Güncelleme Tarihi:
Nida Pelit (28), ikinci bebeğine 31 haftalık hamileyken ekim ayında COVID-19 nedeniyle Gebze’de özel bir hastaneye kaldırıldı. Akciğerleri iflas eden genç kadının son şansı, yapay kalp akciğer makinesi ECMO idi. Ama bebeğin akciğer gelişimi henüz tamamlanmadığı için cihaza bağlanmadan önce sezaryen yapılamıyordu. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ECMO ekipleri pandemi döneminde dünyada ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek hem anne hem de bebeği kurtarabilmek için hastayı gebeyken cihaza bağladı ve Gebze’den Kartal’daki kendi ünitelerine nakletti. Nida, bebeğin akciğer gelişimini tamamlaması için 10 gün boyunca ECMO’da takip edildi. 11 Ekim’de yapay kalp akciğer makinesine bağlı olarak sezaryen ameliyatı gerçekleştirdi ve minik mucize Mihra dünyaya geldi. Prematüre doğduğu için hastanede bir süre daha takip edilen Mihra bebek, babası Anıl Pelit ile beraber evine taburcu edildi.
‘5.5 AY SAVAŞTI’
Nida Pelit toplamda 40 gün ECMO’da, 5.5 ay da yoğun bakım ve serviste süren hastanedeki tedavileri sonrası bebeğine tam olarak kavuşabildi. Genç anne, bebeğini ilk kez 47 günlükken, 27 Kasım 2021’de, hastane odasında kucağına alabildi. Nida Pelit, 5.5 ay süren yaşam mücadelesinde yürümeyi, yemek yemeyi yeniden öğrendi.
Eşinin 5.5 aylık yaşam mücadelesinde onun elini hiç bırakmayan Anıl Pelit ise hayat parçam dediği çocuklarının annesine kavuşabildiği için mutluluğunu ifade etmekte zorlandı. Gördüğü ağır tedaviler sonucu konuşmakta zorlanan Nida da “Ona kavuşmak için 5 ay bekledim. Şimdi çok şükür kucağımda” cümlelerini sarf etti.
DÜNYAYA ANLATACAKLAR
Önümüzdeki hafta İngiltere’deki Queen Elizabeth II. Konferans Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan 10’uncu EuroELSO (Avrupa Vücut Dışı Yaşam Destek Organizasyonu ELSO) Kongresi’nde vaka sunumu olarak Nida’nın durumunu dünyadaki meslektaşlarıyla da paylaşacaklarını ifade eden Koşuyolu ECMO ekibinden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Mert Özgür şöyle konuştu: “Bizim ECMO yani kalp akciğer cihazı konusunda Türkiye’deki en büyük merkez olarak tecrübemiz çok yüksek. COVID-19 döneminde çok fazla hastayı bu tedavi ile hayata bağladık ama Nida’nın durumu çok farklıydı. Gebe olması, COVID-19 olması önemliydi. Hem annenin hayatı hem bebeğin gelişimi yetersiz olduğu için bebeğin hayatı tehlikedeydi ve hızlıca karar verip tedaviyi de başlatmak zorundaydık. Biz de COVID-19 sürecinde dünyada eşi görülmemiş bir şekilde hastayı gebeyken ECMO cihazına bağladık. Pandemi boyunca belki de dünyada ilk defa gebe bir COVID-19 hastasına kalp-akciğer cihazı takmış olduk. Daha sonra hastayı ECMO eşliğinde hastanemize getirdik. Sonra anne cihaza bağlıyken sezaryenle doğumu gerçekleştirdik.”