Güncelleme Tarihi:
Olay, Gebze ilçesinde 2 Nisan 2019 tarihinde meydana geldi. Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmeddin Kuyucu, o dönem 17 yaşındaki 11'nci sınıf öğrencisi F.Ç. tarafından makam odasında bıçaklandı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Kuyucu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. F.Ç. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hakkında 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi ile tasarlayarak kasten öldürme' suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan F.Ç.'nin yargılanmasına devam edildi. Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya F.Ç. tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemi ile katılırken, öldürülen Necmeddin Kuyucu'nun eşi Gülay Kuyucu ve Kuyucu’nun kardeşleri ile iki tarafın avukatları salonda hazır bulundu.
F.Ç’ye son sözü sorulurken, “Böyle bir olay içerisinde olduğum için çok pişmanım. Buralara kadar nasıl geldi bilmiyorum. Ben hiç kaçmaya çalışmadım. Tasarlama kesinlikle yapmadım. Böyle bir şey olsa okulun dışında öldürürdüm. Bu istemeyerek olan bir olaydır. Ölenin ailesinden çok özür diliyorum. İstemeyerek yaptım, bilmenizi istedim” dedi.
Gülay Kuyucu, F.Ç.’ye en ağır cezanın verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, F.Ç.’yi 22 yıl hapis cezasına çarptırırken, cezada herhangi bir indirim yapmadı.
KARARA İTİRAZ EDİLECEK
Duruşmanın ardından açıklama yapan Kuyucu ailesinin avukatı Murat Altun, “Hocamızın bugün itibariyle karar duruşması yapıldı ve yargılama neticelendi. Yargılama neticesinde suça sürüklenen çocuğun 22 yıl hapis cezasına karar verildi. Mahkeme suça sürüklenen çocuk hakkında takdir indirim uygulamadı. Ancak suçu tasarlayarak suçu işlemediği kanaat getirildi. Gerekçesi daha sonra açıklanacağı için şu an gerekçesini bilemiyoruz ama kamu görevlisi öldürülmesi suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında 22 yıl hapis cezası verildi” dedi.
Cezaya itiraz edeceklerini ifade eden Murat Altun, “Biz bu suçun tasarlanarak işlendiği kanaatindeyiz. Kaldı ki kamu vicdanının rahatlaması adına eğitim camiasının rahatlaması adına öğretmenlerimizin bundan sonra görevlerini daha iyi ifa edebilmesi adına biz burada aslında cezanın en üst hadden verilmesi gerekli düşüncesindeyiz. Dolayısı ile cezanın en üst hadden verilmemesi dolayısıyla yine tasarlama yönünden hüküm kurulmaması tasarlama olmadığı yönünde mahkeme kararı açısından bu karara itiraz edeceğiz. Burada aslında tasarlanmanın varlığı doğrudan belki bu cezanın yükselmesine kriter değil ama oluş noktasında tasarlamanın varlığının sabit olduğu düşüncesindeyiz. Suçun işleniş biçimi, oluş yeri, olma şekli değerlendirildiğinde aslında burada cezanın yüksek hadden verilmesi elzem olduğu gerekli olduğu kanaatindeyiz” diye konuştu.