Güncelleme Tarihi:
Küresel bir tehdit olarak gündemdeki yerini koruyan koronavirüs maalesef yeni mutasyonlar geçirerek zarar verici etkisini devam ettiriyor. Aslında, virüslerin yaşamının doğal bir süreci olan bu mutasyonlar maalesef günümüze kadar bulaştırıcılık hızının artması anlamında hep virüs lehine gelişti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) koronavirüsün yeni bir versiyonunu varyantlar listesine ekledi. Haziran ayından bu yana listeye eklenen ilk 'ilgi çekici' varyant B.1.621 olarak da bilinen 'Mu' varyantı…
40 ülkede tespit edildikten sonra 30 Ağustos'ta DSÖ'nün izleme listesine eklendi. Daha önce yapılan açıklamalarda B.1.621 olarak da bilinen Mu varyantı, düşük uyarı seviyesine karşılık gelen "yakından izlenmesi gereken" bir varyant olarak duyurulmuştu. Şimdi ise varyant sınıflandırmasında ikinci en yüksek seviye olan bir ilgi varyantı olarak belirledi.
WHO'nun epidemiyoloji raporu, ön verilerin Mu'nun antikorlara karşı daha dirençli göründüğünü gösterdiğini söylüyor.
Elde edilen ön veriler, Mu'nun Güney Afrika'da keşfedilen Beta varyantına benzer şekilde bağışıklık savunmalarından kaçabileceğini öne sürüyor, ancak bu bilginin daha fazla çalışma ile doğrulanması gerekiyor.
Şu anda DSÖ; Alfa, Beta, Gama ve Delta varyantlarını endişe verici değişkenler olarak en yüksek sınıflandırma olarak belirlemekte.
1- MU VARYANTI TAM OLARAK NEDİR?
Yunan alfabesinin 12. harfi Mu ile isimlendirilen B 1.621. gen dizilimi ile karakterize yeni bir varyant virüs kamuoyu ile paylaşıldı. DSÖ tarafından ilgilenilen beş varyanttan biri olarak listelenen Mu varyantı, özel izlenme radarına girse de, endişe verici varyantlar olarak adlandırılan SARS-CoV-2 virüsünün Delta veya Alfa varyant suşlarından daha az potansiyel bir sorun olarak görülüyor.
Mu varyantı genom dizilimi incelendiğinde hem daha önceki varyantlarda görülen hem de ilk defa görülen yeni mutasyonlar saptanmış. Böylece DSÖ an itibarı ile henüz endişe verici varyant kategorisine dahil etmese de potansiyel tehdit unsuru olarak değerlendirerek ilgi gerektiren izleme alınan varyantlar listesine 5. sıradan dahil etti.
Mu varyantı, Lambda varyantının listeye dahil edildiği haziran ayından bu yana listeye eklenen ilk ilgi çekici varyanttır.
Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk “Bu varyant için yine DSÖ tarafından bağışıklık sistemi antikorlarından kaçabilme ihtimalinden de söz edildi. Şu an itibarı ile bu konuda net konuşmak için henüz yeterli klinik verilere sahip değiliz. Aslında 9 aydır var olan varyant henüz küresel baskın olan delta varyantına karşıda bir üstünlük sağlamamış olduğundan endişe verici varyant virüs kategorisine alınmamış olup, en kötü senaryodan da bizi uzaklaştırmaktadır.” dedi.
2- NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI VE HANGİ ÜLKELERDE GÖRÜLÜYOR?
Mu varyantı ilk olarak Ocak 2021'de Kolombiya'da tespit edildi ve DSÖ’ye göre ülkedeki vakaların yaklaşık %40'ını oluşturuyor. Örgüt, mutasyonun şimdiye kadar en az 40 ülkede tespit edildiğini ancak dünya çapındaki tüm vakaların %0,1'inden azını oluşturduğunu söyledi.
