Güncelleme Tarihi:
MÜCAHİT Arslan, bu konudaki görüşlerini hem siyasetçiler hem de seçmenle paylaştı. Hazırladığı video üzerinden analizlerini dile getiren Arslan’ın korona sonrası dünya düzenine ilişkin saptamaları şöyle: “Adeta küresel olağanüstü hal ilan edilmiş durumda. Küresel bir distopya yaşıyoruz. Salgın karşısında güç gösterisi için devasa uçak gemileri yüzdüren küresel güçlerin, basit bir eldivene, maskeye muhtaç kaldıklarını gördük. Salgın yeni bir dönemin de miladı olacak. Yaşanan bu süreç, hayat tarzlarının, mevcut sistemlerin, tüketim alışkanlıklarının, çevre sorunlarına bakışın yeniden gözden geçirilmesini sağlayacak.
TÜRKİYE AKTİF ROL ALMALI
Küresel düzeyde resesyonun ardından, dünyanın yeniden düzene gireceği bu süreçte işbirliği ve yeniden yapılanmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç olacak. Türkiye, yeni düzende aktif rol almalı. Adaleti, eşitliği, kardeşliği gözeten bakış açımızla, yeni düzenin oluşumunda insan odaklı yaklaşımların esas alınmasına katkı sağlayabiliriz. Daha güçlü bir üretim üssü haline dönüşebiliriz. Bu süreçte siber güvenlikle birlikte, biyo güvenlik öne çıkacak.
SOSYAL POLİTİKALAR
Ekonomi ve insanlığın geleceği, çokuluslu şirketlerin insafına, inisiyatifine bırakılmamalı. Devletlerin temel ihtiyaç maddelerini, sağlık ürünlerini kendilerinin üretmesi sağlanmalı. Sosyal politikaların öne çıkartılarak, ücret ve istihdama yönelik tedbirlerin artırılması planlanmalıdır.
ABD-AVRUPA YARIŞI KIZIŞACAK
Sermaye ve güç şimdilik Doğu’ya kayıyor gözükse de Avrupa ve ABD muhtemelen kısa sürede toparlanacak ve yarış kızışacak. Enerji rekabetine, üretim-pazar-dağıtım rekabeti eklenecek. Bu küresel savaşta kimsenin tek başına kazanamayacağı şimdiden belli. Bu salgında büyük travma yaşayan ülkeler, köklü dönüşüm yaşayacaklar.”