Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2004 00:00
ESKİNİN ‘Komünizmle Mücadele Derneği’ mitinglerinde, o pek ‘vatanperver milliyetçiler’imiz solcuları kastederek ‘Moskova’ya, Moskova’ya’ sloganı atardı.İşte, Acara ‘lideri’ (!)
Aslan Abaşidze de aynı Moskova’ya parlayıverdi.Zaten hazretin gidebileceği başka yer yoktu ve cehenneme kadar yolu var! * * *AMA tabii, önceki günden beri vasisi, hamisi ve ‘veli nimet’i Vladimir Putin’in koltuğu altına sığınan Abaşidze’nin komünizmle ahbaplığı falan bulunmuyor.İmamın kulağına üflemiş olduğu isme atfen şahsına ‘Acara aslanı’ dedirten bu savaş ağası; bu eşkiya başı, bu haydut reisi, pervasızlığı, bizzat kendi piştovunu makam odasında ‘itaatsız subay’ın (!) üzerine boşaltmış bir cani kimliği taşıyordu. Neyse, ülkenin toprak bütünlüğünü ve devletin hukuk otoritesini yeniden sağlamaya kararlı Gürcistan lideri Mihail Saakaşvili’nin dirayeti sayesinde, işte o Karadeniz suyu ‘aslan’ının ne kadar yırtıcı pençe ve dişlere sahip olduğunu gördük.Uyuz yele, Putin’in ‘arabulucu’ (!) diye Batum’a alelacele yolladığı eski Rus Dışişleri Bakanı ve şimdiki MGK şefi İgor İvanof’un himayesinde ve çalıntı altınların büyük ihtimalle kargo bölümüne istiflendiği uçak kalkana kadar kükredi.Acara halkı nihayet ilkel bir Ortaçağ zaliminden kurtuldu.Tiflis başkentli ülke ise hükümranlığını Türkiye sınırına kadar tekrar sağladı. Dost, kardeş ve komşu Gürcistan’ı bu önemli başarısından dolayı kutluyoruz.Diğer iki ‘asi’ (!), Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı da aynı zaferi diliyoruz. Ora ‘isyancı’larına da, Abaşidze gibi, ‘Moskova’ya, Moskova’ya’ diyoruz.* * *KESİN ki, ‘bölücü terör’ iftirasıyla Çeçen halkını katleden ve emperyal mi, emperyalist mi olduğu çok su götürür bir Rusya, tüm eski Sovyetik cumhuriyetlerdeki gibi, Gürcistan’ın Acara, Abhaza ve Oset ayırımcılarını da en baştan beri kışkırttı. Fakat şu öyle anlaşılıyor ki, Tiflis lideri Saakaşvili’nin kararlılığı ve uluslararası prestiji karşısında, Moskova taktik bir politika değişimine gitmek zorunda kalmaktadır.Bu açıdan da, ‘Yeni Çar’ (!) Putin’in İvanov’u Batum’da ‘arabuluculuğa’ (!) yollaması, zaten iplerini oynattığı Abhazistan ve Güney Osetya ‘asi’lerine ek olarak, kartları belirli oranda ‘diplomatik masa’ya yatırmak manevrasından kaynaklanıyor.Ancak hiçbir şekilde öz değişmez! Değişmiyor da?Kızıl veya değil, Rusya, başta kardeş ve komşu Gürcistan olmak üzere, ‘arka bahçe’ addettiği ‘periferik cumhuriyetler’i denetlemek ihtirasını elden bırakmıyor.Bu ihtiras ise ülkemiz çıkarlarıyla bağdaşmaz, bağdaşmıyor, bağdaşmayacak!* * *NİTEKİM, on yıldan beri BM’de ilk kez veto kullanan Kremlin’in Kıbrıs’a yönelik ‘Annan Planı’nı sabote etmesi, gökten zembille düşmüş bir tesadüf değildi.Ada’nın Rum cihetinde çevirdiği katakulliler bir yana, Rusya aba altından yaba gösterek Ankara tekerine çomak soktu. ‘Ben de varım, ha’ diye ‘dayılandı’ (!).Ayrıca, ‘ajan provokatör’ faaliyetini daima parayı verenin düdüğünü çalarak yürütmüş olan ‘Karanlıkçı Maocular’ın bir yandan ‘Denktaş, Denktaş’ yaygarası kopartıp, diğer yandan de hem vetonun en ‘fedai’ avukatlığına soyunmaları; hem de hanidir, ‘Avrasya’ palavrasıyla ultra ‘Rusofil’ bir Putin propagandası üstlenmeleri, tabii ki yine tesadüf oluşturmuyor. Eh müsaade buyrun, alnımda ‘enayi’ yazmıyor.Bu arada da, fi tarihinde ‘Moskova’ya, Moskova’ya’ diye hançere yırtmış ‘vatanperver milliyetçi’lerimizin onlarla kurduğu ‘ulusalcı cephe’ peeek sırıtıyor. Eh zamanlar değişti, demek şimdi biz ‘Moskova’ya, Moskova’ya’ diyeceğiz.
button