Güncelleme Tarihi:
İlk olarak kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Bu fotoğrafta Gazi Mustafa Kemal silah arkadaşları ve Latife Hanım Cumhuriyetimizin kuruluşundan hemen önce çocuklarla sohbet ediyorlar.
Bu, çocuklarımızın kuruluştaki önemi göstermesi bakımından çok değerli.
Bir başka fotoğraf, o da yine Kurtuluş savaşımız sırasında bir grup çocuk umutla Gazi Mustafa Kemal’i bekliyorlar.
Fakat bu çocukların giyimine kuşamına baktığımızda nereden nereye geldiğimiz bakımından çok büyük öneme haiz.
Bu da meclisimizin açıldığı gün. Yine Gazi Mustafa Kemal’i Meclis’in önünde bekleyen çocuklar…
TBMM çocuklarla birlikte en çok da çocuklar için açılmıştır… Cumhuriyet en çok da çocuklar için ilan edilmiştir.
GENELKURMAY BAŞKANI YOKTU, BAŞBAKAN KÜRSÜYE FOTOĞRAFLARLA ÇIKTI / Foto Galeri
Özel, özel oturumda yok |
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Necdet Özel, TBMM Genel Kurulu’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yapılan özel oturuma katılmadı. Kuvvet komutanları ise Genel Kurul’da kendilerine ayrılan bölümde yerlerini aldılar. Özel,sabah ise Birinci Meclis’te yapılan tören ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in kutlamaları kabul törenine katıldı. GEÇEN YIL KATILMIŞTI Asker, 2007 seçimlerinden sonra o tarihteki adıyla DTP’lilere tepki olarak Meclis’teki yemin törenine ve özel oturumlara katılmamıştı. Bu durum geçen yıl değişti. Özel ve komutanlar, geçen yıl 1 Ekim’deki Meclis’in açılışına ve 23 Nisan’daki özel oturum ve resepsiyona katılmışlardı. Geçen yıl BDP’liler, tutuklu milletvekillerini gerekçe göstererek özel oturuma ve resepsiyona katılmamışlardı. / ANKARA |
BAŞBAKAN'IN KONUŞMASINI CHP VE MHP ALKIŞLAMADI
Başbakan Erdoğan konuşmasını bitirdiğinde AK Parti sıralarından alkış yükseldi ama CHP ve MHP alkışlamadı. BDP'den ise Sırrı Sakık ve Ahmet Türk dışındaki vekiller alkışlamadı.
Bakanlar Kurulu üyelerinin ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak'ın konuşmalarını alkışlamamaları dikkat çekti.
KILIÇDAROĞLU: 8 VEKİLİN İÇERİDE GEÇİRDİĞİ KAÇINCI 23 NİSAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi:
24 Nisan 1920 günü Mustafa kemal paşa TBMM’de kürsüye çıkar ve bir konuşma yapar. O konuşmada kullandığı bir cümle Meclisin asli görevini bize hatırlatıyor.
Şöyle diyor Mustafa kemal paşa: “Mecliste yoğunlaşan milli iradenin doğrudan doğruya vatanın mukadderatına el koyduğunu bilmek temel ilkedir.”
Bu meclisin kullandığı yetki yazılı hükümlerle bir olmayan bir ruhtan, istiklal ateşinden kaynaklanıyordu.
O kurumun ruhu Kuvay-ı Milli’ydi. TBMM’nin 23 Nisan 1920’de kendisine görev olarak tayin ettiği vatanın mukadderatına el koyma görevi 23 Nisan 2013’te bu meclisin omuzlarında bütün ağırlığı ile durmaktadır.
Bu meclis özgürlükçü, kurucu, devrimi ve milliyetçi meclistir.
Olmazsa olmaz kavramın adı ise hukuktur. Bu meclis kendisini hukuka borçludur. Anadolu ve Rumeli Müdafa-i hukuk cemiyetlerini çok iyi bilmek zorundayız.
Bu meclisin kendi hukukunu sorumluluğunu devretmeye hakkı yoktur.
Çünkü gasp edilen hak ve hukuk milletindir.
