaşkanı adayı olduğunda CHP rozetini çıkardığını, Türk bayrağı rozetini taktığını aktaran İnce, "Türkiye'de siyaseti uzlaştıracağım, siyaseti barıştıracağım, siyaseti normalleştireceğim." dedi.
İnce, cumhurbaşkanı adaylarını da ziyaret ettiğini anımsatarak, "Amacım siyaseti yumuşatmak, gönüller arasında köprü kurmak, amacım milleti barıştırmak. Amacım 81 milyonu bir şemsiye altında toplamak." şeklinde konuştu.
'ÇÖZÜM YERİ TBMM'
"Bu sorunu nasıl çözeceğiz?" sorusunu yönelten İnce, şöyle devam etti: "Adını da koyalım 'Kürt sorunu'. Bir, "Kürtler onore edilmek istiyor, Türklerin de kaygıları var. Türklerin kaygılarını gidereceğiz, Kürtleri de onore edeceğiz. İki, samimi olacağız. Gizli kapaklı görüşme yok, çözüm yeri TBMM'dir, başka bir yer değil. Üç cumhurbaşkanı olduğumda TRT'nin kanallarından birini bu işe ayıracağım, tartışma programı olacak. Zaten bir işe yaradığı yok TRT, bari bir işe yarar. Herkes gelecek, 24 saat yayın yapacak, tartışacak insanlar, neyi istiyorsa tartışacak, dil meselesini tartışacak. Ben biliyorum ki; içinizde solcular, muhafazakarlar, anlaştığınız yer dil meselesi ama anlaşamadıklarınız da var. Kendi aranızda da anlaşamıyorsunuz. Anlaştığınız yerlere beni de yazın, ben de oradayım, anlaşamadığınız yerleri de çözeceğiz. Bakınız sorunu çözmek mi istiyoruz, oy mu istiyoruz? Ben oy değil, sorunu çözmek istiyorum. Onun derdi oy, benim derdim barış, huzur, uzlaşma, çözüm."
"O miting yaparken ben bu boşluğu değerlendirdim. Başak Hanımla kısa bir görüşmemiz oldu. Gayet güzel geçti. Bu siyasi bir görüşme değildi." ifadelerini kullanan İnce, insani bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. Başak Demirtaş'ın da kendisi gibi öğretmen olduğunu anımsatan İnce, "Bir kadın ve öğretmen dayanışması şeklinde yaptık. Sayın Emine Hanım da aynı durumda olsa onu da ziyaret ederdim bir kadın olarak. Sayın Karamollaoğlu'nun eşi Ayşe Hanım da aynı durumda olsaydı onu da ziyaret ederdik. Gayet güzel sohbet ettik." dedi.