Güncelleme Tarihi:
Turizmci Yasemin Yılmaz üniversite yıllarından beri hayvan hakları için çalışıyor. Hayvan barınaklarını ziyaret eden, doğal afetlerde can dostları kurtaran, ormanlardaki hayvanları besleyip sahiplendiren, tüm gelirini hayvanlar için harcayan Yılmaz’ın hayatı geçen yıl Hopa’da terk edilmiş bir TIR dolusu at bulunmasıyla değişti. Yarısı ölmüş yarısı ölmek üzere olan atlar, Kırgızistan’a düğün yemeği olarak gidiyordu. Yılmaz, Artvinli hayvanseverler ile atları ‘evlat’ edindi. O gece doğan bir ata ise ‘Mucize’ adını verdi. Birkaç hafta sonra terk edilmiş bir TIR daha bulundu. Yasemin Yılmaz, Haydiko Derneği ile birlikte atlar için bir çiftlik kurdu. Adını da ‘Mucizeler Diyarı’ koydu.
HAYVAN HAKLARI SAVUNUCUSU
Hayvansever Yasemin Yılmaz’ı İstanbul’da yakalıyoruz ve yıllardır gittiği Avcılar Barınağı’nda buluşuyoruz. Yılmaz başlıyor hikâyesini anlatmaya:
BİR KAP SU VE MAMA
Hayvan hakları konusunda o dönemden bu döneme ne değişti diye sorduğum Yılmaz şöyle yanıtlıyor: “Aslında hiçbir şey değişmedi. Yöntemler değişti ancak yıllardır iki talebimiz var ilki satın alma sahiplen, ikincisi herkes evinin önüne bir kap su ve mama koysun. Maalesef pek çok belediye o dönemden bu döneme yasa tanımaz hareketlerine devam ediyor. Biz de hayvanlar için mücadeleye devam ediyoruz.”
KEDİ-KÖPEK BAKARKEN...
Yılmaz’ın işi gereği hareketli olan hayatı, Hopa’da bir TIR’ın içerisinde bulunan atlarla daha da hareketlenmiş: “Geçen yıl 6 Ağustos’ta yangınlarla ilgili Milas’ta çalışma yürütürken, Hopa’da, bir TIR dolusu at bulunduğu haberi geldi. Şoför, ‘Bu atlar ölüyor, sınırı geçemem’ diye düşünüyor herhalde, TIR’ı bırakıp kaçıyor. Atlar felaket durumda. Bir kısmı ölmüş, bir kısmı ölmek üzere, hamileler var, hastalar var... Öğrendik ki Kırgızistan’a düğün yemeği olarak gidiyorlarmış. Artvin’deki gönüllü arkadaşlarımız atlara müdahale ediyor. Ölenleri gömüyorlar. O korkunç ortamda atlardan biri doğum yapıyor. Atın adını ‘Mucize’ koyduk. Aynı ay içinde bir TIR dolusu at daha bulunuyor. Artvin’deki Haydiko Derneği üyesiyim, hemen Artvin’e gittim ve 60 atı sahiplendik. Hayatımız boyunca kedi köpek bakan biz, 60 tane sağlıksız atın sorumluluğunu üstlendik. Atları güvenli noktaya aldık, tekrar geri gönderilmesinler diye büyük mücadeleler verdik ve yasal olarak üzerimize aldık. Atlardan anlayan uzmanlar bakımlarını üstlendi, bir anda 60 atlık bir çiftliğimiz oldu.”
SEVGİ BAĞI KURDUK
Ancak Yılmaz ve Artvinli hayvanseverler, atların bakımlarının çok pahalı olması nedeniyle sıkıntı yaşamaya başladı. Bağışlar da yetmedi. Yılmaz, “Atlarla ilişkimiz bambaşka, büyük bir sevgi bağı kurduk. Yeni doğumlar oldu. Biz onların aileleriyiz. Ancak 60 ata bakmak için aylık 150-200 bin gibi rakamlar gerekiyor. Bu yüzden bu çiftliği sürdürülebilir kılmak için kendi gelirini elde eden bir proje hayal ettik” diyor.
Ayı safarisi fikrini duyunca şaşırıyorum, “Böyle bir şey daha önce Türkiye’de yapılmış mıydı?” diye soruyorum. Yılmaz yanıtlıyor: “Bu beni de Artvinlileri de kamu kuruluşlarını da çok heyecanlandıran bir proje. Ben yıllardır turizmci olarak gümüş sırtlı gorilleri görmek için 5 bin euro harcıyorum. Peki burada, Artvin’deki ayılarla neden böyle bir turizm yapılmasın? Bu bölgede büyük bir insan-ayı çatışması yaşanıyor. Ayıların beslenme alanlarının azalması yerleşim bölgelerine inmelerine sebep oluyor. Bahçelere giriyorlar, balları çalıyorlar. Bu çalışma köylünün ayı ile olan çatışmalı ilişkisini de değiştirecek diye düşünüyoruz. Bu bakanlığın da desteğini aldığımız bir proje. Hem ekoturizm alanında hem safari alanında uzman insanlar projeye dahil oluyor ve ekim ayında Artvin’de bir zirve düzenleyeceğiz. Ayı safarisi yanında kuş gözlemi de yapılabilecek. Tüm bu projelerin gelirleri Mucizeler Diyarı çiftliğinde kullanılabilecek.”
TURİZMİ KALKINDIRACAK
2023 Eylül ayında projenin hayata geçmesini planladıklarını anlatan Yılmaz, “Artvin müthiş bir trekking rotası. Biz buna kuş gözlemi ve ayı safarisini ekledik. Leman Sam, Artvin’e geldi ve bizim için bir konser verdi. Biz bu projenin Türkiye’nin başka yerlerinde uygulanabilecek, hayvanlara nefes olabilecek bir model olmasını istiyoruz. Safarinin Artvin turizmine büyük şeyler katacağını düşünüyoruz” diye konuşuyor.
Mucizeler Diyarı’nı yaşam köyü haline getirip bölgedeki yerel üreticiyi de desteklemeye karar veren Yasemin Yılmaz, projeyi şöyle anlatıyor: “Bölgedeki en zayıf halka olan kadınların istihdam olabileceği bir yer kurarken hem doğal hayatı hem hayvan haklarını ön planda tutabilir miyiz? Bu soruyla yola çıktık. Türkiye’de hem yaban hem evcil hayvan bilinci çok zayıf. Bu projede hayvan sömürüsü olmadan bitkisel ve organik ürünler yetiştirilecek ve bir restoran kurulacak. e-ticaret sitesiyle köylü kadınların ürünleri satılacak. Ayrıca kuş gözlemi ve ayı safarileri yapılacak.”
HER AFETTE ‘CAN’ DOSTLARA KOŞTU
Yasemin Yılmaz, yıllar içinde kendisinde iz bırakan çok sayıda olay yaşamış: “2009 yılında büyük bir sel olmuştu. Bahçeşehir barınağı sular altında kalmıştı, çok sayıda hayvan ölmüştü. Unutamayacağım kurtarma çalışmalarından birini yapmıştık. Belediyelerin sokak hayvanlarını toplayıp bıraktığı Bolluca bölgesinde 250 hayvana toplu zehirleme yapılmıştı, hiç unutamam. Geçen yıl Akdeniz yangınlarında Milas’ta hayvan kurtarma çalışmalarına katıldım. Bu da hafızamda yer eden olaylardan biri oldu.”