Güncelleme Tarihi:
Mossad’ın iç yüzüne nasıl merak saldınız?
- Askerliğimi yaparken istihbarat birimi içindeydim. Bu sırada Mossad’ın efsane yöneticisi Isser Harel’le tanıştım. Ona biyografisini yazmak istediğini söyledim. O da kabul etti. Sayesinde yüzlerce ajanla tanıştım. Yasak olan hiçbir bilgi ve ismi paylaşmamak kaydıyla yaptım yıllarca yayınlarımı.
Sizin bir ajan olup olmadığınız soruluyordur herhalde. Ajan mısınız?
- Değilim ama olsaydım da size söylemezdim.
Tanıştığınız ajanlardan aklınızda kalan isimler kimler?
- Kitapta Nazi SS Subayı Adolf Eichmann’ın Arjantin’de yakalanıp İsrail’e getirilmesinden bahsediyorum. Bu operasyonda görev alan kadın ajanı önceden çok iyi tanıyordum ama ajan olduğunu bilmiyordum. Zaten 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi ajan olacağı. Kısa boylu, hafif tombul, çok utangaç ve sessiz biriydi. Hiç konuşmazdı. Meğer İsrail’ın Matahari’siymiş.
Kitap sansürlendi mi?
- Hayır çünkü neyi yazıp neyi yazmamam gerektiğine çok dikkat ettim. Bu konuda çok kitap yazınca nelerin sansürleneceğini öğreniyorsunuz. Neredeyse hiç sansürlenmedi diyebilirim. Sadece kitap İsrail’de ilk yayımlandığında teknik bir hata sebebiyle kaynakça eksikti. Kaynakça eklenerek hemen yeniden basıldı.
MOSSAD-MİT İLİŞKİLERİ ZAYIFLADI
Mossad’ın MİT’le olan ilişkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Uzun yıllar çok yakın ilişkileri olduğunu, pek çok operasyonda beraber çalıştıklarını biliyorum. Son dönemlerde bu ortaklığın bozulduğunu söyleyebilirim. İsrail-Türkiye arasındaki ilişki giderek soğuyor. Ancak gizli servisler resmi ilişkilerden bağımsız çalışır. Ülkelerarası diplomatik ilişki olmadığı durumlarda bile gizli servisler yardımlaşır.
Geçen hafta Mavi Marmara davası başladı. Sizin fikriniz nedir?
- Bence o insanlar asla o gemiye binmemeliydi. Ama ülkemin yaptığı korkunç, budalaca bir hata. İsrail’in de gemiyi geri döndürebilecek ya da insanları güvenli bir biçimde limana indirebilecek güçlü bir ordusu var. Gazze’ye getirdikleri malzemeleri bırakıp dönebilirlerdi. Yapılan hata kabul edilemez.
ASGARİ, İSRAİL’DE DEĞİL AMERİKA’DA
2006’da Ali Rıza Asgari’nin Türkiye’de kaçırılmasından da bahsediyorsunuz kitapta. Nedir olayın iç yüzü?
- Mossad ve CIA birlikte çalıştılar bu operasyonda. Çok önemli bir operasyondu. Asgari İran’dan Şam’a kaçtı ve ailesini bekledi orada bir süre. Sonra da İstanbul’a geçti ve orada yakalandı. Bildiğim kadarıyla önce Almanya’ya götürüldü. Şimdi de düşünüldüğü gibi İsrail’de değil Amerika’da.
JAMES BOND ŞAMPANYA AJANI
Bugüne kadar yüzlerce ajan tanıdım. Bence kimliğinin açığa çıkmaması bir ajan için çok önemlidir. Dikkat çekmeyecek kadar sıradan olmak da öyle. Ajanlar kendi aralarında James Bond’a ‘şampanya ajanı’ derler. Bazı operasyonlarda zengin ve lükse düşkün gibi gözükmeleri gerekebilir ama çoğunlukla pasaport kontrollerini rahat atlatmak en önemli hedefleridir. Sakin kalabilmek, her ne olursa olsun operasyona devam edebilmek de bir başka önemli özellik. Bir ajan başkalarından daha zeki olduğunu düşünürse yanar. Operasyon başarılı olunca fazla havaya girerse ele geçebilir. En küçük hata hayatlarına mal olabilir.