Güncelleme Tarihi:
8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaştıkça pek çok belediye, sivil toplum kuruluşu ve marka “farkındalık yaratmak” amacıyla hazırladıkları reklam kampanyalarını paylaşıyor. Ancak kadınları dövülmüş olarak gösteren kampanyalar ne kadar farkındalık yaratıyor? Son olarak Konak Belediyesi’nin ‘Kadın Olmak’ projesinde çok sayıda siyasetçi, sanatçı ve gazeteci plastik makyajla gözü mor, ağzı kan içinde, bıçak darbesi almış şekilde objektiflerin karşısına geçti. Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Füsun Aşkar, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’ın da aralarında bulunduğu katılımcılara plastik makyajla dayak yemiş görüntüsü verdi. “Kadın doğmak suç olmasın, kadın olmak zor olmasın” sloganıyla servis edilen fotoğraflar sosyal medyada tepkiyle karşılandı.
‘SULANDIRIYORLAR’
Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü bu projelerle 8 Mart’ın sulandırıldığı görüşünde:
“Bıçaklar, aletler, yaralar... Bu görüntülerle farkındalık projesi yaptıklarını zannediyorlar. Ancak bu görüntüler şiddeti yeniden üretiyor. Bu projelere verilen emeği kadınların hayatlarından şiddeti yok etmek için atılacak adımlara yöneltsek daha doğru olur. Ben artık bu projelerin bir rant kapısı olduğunu düşünüyorum. Bu belediyelere sormak gerekiyor. 9 Mart’ta da kadına şiddeti önleme konusunda ne yapıyorsunuz? Bu kampanyalar kadınları çaresiz, şiddet uygulanabilir kişiler olarak gösteriyor. Erkeği sorgulamak yerine yine kadını resmediyor. ”
‘AMATÖR KAMPANYALAR’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Fidan Ataselim ise bu kampanyaları amatör, ilk akla gelen şeyin yapıldığı çalışmalar olarak nitelendiriyor: “Fikir çalışması yapmak yerine ‘Bu sene ne yapsak? Dur kadınları şiddete uğramış şekilde fotoğraflayalım’ diyorlar sanırım. Böyle olunca daha mı çok dikkat çekeceğini düşünüyorlar? Biz eylemlerimizde asla kadının şiddete uğramış fotoğraflarını taşımıyoruz. Bu kampanyalar kadını mağdur ve zayıf göstermiş oluyor. Bu projelerin sonucunda ‘Kadınlar güçsüz varlıklardır, biz onları koruyalım’ gibi bir anafikir çıkıyor. Ayrıca bu görüntüler şiddetin normalleştirilmesine sebep oluyor. Bunu gören kadınların psikolojisini de düşünmeli.”
‘FİKİR BİZİM DEĞİL’
Konak Belediyesi, projeye evsahipliği yaptıklarını ancak fikrin kendilerine ait olmadığını söyledi. Konak Belediyesi Basın Danışmanı Erdinç Türkileri, “Fikir Konak Belediyesi meclis üyelerine ait. Biz de onlara her türlü desteği verdik. Eleştiren de olacak beğenen de. Fikir kadın üyelerimizin yani bizimle bir ilgisi yok” diye konuştu.
ÜNLÜLER DE POZ VERMİŞTİ
Fotoğrafçı Mehmet Turgut’un 2013 yılında Hülya Avşar, Burcu Esmersoy, Dolunay Soysert, Ezgi Mola gibi sanatçıları dayak yemiş şekilde fotoğrafladığı “8 Mart 8 Kadın” isimli “farkındalık projesi” de tepki çekmişti. Turgut aynı yıl Enis Arıkan, Alican Yücesoy, Sümer Tilmaç gibi sanatçılara topuklu ayakkabı giydirmiş, ruj ve oje sürerken fotoğraflamıştı.
'ELEŞTİRİLERE SAYGILIYIM'
Konak Belediyesi’nin projesinde yer alan CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, eleştirileri şöyle yanıtladı: “Destekleyenlere de eleştirenlere de saygı duyuyorum. Dünyada da böyle projeler yapılıyor. Benim amacım kadına karşı şiddetle ilgili bir şeyler yapmaktı. Bu projeyi eleştiren kadın dernekleri farklı projeler için beni ararsa onlara da destek olmaya hazırım.”
SEZON AÇILMIŞ
Twitter’daki bazı tepkiler: “8 Mart için hazırladığı afişlerde kadınların yüzlerinin mor olması, farkındalık yaratmaz sadece şiddeti normalleştirir.”, “Gözün alıştığını bilinç kabul ediyor zaman içinde ve işe yaramadı belli ki! Neyi meşrulaştırmak istiyorsan onu okutmaz mısın toplum bilincine!?”, “Yüzü gözü mor kadın ve sutyen takmış erkek fotoğrafı sezonu açılmış. Farkındalık satıyoruz alır mısınız?”