Güncelleme Tarihi:
Bakan Mehmet Müezzinoğlu, Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı İtalya’nın ev sahipliğinde Roma’daki Sağlık Bakanlığı tesislerinde gerçekleştirilen Akdeniz'de Sağlık Konferansı’na katıldı. Müezzinoğlu, İtalya Sağlık Bakanı Beatrice Lorenzin’in açış konuşmasını yaptığı ve 5 ülkenin sağlık bakanlarının katıldığı konferansta “Göç ve Sağlık” ile “Yaşam Tarzı” başlıklı oturumlarda birer konuşma yaptı.
Teknolojide yaşanan baş döndürücü gelişmelere paralel değişen yaşam standartları, ekonomik sebepler, çeşitlenen eğitim ihtiyaçları ve insanların seyahat etme özgürlüklerinin, ülkeleri birbirine daha da yakınlaştırmış olduğunu söyleyen Bakan Müezzinoğlu, “Bu da dünyayı artık küresel bir köy haline getirmiştir. Ülke sınırları Avrupa’da olduğu gibi birçok yerde artık sadece haritalarda kalmıştır. Bu gelişmeler insanların sık seyahat etmelerini ve yer değiştirmelerini, hatta yerleşmek için göç etmelerini de kolaylaştırmıştır” diye konuştu.
Her yıl dünya nüfusu kadar insanın, çeşitli sebeplerle seyahat ettiğini ve bunlardan önemli bir kısmının da kalıcı olarak yer değiştirdiğine dikkat çeken Bakan, “Şüphesiz alınan her göçle birlikte, ülkelere sadece insan kütlesi değil, bir çok sorun da girmektedir (barınma beslenme gibi ekonomik sıkıntılar, iletişim, sosyal entegrasyon sorunu vb.) Ama bunların içinde en önemlilerinden biri sağlık sorunudur. Hem göçmenin kendi sağlığı, hem de girdiği ülkeye beraberinde getirdiği sağlık tehdidi” ifadelerini kullandı.
Bu sorunların bir çoğunun, ülkelerin göç politikaları çerçevesinde planlı göç alması durumunda kendi ölçeklerinde yerel imkanlarla baş edilebilir olduğunu belirten Müezzinoğlu, “Ancak bazen Türkiye’de bizim yaşadığımız gibi, sizin dışınızda gelişen mücbir sebeplerden dolayı öyle bir dilemmayla (ikilemle) karşı karşıya kalırsınız ki, ne karar alsanız altından tek başına kalkmanız mümkün değildir. İşte bulunduğu coğrafyada Türkiye’nin tam olarak karşılaştığı durum da budur” dedi.
ZOR OLAN KAPILARI GÖÇMENLERE AÇMAKTIR
Sadece Suriye’de 3 yıldan uzun süredir devam etmekte olan savaş boyunca Türkiye’ye büyük bir göçün yaşandığını anlatan Bakan Müezzinoğlu, “Ya kendinizi ve ekonominizi düşünüp kapılarınızı kapatarak haber bültenlerinden, bu insanların acı sonlarını ve trajedilerini izlemeye devam edeceksiniz ki bu kolay olandır; ya da zor olanı seçip kapılarınızı ve kalbinizi ihtiyaç sahiplerine açarak çevrenizdeki yaşanan bu insanlık dramına seyirci kalmadığınızı göstereceksiniz. İşte Türkiye’nin yaptığı da budur. Çünkü bizim inancımız, zor durumda kalana yardım etmenin bir insanlık görevi olduğunu öğütlüyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin, etnisite, dil, din ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın, 1,5 milyondan fazla Suriyeli, bir hafta içinde Kobani’den giren 200 bin kişiyle birlikte 300 bine yakın Iraklı ve Ezidi ile toplamda 1.8 milyon civarında göçmene kucak açtığını belirten Müezzinoğlu, “Öyle ki Kilis, Suruç gibi sınırdaki bazı yerleşim alanlarımızdaki göçmen nüfus, yerli nüfusu geçmiş durumda” bilgisini de paylaştı.
GÖÇMENLERE MODERN KAMPLAR
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak bu göçmenlerin bir kısmının barındırabildiği son derece modern kamplar kurduklarını aktaran Sağlık Bakanı, “İçinde sağlık merkezinden, eğitim çağındaki çocukların kendi dillerinde eğittim gördükleri okuluna kadar her türlü imkan var, ama yeterli mi derseniz tabii ki değil. Kobani’den gelen 60 bin kadar insanın bir günde sınırınızdan giriş yaptığı gerçeğini göz önüne alırsanız, bu büyük insan göçüyle tek başına başa çıkmak, akşamdan sabaha ihtiyaçlarını karşılamak hiç de kolay değil” diye konuşmasını sürdürdü.
Bu zamana kadar Suriyeli ve Iraklı göçmenlerin ibate, iaşe ve sağlık hizmetleri için hükümetin yaptığı harcamanın 4 milyar doların üstüne çıktığını söyleyen Müezzinoğlu, “Bunun yanında aldığımız Uluslararası yardım miktarı ise çok sınırlı: 150- 200 milyon dolar civarında” dedi.
AB’NİN FON AYIRMASI MEMNUN EDİCİ
Birkaç gün önce aldıkları bilgiye göre AB'nin bu amaçla kullanılmak üzere 70 milyon dolarlık bir fon ayırmış olduğunu duymaktan memnun olduklarını ifade eden Müezzinoğlu, “Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki 3 yılı aşkın zamandır bu konuda diğer uluslararası kuruluşlardan ve dostlarımızdan yeterli desteği görmüş değiliz” diye konuştu.
Bakanlığının, Türkiye’ye gelen bu misafirlere hiçbir ayırım yapmaksızın mümkün olan en üst seviyede sağlık hizmeti sunduğunu anlatan Mehmet Müezzinoğlu, “Öyle ki, tedavi hizmetlerinin yanı sıra çevre sağlığı, bulaşıcı hastalıklar, aşılama, anne ve çocuk sağlığı, üreme sağlığı, tüberküloz, kanser, ruh hastalıklarıve acil durum sağlık hizmetleri gibi birçok konuda, kendi vatandaşlarımıza sunduğumuz tüm hizmetlerden onlar da ücretsiz faydalanmaktadırlar” bilgilerini de aktardı.
Bakan, göç hareketlerinin yalnızca bir ülkenin sorunu olmadığını; çok boyutlu bir olgu olduğunu ve bütüncül bir yaklaşım gerektirdiğini de ekleyerek, “Gerek göçü ortaya çıkaran nedenlerle ve gerekse getirdiği sorunlarla baş edebilmek için, ülke içinde ve dışındaki paydaşlarla dayanışma içinde birlikte güç birliği yapmayı gerektirir” dedi.
Müezzinoğlu, Türkiye’de barındırdıkları göçmenlere hizmetlerin sunulması noktasında AB ile de işbirliğini geliştirmekten ayrıca mutluluk duyacaklarını da ifade etti. Müezzinoğlu ikinci başlıktaki konuşmasında ise, obezite, tütün ve alkol sorunlarına dikkat çekerken, bu konulara ve spora teşvike ilişkin mücadele çalışmalarına da değindi. Bakan, 1 metre bisiklet yolu yapan yerel yönetimlere, bir bisiklet hediye edeceklerine ilişkin projeyi de burada anlattı.