Güney Amerika'nın ötesinde, İngiltere, Avrupa, ABD ve Hong Kong'da vakalar bildirildi. Varyant şimdilik küresel olarak Covid-19 enfeksiyonlarının yüzde 0,1'inden daha azını oluşturuyor. Ekvador'da da vakaların yüzde 13'ünü oluşturarak burada da zemin kazandığı görülüyor. DSÖ varyantın yaygınlığın sürekli artışta olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, bu varyantın 9 aydır dünyada ve 40'a yakın ülkede virüsün dolaşmaya devam ettiğini ve etkinlik gösterdiğini ama şu an küresel bir pandeminin baskın varyantı olarak hala Delta varyantının görüldüğünü söyledi.
Şu an hem Güney Amerika ülkelerinde hem de İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya gibi ülkelerde bir şekilde yayılmaya devam ediyor.
Birleşik Krallık'ta bugüne kadar en az 32 Mu varyantı vakası tespit edildi. Public Health England (PHE) tarafından Temmuz ayında yayınlanan bir raporda, vakaların çoğunun Londra'da yaşayan ve 20'li yaşlardaki insanlarda bulunduğu belirtildi. Mu testi pozitif çıkanlardan bazılarının bir ya da iki doz Covid-19 aşısı olduğu da raporda yer alıyor.
ABD'de New York Post'a konuşan sağlık otoriteleri, bu varyantın Miami Üniversitesi'nin patoloji laboratuvarında incelenen pozitif vakaların yaklaşık yüzde 10'unu oluşturduğunu söyledi.
Belçika'da bir huzurevinde kalan ve iki doz aşısını da olmuş 7 kişinin Mu varyantı nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı. Aynı huzurevinde kalan 21 kişi ve bazı çalışanlarda da Mu varyantına rastlandı fakat bu kişilerin hastalığı hafif geçirdiği bildirildi.
3- MU VARYANTI HAKKINDA ENDİŞELENMELİYİZ? AŞININ MU VARYANTI ÜZERİNE ETKİSİ NEDİR?
Mu varyantının ne kadar bulaşıcı olduğu veya aşılara dirençli olup olmadığı henüz belirsizliğini koruyor ancak DSÖ, düzenli yayımladığı haftalık raporunda, ilk kez bu yılın ocak ayında Kolombiya’da tespit edilen ‘B.1.621’ varyantına dikkat çekti. Raporda, ‘Mu Varyantı’ olarak adlandırılan koronavirüs varyantının aşılara karşı dirençli bir varyant olabileceğine vurgu yapıldı.
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, Mu varyantının ne kadar tehdit oluşturduğunun son derece belirsiz olduğunu ve vakaların önümüzdeki haftalarda ve aylarda, özellikle de hızla yayılan Delta varyantının varlığında önemli ölçüde artıp artmayacağına bağlı olduğunu belirtti.
Oğuztürk “Covid-19 vakaları arasında Mu'nun küresel yaygınlığının %0,1'in altında olup şu an itibarı ile Delta varyantını geride bıraktığına dair bir kanıt yok” sözleri ile bu varyantın daha bulaşıcı olmasını pek olası görmediğini söyledi.
Public Health England (PHE) tarafından Ağustos ayında yayınlanan Mu varyantına ilişkin bir risk değerlendirme raporunda, varyantın aşılamadan kaynaklanan bağışıklığa karşı en az Beta varyantı kadar dirençli olduğunu gösteren laboratuvar çalışmasının altını çizdi. Ancak, diğer laboratuvar çalışmalarından ve varyantın gerçek dünyadaki vakalarından daha fazla kanıtın gerekli olduğunu söyledi.
Özetle, varyantın ne kadar tehdit oluşturduğu son derece belirsiz ve vakaların önümüzdeki haftalarda ve aylarda, özellikle de hızla yayılan Delta varyantının varlığında önemli ölçüde artıp artmayacağına bağlıdır.
4- MU VARYANTININ BELİRTİLERİ FARKLI MI?
