Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği ileri sürülen telefon konuşmasının kayıtlarının montajlandığı iddialarına farklı tepkiler geldi. Bazı gazeteler kayıtların montajlanmış olduğuna dair Türkiye ve ABD’den uzman görüşlerini sayfalarına taşıdı. Ancak söz konusu kuruluşlar yaptıkları açıklamalarla ya kendilerinden görüş alındığını reddetti ya da “biz sadece montaj var mı yok mu” sorusuna yanıt verdik” diyerek kafalarda soru işareti bıraktı.
Ses kaydında montajlı bölümleri saniye saniye belirlediği ileri sürülen New York merkezli prodüksiyon şirketi John Marshall Media’dan yalanlama gledi. Şirketin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı John Cheary III, dün Facebook hesabından yaptığı açıklamada “biz bu konuda hiçbir görüş belirtmedik” dedik. Cheary’nin açıklaması şöyle:
ALDATMA GİRİŞİMİ
“John Marshall Media Türkçe bir ses kaydıyla ilgili herhangi bir görüş belirtmemiştir. (Bazı Türk kaynaklarında paylaşılan) Belge, ‘J Ou Productions’ imzasını taşımakta olup, üstüne John Marshall Media’ya (JMM) ait bir kartvizit iliştirilmiştir. Bu JMM’nin resmi belgesi değildir. İmzadaki şirketle kartvizitteki şirket isminin farklı olması, bunun açık bir aldatma girişimi olduğunun işaretidir. Bu ses kaydı, JMM tarafından analiz edilmemiştir ve JMM adli ses analizi konusunda uzman da değildir. Bir çalışanımızı yanıltan kişi aleyhine dava açılmasını düşünüyoruz ve şirket politikamızı gözden geçiriyoruz. Bu aşikar sahteciliği yayınlayan haber ajanslarına ise şunu diyoruz: Yazıklar olsun size! Saygılarımla, John Marshall Cleary II.”
MONTAJ VAR DEDİK AMA
Başbakan Erdoğan ile oğlu arasındaki ses kaydının kurgulanmış olduğuna ispat olarak sunulan ikinci belge üzerinde de kuşku bulutları oluştu. Çünkü Amerikalı Kaleidoscope Sound şirketi Facebook’ta bir açıklama yapıp, kayıt hakkında görüş bildirdiklerini teyit etti ancak ayrıntılı inceleme yapılmadığını bildirdi. Daha çok müzik kayıtlarının yapıldığı New Jersey merkezli ses stüdyosu Kaleidoscope Sound’un ses mühendislerinden Kyle Cassel, Türk medyasına yansıyan 26 Şubat tarihli mektubunda kayıtlar hakkında şu görüşü bildirmişti:
“Gönderilen ses kayıtlarının konuşma seviyesini ve arka plan gürültü tabanını inceledim. Gürültü tabanı frekansının, kesintisiz olarak kaydedilen bir konuşma ile tutarsız olduğunu gördüm. Ses dalgaları da kayıt bolunca belirgin görsel değişimler göstermektedir. Ayrıca kayıtta bu değişimler meydana gelirken kesintiler belirgin biçimde duyulmaktadır. Bir ses mühendisi olarak profesyonel görüşüm, bu kaydın değiştirildiği veya düzenlediği yönündedir. Kesintisiz olarak kaydedilen bir konuşmanın gürültü tabanı da değişmemeli veya kesintiye uğramamalıdır. Bu kayıtta bu söz konusu değildir.”
‘BİLİRKİŞİ DEĞİLİZ’
Bu mektubun bazı Türk haber sitelerine “Montajın belgesi” diye yansıması ve şirket Facebook sayfasında eleştiri mesajlarının yağması üzerine Kali üzerine Kaleidoscope Sound’ın kurucu ortaklarından Randy Crafton yeni bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Şirketin Facebook sayfasında yayınlanan, Klye Cassel’in mektubunun da eklendiği mesajda şöyle dendi:
“Söz konusu mektup (Cassel’in görüş mektubu) 26 Şubat 2014’te bir müşterimizin bize gelip elindeki konuşma kaydının kesintisiz veya düzenlenmiş olup olmadığı yolunda profesyonel yorum sorduğunu teyit etmektedir. Stüdyomuz ticari bir kayıt stüdyosu olup, çoğunlukla müzik seslerinin kaydı, düzenlemesi ve karıştırılmasına uzmandır. Stüdyomuzun adli tıp uzmanlığı veya bilirkişi kaydı bulunmamaktadır. Bizler sadece ses profesyoneliyiz ve bu konuda deneyimliyiz.