8 üyesi, hapse atılmış bir meclisini itibarı doğal olarak kaybolmaz mı. Bu arkadaşlarımızın içeride geçirdiği kaçıncı 23 Nisan bu.
TBMM olarak kendi kişiliğimize yabancılaşmaya hakkımız yoktur.
Bu bayram özbeöz milletin bayramıdır. 23 Nisan 1920 hem zihinlerde hem gönüllerde hem de dillerdedir. Dilmeye kimsenin ne gücü ne de cesareti yeter. Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti, tıpkı TC gibi…
BAHÇELİ: TARİHTEN DERS ÇIKARMAK PAHA BİÇİLMEZ ÖNEMDE
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise şöyle konuştu:
TBMM’nin açılışını anlamak için 23 Nisan 1920’ye gelene kadarki vakaları iyi tahlili etmek gerekmektedir.
Tıpkı bugünkü gibi demokratikleşme, reform ve barış sözleri dün sömürgeci zihniyetin bölmek için kullandığı propaganda araçları arasında yer almıştır.
Başta anadil talepleri özerk yönetim istekleri olmak üzere eninde sonunda bizi mağlubiyetle yüz yüze bırakmış ve boynumuzu bükmüştür.
Bu atalet ve kördüğüm içinde çözüm isteyenler Balkanlara çullanmışlar, çözüm bekleyenler kutsal topraklara üşüşmüşlerdir.
Emperyalizmin kanlı dişlileri milletçe sahip olduğumuz kaynakları yutmak için elinden gelen vicdansızlığı sergilemiştir.
Bunun için tarihten ders çıkartmak ve aynı hataları tekrarlamamak paha biçilmez önemdedir.
Bu tarihi hakikatlerin yanı sıra 1914’ten İstanbul’un işgaline kadar geçen süre Büyük Millet Meclisi’nin mayasını çalmış temellerini atmıştır.
Mondros’tan dönen heyet devletin kurtulduğunu müjdelemiştir. Bu heyet göre İstanbul’a tek bir düşman askeri dahi çıkmayacaktı.
Ne var ki çok kısa sürede düşman postallarının memleketin her yerine nasıl ulaştığı açıkça görülmüştür.
Büyük Millet Meclisi’nin şartlarını oluşturan asalet meselelere güdük bir açıdan bakmadığı için her zaman vizyoner olmuş Türk milletinin kaderine leke sürdürmemiştir.
İlk meclis Türk milletine mensubiyetin arkasından inanmanın demokratik platformu ve eşsiz bir destanıdır.
Ne hazindir ki meclisimizin kuruluşundan geçen 93 yıl sonra milli birliğimiz tahrip edilmeye çalışılmaktadır.
Vatanımızın bölünmez bütünlüğü gazi meclisin kırmızı çizgilerindendir.
Hiç kimse ilk meclisi yanlış yorumlamamalıdır. Hiç kimse milliyetçi kahramanların dönemsel olarak kullandıkları ifadeleri başka yolu çekmemelidir.
KIŞANAK: HER BİRİMİZE DÜŞEN GÖREV DEMOKRASİYİ VE BARIŞI İNŞA ETMEK
Bahçeli'den sonra kürsüye BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak geldi. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genel Kurul'da olmadığı için konuşmayı Kışanak yaptı.
Kışanak konuşmasında şunları söyledi:
93 yıl önce kurulan ilk Meclis çoğulculuk esasıyla oluşturuldu
Kadim Anadolu ve Mezopotamya halkları ortak bir gelecek için kader birliği yaptı
1921 anayasasında temsilde çoğulculuk esas alındı
Madımak’ta yakılan sadece insan bedeni değil kardeşlik türküleri oldu
Kürt halkı inkar, baskı ve asimilasyon politikalarına karşı büyük bedeller ödeyerek insanlık mücadelesi yürüttü
Özgür yarınlar bu mücadelelerin üzerine inşa edilecektir
Cumhuriyetin kuruyuşundaki kapsayıcılık bize yeni bir gelecek kurmak konusunda ışık tutmaktadır
Bu parlamentoda her birimize tarihi bir görev düşüyor. O da demokrasiyi ve barışı inşa etmektir
600 çocuk oyun oynarken patlayan bombalar yüzünden hayatlarını kaybettiler.