Güncelleme Tarihi:
Korkunç depremin dördüncü gününde, enkaz altından sağ çıkarıldılar
Marmara Bölgesi'ndeki illerimizi yıkan korkunç depremin yıktığı binaların enkazı altında kalanların kurtarılması için saniyeler bile önem kazanırken, uzman ekipler dördüncü gün çalışmalarında da mucize eseri çok sayıda depremzedeyi kurtarmayı başardı.
ELİNİ GIDIKLADILAR
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, 22 yaşındaki Nimet Çamur adındaki genç kız, 84.5 saat sonra tonlarca beton ve moloz yığını altından sağ çıkarıldı. Rus ekibinin çalışma yaptığı yerde, enkaz altında canlı olduğu anlaşılınca bu kesimdeki çalışmalar titizlikle sürdürüldü. Dün saat 15.30 sıralarında ulaşılan Nimet Çamur'un önce eli görüldü. Kurtarma ekibindeki görevliler, Hacer'in elini tutup gıdıkladılar. Hacer'in tepki verip yaşadığını öğrenince konuşmaya başladılar. Kısa süre sonra da Hacer Çamur, enkazdan çıkarıldı. Kızının kurtarılması çalışmalarını heyacan içinde izleyen Süleyman Çamur, Nimet'in kurtarılmasıyla birlikte sevinç gözyaşlarına boğuldu. Çamur, 5 çocuğu olduğunu, eşini ve çocuklarından birini depremde kaybettiğini söyledi.
82 SAAT SONRA
Gölcük'te Orman İşletmeleri lojmanlarının bulunduğu bölgede tamamiyle yerle bir olan binalardan birinin enkazı altından, 17 yaşındaki Ayper Şirin, depremden 82 saat sonra sağ çıkarıldı. İlçenin bu kesiminde kurtama çalışması yapan Rus kurtarma ekibi, enkaz altında canlı bulanabileceğini saptayarak, dün sabah erken saatlerden itibaren çalışmalarını bu kesimde hızlandırdı. Yaklaşık 5 saat süren yogun çalışma sonucunda, Gölcük İhsaniye Lisesi birinci sınıf öğrencisi Ayper Şirin'e ulaşıldı.
HATIRA BEBEK
İzmit'te görev yapan kurtarma ekiplerinden biri, 3 yaşındaki Hatıra Kaplan adındaki çocuğu enkaz altından sağ çıkardı. Kentin Mehmetalipaşa Mahallesi'nde yıkılan evin enkazında canlı olabileceğini belirleyen Macar kurtarma ekibi ile Türk gönüllüler, çalışmaları burada yoğunlaştırdı. Titizlikle sürdürülen çalışmalar sonucunda, tonlarca beton altında günlerce yaşam mücadalesi veren Hatıra Kaplan, sağ kurtarıldı. Enkaz başında bekletilen ambulansta yapılan ilk müdahaleden sonra kaldırıldığı hastanede kendine gelen minik Hatıra, ilk olarak ‘‘Annem babam nerde. Onları istiyorum’’ dedi.
ÇEKYAT KURTARDI
İzmit'in Denizciler Caddesi'nden yerle bir olan binadan enkazı altında kalan 18 yaşındaki Murat Köse, önceki gece Kurtarma ekipleri tarafından tonlarca beton ve demir yığını altından sağ çıkarıldı. Kurtarıldıktan sonra kaldırıldığı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altında alınan Murat Köse, deprem sırasında üçünü kattaki evlerinin oturma odasında çek yatta uyuduğunu, korkunçc bir gürültüyle binanın üzerine çöktüğünü söyledi. Çekyat ile çöken tavan arasındaki boşlukla kalması sayesinde ölümden kurtulduğunu belirten Köse, ‘‘Eğer normal yatakta olsaydım, ezilmem kaçınılmazdı. Susuzluktan boğazım kurumuştu. Tekrar deprem olacak diye de endişe duyuyordum. Susuzluğumu unutmak için zaman zaman uyudum. Duvardan açılan delikten bana hortum uzatıldığında kana kana su içtim. Daha sonra öğrendim ki 4-5 litre suyu içmişim’’ dedi.
AĞLAMA SESİ
Yalova'da önceki gece de Mesa konutlarında bebek ağlama sesi duyan kurtarma ekipleri bu noktaya yöneldi. Saatler süren çalışmalar sonucunda 8 aylık bir kız bebek enkaz altından asğ çıkarıldı. Kurtarma çalışmalarına katılan ekibin üyeleri, bir bebeğin sağ kurtarılması karşısında sevinç gözyaşı döktü. İlk tedavisinden sonra Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevkedilen bebeği kimliği henüz öğrenilemedi.
Mutluluğun fotoğrafı
67 yaşındaki Letafet Nişancı, Yalova'daki 5 katlı binanın giriş katının karanlığından 63 saat sonra kurtuldu. Üç gününü tavanla altına saklandığı kapının çöken tabanı arasında bulduğu havayla yaşayarak geçirdi. Sırt üstü yattı, bakışlarının karanlığı delmesini bekledi. Ona ulaşan AKUT ve İngiliz kurtarma ekibi oldu. Enkazın altından kadının sesine doğru uzanan bir tünel kazdılar. Letafet Nişancı bilincini hiç kaybetmemiş. El yordamıyla bulduğu her şeyi birbirine vurarak ses çıkarmış. Sesini ilk duyan kızı Canan, annesi çıkarılana kadar her saniye enkazın önündeydi. ‘‘Annem’’ diye bağırıyordu, içerden cevap geliyordu:
‘‘Burdayım, bekliyorum...’’ Hiç durmadan vurdu ve konuştu. Dışarıda kızı ve oğlunun beklediğini biliyordu. Enkazın karanlığında ilk gördüğü bir İngilizdi. ‘‘Ona öyle baktım ki teşekkürümü sözsüz de olsa anlamıştır’’ diyor Letafet Nişancı. Gün ışığında ise yalnız
ölüm karanlığında geçen 63 saatini değil, tüm yaşamını aydınlatan bir şey onu bekliyordu:
Torununun öpücüğü...