Mühendislerimizden Kyle Cassel küçük ve basit bir proje olarak ses kaydını sistemimize yüklemiş, dinlemiş ve ses dalgalarını gözlemlemiştir. Onun konuşmanın kimler arasında geçtiği veya neyi içerdiğinden haberi yoktur. Görüşünü, sadece gördüğü ve işittiğine göre bildirmiştir. Ekteki mektubu sadece buna dayanmaktadır. Ben de kaydı dinledim ve değerlendirmelerinin arkasında duruyorum.
Bize verilen kaydın söz konusu kayıt olup olmadığını bilmiyoruz ama Youtube’a yüklenen kayda benzer olduğunu söyleyebiliriz. Konuşmanın içeriği konusunda hiçbir görüş sunmuyoruz çünkü konuşmaları anlamıyoruz. Bize kaydın düzenlenip düzenlenmediği yoksa kesintisiz bir konuşma mı olduğu soruldu. Profesyonel görüşümüz, bunun kesintisiz bir kayıt olmadığı yönünde. Bunun ötesinde görüş belirtmemiz için en azından anadili Türkçe olan birine ihtiyaç bulunmaktadır. Lütfen bunu bir masumiyet veya suçluluk göstergesi saymayın, burada sadece sorulan bir soruya yanıt verilmektedir.”
BALYOZ’UN ABD’Lİ BİLİRKİŞİSİ YORUMLADI
Kayıt gerçek gibi görünüyor
Tepkiler üzerine gelen bu açıklamaların yanı sıra, tarihinde Pulitzer ödülleri bulunan Miami Herald gazetesi kendi ulaştığı uzmanlara kayıtları sordu. ABD’nin en büyük medya gruplarından The McClatchy Company’e bağlı gazeteye konuşan ve daha önce Balyoz ile OdaTV davalarında da bilirkişi olarak görüşüne başvurulan ABD’li adli bilişim uzmanı Joshua Marpet, “Erdoğan kayıtlarının gerçek gibi göründüğünü” söyledi. Merkezi ABD’nin Delaware eyaletinin Wilmington kentinde olan Guarded Risk şirketinin yöneticiliğini yapan Marpet, “Eğer sahteyse, benim daha önce görmediğim karmaşıklıkta bir yöntem kullanılmış” diye ekledi.
Kriptolu iletişim konusunda uzman olan Marpet, ses kayıtlarında bariz olan tek montajın, beş görüşmenin birleştirilmesi olduğunu belirtti. Geçmişte ABD Merkez Bankası ve emniyet teşkilatı için de çalışan Marpet, görüşmelerin üzerinde ayrıca oynandığı yönünde ise herhangi bir bulgu olmadığını söyledi. Görüşmelerdeki ses seviyelerinin “kendi içinde tutarlı” olduğunu belirten Marpet, Erdoğan olduğu iddia edilen konuşmacının daha çatlak veya mekanik bir sesle konuşmasının ise bu kişilerin kullandığı telefonların farklı olmasından ya da farklı metotlarla izlenmelerinden kaynaklanabileceğini söyledi.
Marpet, Başbakan Erdoğan olduğu öne sürülen kişinin kriptolu olduğu sanılan telefonunun elektronik yollardan, Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin ise “alıcının içine konmuş bir dinleme cihazıyla” izlenmiş olabileceğini belirtti. Marpet; Türkçe konuşan bir McClatchy muhabirinin, hem konuşmacıların seslerinin hem de soru-cevap akışının doğal ve ses tonunun da diyalogla uyumlu olduğunu söylemesini göz önünde bulundurarak, “Bu durumda kaydın muhtemelen gerçek olduğunu söyleyebilirim” dedi.