Muğla Cezaevi'ndeki 'çocuk istismarı' TBMM gündemine taşınıyor
Güncelleme Tarihi:
Radikal muhabiri İsmail Saymaz'ın dün yayınlanan İHAK raporu haberiyle gündeme oturan Muğla Cezaevi'ndeki çocuk istismarı iddiaları Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşınıyor.
CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Türkiye İnsan Hakları Kurumu'nun (İHAK) raporunda yer alan bulguların çok vahim olduğunu belirterek, konuyu parti olarak TBMM'de de gündeme getireceklerini söyledi.
Demir, daha önce Özgür Özel ve Veli Ağbaba ile kurdukları CHP Cezaevleri Komisyonu'nun da Muğla Cezaevi'ndeki kötü koşullar üzerine eğildiğini belirterek, "Savcılık ve Adalet Bakanlığı'nın devreye girmesiyle biri cezaevinde cinsel istismara uğrayan çocuklarla ilgili, biri de bu durumda ihmali olduğu öngörülen görevlilerle ilgili iki dava açıldı. Hatta görevlilerin davası 24 Aralık'ta başlayacak. Baro ve Valilik makamları davanın takipçisi" diye konuştu.
SEKİZ ÇOCUKTAN ÜÇÜ YABANCI UYRUKLU
Dün İHAK raporunun yayınlanmasının ardından Muğla Cezaevi'ni ziyaret ettiğini belirten Demir, koşulları şöyle anlattı:
"İki koğuşta, cinayet, hırsızlık, gasp gibi suçlardan sekiz çocuk tutuklu kalıyor. Bunlar genellikle açlık sınırının altındaki ailelerden ve dağılmış ailelerden gelen çocuklar. Asıl ilginç olanı sekiz çocuktan üçü yabancı uyruklu. Biri Afganistan, biri Pakistan, biri de Suriye'den."
Cumhuriyet Halk Partisi olarak çocukların cezaevinde tutulmak yerine rehabilite edilmesi gerektiğini savunduklarını da vurgulayan Demir, "Bu durumu raporlaştırıp TBMM'de gündeme getireceğiz ve Tekirdağ Milletvekilimiz Candan Yüceer başkanlığındaki Kadın ve Çocuk Hakları İnceleme ve İzleme Komisyonumuz aracılığıyla gündemde tutacağız" dedi.
TİŞÖRT SIYIRARAK ŞİDDET DENETİMİ
İsmail Saymaz'ın dün yayınlanan haberinde Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu dört çocuğa işkence yapıldığına ve cinsel saldırıda bulunulduğuna ilişkin İHAK raporundan alıntılara ver verilmişti.
Rapora göre, cezaevinde kapasitenin iki katı tutuklu kalıyor, şiddet olaylarının denetimi için çocuklardan sabah ve akşam sayımlarında tişörtlerini ve pantolonlarını sıyırması isteniyor.
Çocuklar kendi aralarında boyunlarından tutarak 'bayıltmaca' adlı bir oyun oynuyor. Ayrıca çocuklarla yetişkinler aynı koğuşa konuyor. Raporda, "Çocukların yetişkinlerden ayrı tutulmasına ilişkin hükümlere rağmen bazı çocukların, kurum iç hizmetlerinde çalışan yetişkin mahpusların kaldığı işçi koğuşunda tutuldukları öğrenilmiştir ki bu durum, çok kısa bir süre devam etmiş olsa dahi kabul edilemez niteliktedir" deniliyor.
