Mücevherlerimizi istiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Mücevherlerimizi istiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 25, 2001 02:02

Baştan sona bir arkeolojik sit olan Anadolu, dünya müzelerinin de ana kaynaklarından biri. Başlangıçta, 19. yüzyıl sonunda Osmanlı hükümetinin izniyle çıkartılmış paha biçilmez eserler var. Ama iş bununla bitmiyor. İkide bir, bir Avrupa ya da ABD müzesinde, kaynağı Anadolu olan bir eser ortaya çıkıveriyor.

Sadece antik kalıntılar değil, İslam eserleri de var aralarında. UNESCO'nun başlattığı ‘‘tarihi eserlerin iadesi’’ kampanyası, Türkiye'de iki iddialı belgesele ilham verdi. İki projeyi de Kültür Bakanlığı destekliyor. Biri Batı'ya ‘‘bir daha asla eserlerimizi kaçıramayacaksınız’’ mesajını verirken, diğeri bu ülkelere kendi iradeleriyle eserleri iade etmeleri çağrısında bulunacak.

Anadolu'dan kaçırılmış tarihi eserleri yurt dışında ünlü müzelerde gördüğünüzde artık içiniz kan ağlamayacak. Çünkü önümüzdeki günlerde çekimine başlanacak olan ‘‘Artık daha zor olacak’’ adındaki belgesel yağmacıları teşhir edecek.

Belgesel film İngiliz-Türk ortak yapımı. Türk yapımcı Dışişleri adındaki bir tanıtım şirketi. İngiliz tarafında ise BBC'nin prodüksiyon şirketlerinden Little Screen var. Projenin mimarı ise Dışişleri'nin ortaklarından Rana Cabbar. Cabbar daha önce de yine İngilizlerle ortak Mimar Sinan, Türk Mutfağı, Kanuni Sultan Süleyman Sergisi gibi belgesellere imza attı. Bu filmler BBC başta Avrupa televizyonlarında gösterildi.

‘‘Artık Daha Zor Olacak’’ın finansörlerine gelince, Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun yanısıra Coca Cola, Mercedes gibi şirketler de böyle bir projeye katılmak için gönüllü.

Belgeselde adları geçen yağmalanmış eserlerin listesi Kültür Bakanlığı Kaçakçılık Dairesi tarafından hazırlandı. Bunların Türkiye'ye iadesi için hem Kültür Bakanlığı, hem Dışişleri Bakanlığı yoğun bir faaliyet içersinde. Çalınan eserlerin fotoğraflı envanteri Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı İnterpol Dairesi kanalıyla yurtdışı temsilciliklerimize iletilmiş.

Belgeselin çıkış noktalarından biri de BM'in iki yıl önce başlattığı ‘‘kültürel mirasın iadesi’’ kampanyası. Belgeselde, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın kaçırılan tarihi eserlerle ilgili görüşlerine de yer verilecek. Filmin en büyük sürprizi ise ünlü İngiliz oyuncu Jeremy İrons. Bir aksilik olmadığı takdirde Irons belgeselin sunuculuğunu yapacak.

TRUVA'NIN BARIŞA KATKISI

İkinci belgesel ise Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı TÜRSAK tarafından tasarlandı. Adı: Dünya Kültür Mirası'nda Anadolu İzleri.

Bu belgeselin çıkış noktası, yukarıda sözünü ettiğimiz BM Unesco'nun kampanyası. Mesaj ise tarihi eserlerin çıkartıldıkları yerde, çevreyle uyum halinde sergilenmeleri gerektiği olacak,

Belgeselin danışmanlığını, 1988'den beri Truva'daki kazıların başkanlığını yürüten Tübingen Üniversitesi'nden Profesör Mangred Korfmann yapıyor. Zaten belgeselin bir bölümü tamamiyle Truva'ya ayrılacak. ‘‘Truva Barışı’’ bölümünde, kamuoyuna ilk kez görsel bir öyküyle yeni bilimsel veriler açıklanacak. 1996 yılında Tarihi Milli Park ilan edilen Truva'nın sosyal, kültürel ve çevre projeleriyle dünya barışına nasıl hizmet edebileceği anlatılacak.

‘‘Dünya Kültür Mirası'nda Anadolu İzleri’’ belgeseli toplam 70 dakika süren 5 ana başlığı içerecek ve çekimleri Haziran 2002'de tamamlanacak.

HANGİ ESERİMİZ HANGİ ÜLKEDE

1-4 ve 18 TRUVA HAZİNESİ

Rusya, Moskova, St. Petersburg

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Berlin'den kaybolduğu sanılan Truva Hazinesi'nin büyük bir bölümünün Moskova'da Puşkin ve St. Petersburg'da Hermitage Müzelerinde olduğu üç, dört sene önce ortaya çıktı. Almanya ile Rusya arasında da sorun yaratan Truva Hazinesi'nin iadesi için Türkiye resmi girişimleri başlatmış durumda.

3 AFRODISIAS İHTİYAR BALIKÇI HEYKELİ

Almanya, Berlin

Afrodisias'ta Prof. Kerim Erim başkanlığında sürdürülen kazılar sırasında 1989'da bulunan mermer başın, 1904'de gizlice yurt dışına kaçırılarak Berlin'de Bergama Müzesine satılan gövdeye ait olduğu belirlendi.

