Moskova’yla İdlib koordinasyonu
Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın önceki gün Moskova’da gerçekleştirdiği kritik görüşmelerde, İdlib’de yaşanan sorunun çözümü ele alınırken, mevcut istihbarat ve koordinat paylaşımının daha da arttırılması gündeme geldi.
TÜRK heyetinin Moskova temaslarıyla ilgili Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan sızan, El Kaide uzantısı HTŞ gibi radikal terör örgütlerinin bulunduğu bölgelerle ilgili koordinatların Türkiye’ye iletileceği bilgisi Ankara’da da yalanlanmadı. Bir güvenlik yetkilisi, iki ülke arasında zaten mevcut olan istihbarat ve koordinat bildirimi paylaşımının daha da ileriye götürülebileceğini ve bunun karşılıklı yapılabileceğini söyledi. Rusya, kendisinin vereceği koordinat bilgileri sonucu, Türkiye’nin destek verdiği ılımlı muhalifler ile Türk askeri unsurların radikal örgütleri etkisiz hale getirmesi gerektiğini düşünüyor.
DOST UNSURLAR İÇİN DE
Edinilen bilgiye göre Türk heyeti, temaslarda daha önceki görüşmelerde olduğu gibi radikal unsurların Suriye’nin değişik bölgelerinden İdlib’e gelmek zorunda kalan masum sivillerin arasına sızarak giriş yaptığını, bundan Türkiye’nin de rahatsız olduğunu vurguladı. Sivillerin radikal unsurların sızma girişiminden sorumlu tutulamayacağı mesajını veren Türk tarafı, ayrımın yapılabilmesi için bu örgütlerin bulunduğu yerler, hareket sahaları ve Türkiye’ye sızma girişimleri de dahil olmak üzere koordinat paylaşımının daha da etkinleştirilmesi ve yerel kaynaklar dahil değişik istihbarat paylaşımlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Koordinat ve istihbarat paylaşımının Astana ateşkes sürecine dahil olmak isteyen ılımlı muhalifler ile dost unsurları da kapsaması gerektiği belirtildi. HTŞ ve diğer radikal örgütler ile dost unsurların hareketliliğine ilişkin güçlendirilmiş bilgi paylaşımı sayesinde İdlib’de teröristlerle mücadele kapsamında sivillerin de hedef olacağı kapsamlı askeri harekât planının önüne geçilmesi hedefleniyor. Çavuşoğlu, yaklaşık 3.5 milyon sivilin yaşadığı İdlib’e yönelik harekâtın binlerce masum insanın ölümüne, yüz binlerce insanın göçüne neden olacağını belirterek, bu durumu “Felaket” olarak tanımlamıştı.