Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2001 00:00
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara tarafından hazırlanan "deprem hutbesi", Kurban Bayramı'nda tüm camilerde okutulacak.
Prof. Dr. Işıkara, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca Kocatepe Camii Konferans Salonu'nda düzenlenen il müftüleri seminerinde din görevlilerine deprem konusunda bilgi verdi. Hazırlanan hutbenin okunmasından sonra müftülerin depremle ilgili sordukları bazı sorular Işıkara'yı kızdırdı. "Kudret ilmi karşısında, müspet ilimin gücü nedir?" ve "Çin'in komünist lideri Mao, bütün Çinlileri zıplatarak, ABD'de bir deprem yaratmak istediği doğru mu?. Bunun fizik kuralları içindeki yeri nedir", "Bazı yabancı güçlerin Marmara depremi öncesinde geliştirdikleri bir silahı denedikleri doğru mu" gibi sorularına sinirlenen Işıkara "Siz bizi hiç dinlemiyor musunuz. Hutbeyi okudum ondan da hiçbir şey anlamamışsınız" karşılığını verdi.
Deprem Allah'ın cezası değil
Hazırlanan hutbede depreme karşı alınması gereken tedbirler sıralanırken, kainatın işleyişinin Allah'ın sonsuz kudretiyle belirlediği kanunlara göre cereyan ettiği, bu kurallara "sünnetullah" denildiği ifade edildi. Depremin de bu kanunlara uygun olarak meydana geldiğinin belirtildiği hutbede, ancak depremin olumsuz sonuçlarının önlenmesi ya da hafifletilmesi için insanların tedbir alması gerektiği vurgulandı.
Hutbede, şöyle denildi: "Allah, tabiat hadiseleri için bazı kurallar koymuştur. İnsanların bu kurallara uygun olarak hareket etmeleri gerekmektedir. Eğer, dere yataklarına ev yaparsanız, selin evleri önüne katmasını Allah'ın bir cezası olarak değerlendiremezsiniz. Keza, fay hattı üzerinde olduğu bilinen yerlere depreme dayanıklı evler yapmazsanız, depremde evlerin enkaz haline gelmesini Allah'ın cezası olarak addedemezsiniz. Bunlar, insanların ihmallerinin açık neticeleridir. Sünnetullah'a uygun sonuçlardır. Bütün bunlarla birlikte depremleri Allah'ın belirli bir kesime cevabı ve cezası olarak görmek de son derece yanlıştır. Bu tarz değerlendirme, sorumluluktan kaçmak, suçu başkalarına atıp rahatlamak ve deprem gerçeğinin insana ilişkin maddi ve somut gerçekleriyle yüzleşmekten çekinmektir."
Hutbede, depremin vaktinin ve yerinin Kuranıkerim'de yer aldığı yönündeki söylentilere rağbet edilmemesi için de uyarıda bulunuldu.
Nuri Yılmaz: Hizbullah camilerden temizlendi
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ise konuşmasında bazı basın organlarında yer alan Hizbullah terör örgütüyle mücadele etmek amacıyla Güneydoğu Anadolu'daki camilerde "asker imam görevlendirileceği" yönündeki haberleri değerlendirerek "Hizbullah terör örgütünün gündemde olmasından hareketle bazı basın organlarında başkanlığımızın Güneydoğu Anadolu ile olarak hazırlanan müfettiş raporlarının neşredilmesini üzüntüyle karşılıyoruz" dedi.
Yılmaz, şöyle konuştu: "İşin aslı şudur; söz konusu haberlere konu olan müfettiş raporları, 1 yıl öncesinde hazırlanmıştır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan genel ve özel denetimler sonucu tek rapor da bundan ibaret değildir. Bu rapordan ayrı Hizbullah terör örgütünün faaliyetlerinin önlenmesi ve bölgede daha etkin, verimli, yaygın din hizmetinin sunulması için teftiş kurulunda 17 rapor daha hazırlanmış ve teklifler sunulmuştur.
Üzerinden 1 yıl geçtikten sonra müfettişlerimiz tarafından hazırlanan raporların başkanlığımız bilgisi dışında basın aracılığıyla yayınlanmasını üzüntüyle karşılamaktayız. Başkanlık olarak Hizbullah terör örgütü ortaya çıktıktan sonra Güneydoğu Anadolu'daki terör örgütlerine karşı mücadele ve çalışmamız, istikrarlı bir şekilde devam etmektedir. Bölgede yaptırılan genel ve özel ve genel denetimler sonucu alınan tedbirler neticesinde şu an bölgedeki camilerimizde Hizbullah terör örgütü faaliyetleri son bulmuştur." (aa)