6 GORDİON HEYKELİ

Danimarka

7 BEYHEKİM CAMİİ MİHRABI

Almanya, Berlin

Konya'nın Selçuklu ilçesinde 13. yüzyıldan kalma Beyhekim Camii'nin çini mihrabı 1907 yılında kaçırılmış. Mihrap halen Berlin'de Bergama Müzesi'nde ‘‘İslam Eserleri’’ bölümünde sergileniyor. İadesi için 1991 yılında başvuruda bulunulmuş.

8 DİYARBAKIR SFENKS FİGÜRİNİ

Danimarka, Kopenhag

Diyarbakır Müzesi'nden 1979 yılında çalınan bronz figürinin Danimarka'daki David Samling Müzesi'nde sergilendiği ortaya çıkarıldı. Dışişleri Bakanlığı'nin girişimiyle, Kopenhag Büyükelçiliğimiz ve müze yetlilileri arasında iade görüşmeleri sürüyor.

9 GORDİON BÜSTÜ

ABD

10-11-12

HERAKLES HEYKELİ’NİN ÜST YARISI

ABD, Boston

Herakles Heykeli'nin kaderi acıklı. Heykelin altı Antalya'da, üstü Boston'da! 10 ve 12 numaralı fotoğraflarda, heykelin tamamının Türk arkeologları tarafından yapılmış kopyasını önden ve arkadan görüyorsunuz. Kopya, iki parçaya bölünmüş heykelin nasıl olması gerektiğini göstermek için yapıldı, şu anda Arkeoloji Müzesi'nde bulunuyor. Heykelin kendisinin hikayesi şöyle: 1980 yılında, Perge'deki kazılarda bu muhteşem Herakles heykelinin alt yarısı çıkartıldı. Şu anda bu bölüm, Antalya Müzesi'nde sergileniyor. Ancak heykelin üst yarısı Boston Müzesi'nde! Amerikalı iki koleksiyonerin mülkiyetinde olan eserin iadesi için dava açılması planlanılıyor.

13 KUMLUCA SFENKS FİGÜRİNİ

ABD, Washington

1963'de Finike yakınlarında Kumluca'da ortaya çıkartılan Bizans Kilisesi'ne ait gümüş eserlerden bir bölümünün ABD'nin başkenti Washington'daki Dumbarton Oaks Müzesi'nde olduğu belirlendi. Bunların iadesi için, 1968 ile 1996 yılları arasında sürdürülen girişimler sonuçsuz kaldı. 2000 yılında söz konusu müzeyle yeni görüşmeler başlatıldı.

14 TRUVA HAZİNESİ

Almanya

1991 tarihli Truva katalogunun incelenmesi sonucu Truva Hazinesi'ne ait 480 parçanın halen Almanya'da olduğu ortaya çıktı.

15 CİZRE ULUCAMİ KAPI TOKMAĞI

Danimarka, Kopenhag

David Samling Müzesi'nde. Bir eşi ise Mardin Müzesi'nde.

16 AKŞEHİR SEYDİ MAHMUT HAYRANİ TÜRBESİ’NE AİT SANDUKA

Danimarka, Kopenhag

Türbeden çalınmış olan sanduka, 1976 yılından beri David Samling Müzesi'nin mülkiyetinde.

17 BERGAMA ZEUS SUNAĞI

Almanya, Berlin

Alman mühendis Carl Humann bir yol yapımı sırasında bulmuştu Bergama'daki muhteşem tapınağı. Yine onun yönetiminde 1868-1878 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkartılan Zeus Tapınağı, Osmanlı hükümetinin izniyle yurtdışına çıkarıldı. Berlin'de koskoca tapınak yeniden kuruldu, kendisine ait bir binanın içine konuldu. Berlin ikiye bölündüğü yıllarda Zeus tapınağı Doğu Berlin'de kalmıştı. Şu anda da Berlin'in en değerli eserlerinden biri. 1991'den beri iadesi için çalışmalar sürdürülüyor.

Kaynak: ‘Artık Daha Zor Olacak’ belgeseli için Kültür Bakanlığı Kaçakçılık Dairesi’nin verdiği liste.

Sürgündeki tapınak

Bugün Berlin Bergama Müzesi'nde bulunan Zeus Altarı'nın,

ait olduğu Bergama kentini tanımadan,

kentteki konumunu görmeden,

Yukarı Agora'nın üstünden Selinos vadisine

nasıl tepeden baktığını

Ege rüzgarının, sütunlarıyla nasıl seviştiğini,

Gün batımında, güneşin kızıl renklerinin

Kırk merdivenini nasıl telaşlı çıktığını bilmeden

Berlin'de dört duvar arasındaki Zeus Sunağı

ziyaretçilerine ne söyleyebilir?

O sürgünde tutsak bir sunaktır.

M.Ö. 197-159 yıllarında Zeus adına yapılan ve yüzyıllarca kentin zaferleri ve bereketi için tanrılara adanan adakların görkemli yapısı olan

Zeus Sunağı'nın, belki de son adağı kendisi için olmuştur.

Ve adağı şöyle başlar:

‘‘Eğer bir gün ülkesine dönebilirse...’’

Kaynak: TÜRSAK Vakfı



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!