Güncelleme Tarihi:
Refik
Neredeyse benimle yaşıt Refik.
Ben 1955 doğumluyum, Refik ise 1954 yılında artık istanbul'un klasikleşen bu sokağında servis vermeye başlamış.
Hayret bir şey ama, bunca yıldır bölgede oturuyorum, iki hafta öncesine kadar Refik'e adımımı atmamıştım.
Benim gibi rakıya, mezeye, meyhane ortamına düşkün bir insan için bu gerçekten ayıplanması gereken bir durum. Ne derseniz haklısınız, boynum kıldan ince!
O gece iki arkadaşımızla birlikte Refik'e giderek deyim yerindeyse ‘şeytanın bacağını kırdık’
İçeriye girer girmez, tüm meyhanenin sadece üç masadan ibaret olduğu gibi bir korkuya kapılabilirsiniz.
Asıl salon solda ama salonu giriş kapısından bakınca göremiyorsunuz.
İki katlı bir meyhahe Refik ama anladığım kadarıyla üst salonu her zaman kullanmıyorlar.
Son derece mütevazı bir ortam Refik. Dekorasyon hemen hemen yok.
Ancak müşterisi ile son derece sıcak bir hale geliyor.
Masalar oldukça rahat. ses düzeyi gecenin ilerleyen saatlerinde tabii ki artıyor. Duman düzeyi de fazla ama ne yapacaksınız meyhane de böyle güzel oluyor işte.
Refik'de çeitli mezelerle karnınızı, ‘ana yemek’ yemeden doyurmanız mümkün. Mezeler taze ve sorunsuz.
Neredeyse hiç durmadan gelen meze ve rakıya adam başı 7,5 milyon lira ödüyordunuz ki artık bu İstanbul ortamında oldukça ucuz da sayılıyor.
Ben bundan sonra sık sık Refik'e uğrama kararındayım.
REFİK:
Sofyalı Sokak No. 10-12 Tünel
Tel: (212) 243 2834
*
Bu haftadan itibaren yemek ve eğlencenin sadece İstanbul'a özgü olduğu gibi davranma hatasından kurtuluyoruz.
Doğan Haber Ajansı'nın yaptığı çalışma sonucunda her şehirdeki muhabir arkadaşımızın yazdığı restorant yazısı bu köşede yer alacak.
İlk olarak işe Erzurum'dan başlıyoruz.
Yemekçi Restorant
(Erzurum)
İki ev hanımının gözetiminde yapılan ev yemekleri, 9 masalık lokantada, kısa sürede tüketiliyor. Erzurum yemeklerini bakır tabaklarda büyük bir lezzetle pişiren hanımlar, yiyenlere ‘Parmak ısırtıyorlar’
Süreyya Altıok ve Gonca Irsık, Erzurum İş merkezi'nde açtıkları ‘Yemekçi Restorant’da hergün Ayran aşı, hıngel (Şantı), ekşili yaprak sarması, su böreği ve kadayıf dolması servis yapıyorlar.
Altı bayan tarafından bakır tencerelerde pişirilen yemeklerin aynı gün tüketildiğine dikkat çeken işletmeciler, önceden yapılmayan siparişlerin kabul edilmediğini de ekliyorlar.
İşte Erzurum'a özgü iki yemeğin tarifi.
AYRAN AŞI
Erzurum'un yoğurt çorbası her yörenin çorbası gibi değildir. Bazı yörelerin yoğurt çorbalarında köfte ve soğan yoktur, ama bizim çorbamızda vardır.Döğülmüş buğdayı haşlıyoruz. Ondan sonra yoğurduna 2-3 kaşık un, bir yumurta kırarak çırparız. Ayran aşı süzme yoğurtla daha güzel olur. Sonra buğdayı dökeriz, kaynamış su ilave ederek hafif şekilde pişiririz. Aşotunu da kaynattıktan sonra koyarız. Küçük küçük köfteler yaparak içine atarız. Ayrı bir kapta ince kıyılmış soğanı, tereyağı ile kavurur bunu da sos olarak kullanırız.
KADAYIF DOLMASI
Çok taze kadayıf, ince, tel tel olacak.. İçine dövülmüş ceviz konularak sarılan kadayıflar birer sigara böreği gibi yumurtaya batırılarak, zeytinyağı veya tereyağında kızartılır. Kızaran kadayıf dolmaları, sıcak sıcak soğuk bal şerbetine atılır. Sonra servis yapılır.
Afiyet olsun. Erzurum'a bekleriz.
Cem Bakırcı
(Doğan haber Ajansı- Erzurum)