Oğuztürk, Mu varyantı kliniğinde ateş yüksekliği, öksürük nöbetleri ve koku-tat almada değişikliklerin sık olarak görüldüğünü, diğer varyantlardan daha farklı bir klinik bulgunun şu an için bildirilmediğini belirtti.
5- KENDİMİZİ MU VARYANTINDAN NASIL KORUYABİLİRİZ?
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk “Aşıların eksik olması bir risk unsuru olarak görülebilir. Bu anlamda aşı olmamışlar, eksik doz aşısı olanlar ve takviye 3. doz aşılarını yaptırmayanlar risk altında olabilir” sözleri ile mevcut bireysel tedbirlere uyarak ve aşı olarak bu varyanta karşı da sağlığımızı güvence altına almış olacağımızı söyledi.
6- MU VARYANTI AŞIYA KARŞI DAHA MI DİRENÇLİ?
DSÖ, Mu Varyantının aşılara karşı daha dirençli olabileceğini düşündüren mutasyonlara sahip olduğunu, ancak bunu daha fazla incelemek için yeni çalışmalara ve verilere ihtiyaç duyulacağını ifade etti.
Oğuztürk ise Mu varyantının ne kadar bulaşıcı olduğunun belirsizliğini koruduğunu, şu an kullanımda olan aşıların etkinliği için daha fazla klinik veriye ihtiyaç olduğunu, bununla birlikte henüz kaçış varyantı dediğimiz mevcut aşılardan kendini koruyan bir varyant kategorisinde olmadığı için mevcut aşıların Mu varyantına da etkin olacağı kanaatinde.
7-MU VARYANTI ÜLKEMİZDE GÖRÜLDÜ MÜ?
Ülkemizde henüz Mu virüsü için resmi bir açıklama yapılmadığı için görülmediği varsayılıyor.
8-DSÖ TARAFINDAN BAŞKA HANGİ VARYANTLAR İZLENİYOR?
DSÖ, koronavirüs varyantlarını iki sınıfa ayırarak inceliyor. Bunlar ‘endişe varyantları’ ve ‘ilgi varyantları’ olarak sınıflandırılıyor. Şimdiye kadar dört varyant endişe varyantları listesine girdi. Mu varyantı WHO tarafından ilgi varyantları olarak listelenen beşinci varyant.
Belirlenen dokuz varyantın tümü, Yunan alfabesinin farklı bir harfiyle adlandırılmıştır.
İlgi varyantları:
Eta, ilk olarak Aralık 2020'de birden fazla ülkede tespit edildi.
Lota, ilk olarak Kasım 2020'de ABD'de tespit edildi.
Kappa, ilk olarak Ekim 2020'de Hindistan'da tespit edildi.
Lambda, ilk olarak Aralık 2020'de Peru'da tespit edildi.
Mu, ilk olarak Ocak 2021'de Kolombiya'da tespit edildi.
Pandemiyi daha da kötüleştirme potansiyeline sahip olduğu düşünülen dört endişe verici varyantla ise şunlar.
Alpha, ilk olarak Birleşik Krallık'ta Eylül 2020'de tespit edildi. 193 ülkede görüldü.
Beta, ilk olarak Mayıs 2020'de Güney Afrika'da tespit edildi. 141 ülkede görüldü.
Gama, ilk olarak Kasım 2020'de Brezilya'da tespit edildi. 91 ülkede görüldü.
Delta, ilk olarak Ekim 2020'de Hindistan'da tespit edildi. 170 ülkede görüldü.
SARS-CoV-2'nin varyantlarının sayısının zaman içinde değişmesi olası bir durum çünkü virüs ne kadar çok yayılırsa, mutasyona uğraması için o kadar çok fırsatı vardır.
Ne kadar çok insan aşılanırsa, virüsün yaşayabileceği ve bu evrimi geçirebileceği ve bu özellikleri kazanabileceği daha az duyarlı konaklar olacaktır.