Muhaliflerden Rektör'e eleştiri

Neredeyse tırnak kontrolü yaptıracak

Profesör Dr. Kemal Alemdaroğlu'nu ‘baskıcı ve otoriter’likle suçlayan bir grup öğretim üyesi, hafta içinde yaptıkları toplantıda Rektör'ü topa tuttu. Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Tanör, Hukuk Fakültesi'nin tarihi misyonunu hatırlatarak, bugüne kadar hiçbir baskıya boyun eğmediğini söyledi ve ‘‘Böyle despot müsveddeleri ile bir yere varamazlar’’ dedi.

Prof. Dr. Tanör, ‘‘Atatürkçülük gibi evrensel bir kültürü bile onbaşıcı bir biçime sokmayı başardılar. Atatürkçülük modern ideolojidir. Atatürkçülük adına müsamereciliğe karşıyım. Atatürk ticaretine de karşıyım. Bu izcilik, yavrukurtçuluktur’’ diye konuştu.

Prof.Dr. Tanör 19 Mayıs'ta öğretim üyelerinin yaptığı yürüyüşe de değinerek, şunları söyledi:

‘‘Bu yürüyüşün gerçek amacı üniversite bahçesinde bulunan bir heykelin 45'inci yapılış yıldönümü imiş. Hangi ülkede öğretim üyeleri bir heykelin yapılış yıldönümünde ‘rap rap' diye yürür. Bütün bunların yüzünden, çok sevdiğim 10'uncu Yıl Marşı'nı söyleyemez duruma geldim.’’

Prof. Dr. Tanör, haksız yere bazı kişilerin profesörlüğe yükseltildiğini, bazı öğretim üyelerine hukuka aykırı olarak disiplin cezaları verildiğini, memurlara yönelik kılık-kıyafet kanununa ise öğretim üyelerinin uymasının zorunlu kılındığını vurguladı. Prof. Dr. Tanör, ‘‘Kılık kıyafetle ilgili bir genelge tüm öğretim üyelerine dağıtılarak, neredeyse tırnak kontrolu yapılacak. Öğretim üyeleri Tapu Kadastro memuru gibi görülüyor’’ diye konuştu.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi eski dekanı Prof.Dr. Aysel Çelikel de, ‘‘Çağdaşlık adına, çağdışı yöntemlerle bu gelişmeler oluyorsa biraz düşünmek lazım. Birçok öğretim üyesi üniversiteden ayrıldı. Vakıf üniversiteleri ve diğer üniversiteler ayrılan bu öğretim üyelerini alırken İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kemal Alemdaroğlu'na çok şey borçlular. Bütün bu gelişmeleri, tepkileri, 5-6 öğretim üyesinin tepkisi olarak sınırlandırmak yanlıştır’’ dedi.

Öğretim Elemanları Sendikası Başkanı ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İzzettin Önder ise ‘‘Rektörlük, dekanlık makamları karar mercii olmaktan çıkmalı’’ diye konuştu.

Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Burhan Şenatalar da, ‘‘Hukuku, demokrasiyi çiğneyerek, ne özerk üniversite kurulur, ne de demokratik bir ülke’’ dedi.

Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldızhan Yayla ise üniversitelerin demokratik yapıya sahip olması gerektiğini, örgütlenmenin yetersizliği nedeniyle bu tür sorunlarla karşılaşıldığını belirtti.