Güncelleme Tarihi:
Askerleri Çanakkale’yi teknolojileri gümrükleri geçemedi
Dünyanın en büyük teknoloji firmalarından birinin Türkiye’deki genel müdürlük binası… Türkiye Genel Müdürü, İngiltere’deki bölge müdürü Bay Blackwell’i arıyor.
- Türkiye gümrükleri ülkeye sokacağımız 16 bin yedek parçanın her biri için CE deklarasyonu istiyor.
- Yedek parça için mi? Yedek parçaya CE olmaz ki.
- Ayrıca, 2 santim büyüklüğündeki USB hafızalarımız var ya. Her birinin üzerine de hem bizim hem de Türkiye’deki ithalatçının adını ve adresini yazmamız gerekiyormuş.
Blackwell’in gözleri masadaki takvime kayıyor… Tarih 1 Nisan mı diye… Yok daha ocak ayındayız…
Türkiye, yaklaşık 25 gündür teknoloji ürünlerinin Türkiye sınırlarından içeri girmemesi için dünyanın hayretle ve alaycı bir tebessümle izlediği direnişi gösteriyor.
MEVZUAT AB
KAFA TÜRK
AB, Avrupa normlarına uygunluk için “CE” işaretini kullanıyor. CE, Conformite Europeenne’in kısaltması. AB’nin CE yönetmeliklerinde, CE standardının tüketiciye ulaşan son ürün için geçerli olduğu yazar. Yani bir TV alıyorsanız, CE standardı TV için verilir. TV’yi oluşturan parçalar için değil.
CE’ye sahip ürünlere tüm Gümrük Birliği ve AB üyesi ülkelere serbest giriş sağlayan ATR belgesi verilir. Türkiye’nin imzaladığı Gümrük Birliği anlaşmasına göre de ATR’ye sahip ürünler bizim gümrüklerden serbestçe iç pazara ulaşır. Kağıt üzerinde durum böyle… Ancak, Bay Blackwell’e 1 Nisan şakası gibi gelen diyaloğun nedeni Türkiye’nin AB mevzuatını kendine göre yorumlaması. Gümrüklerimiz, AB’de hiçbir ülkede olmayan bir şeyi yapıyor ve bitmiş ürünün dışında o ürünü oluşturan parçalar için de CE deklarasyonu istiyor.
Bu da yetmiyor, ATR belgesine sahip olan ürünleri de “Bakalım CE’ye uygun mu” diye TSE’ye gönderiyor. Maksat TSE de üç beş bir şeyler kazansın.
TÜRK İŞİ ÖZET
Bizimkiler, AB’nin 80 sayfalık yönetmeliğini çevirirken, ‘gereksiz’ bölümleri çıkartıyor ve ortaya 7 sayfalık bir Türkçe yönetmelik çıkıyor. Özetleme yapılırken, ‘ithal edilen üründe, kutusunda veya ürünle birlikte bir dokümanda üreticinin ve ithalatçının adı ve adresi yazar’ cümlesi ‘ithal edilen üründe üreticinin ve ithalatçının adı ve adresi yazar’ şeklinde kısaltılıyor.
Şimdi, yönetmeliğe bakan bizim gümrükçü, üzerinde üretici ve ithalatçısının adı ve adresi yazmayan 2 santimlik USB hafızayı bile Türkiye’ye sokmuyor.
25 gündür IBM, Toshiba, HP, Canon gibi aklınıza gelen dünyanın dev teknoloji firmaları yüz milyonlarca dolarlık ürünlerini Türkiye’ye sokamıyor. Bu şirketler kullanıcılarına teknik destek veremiyor, girdikleri ihalelerdeki taahhütlerini yerine getiremiyorlar. Ve ihalelerde ceza ödemek zorunda kalıyorlar.
ÇİŞİMİZİ BİLE ETKİLER
Türkiye’nin bu uygulaması nedeniyle iç pazara giremeyen sadece bilgisayar, yazıcı vs. parçası değil. Her alandaki teknolojik ürün ve parçası için bu gümrük direnişini gösteriyoruz. Tıp teknolojilerinde kullanılan parçalar da gümrüklerde bekliyor. Gümrüklerdeki uygulama, sağlığımızı da tehdit ediyor.
Dış Ticaret Müsteşarlığı’na giden sektör temsilcilerinin aldığı yanıt ise bizi yönetenlerin duruma ne kadar hakim olduğunu özetliyor: Ürünleriniz 3-5 gün gümrükte beklese ne olur?
Teknolojinin hayatımızın nerelerine kadar sızdığını bir düşünün. Artık tuvalette bile teknoloji kullanıyoruz. Mesela Hürriyet Gazetesi’ndeki pisuvarlar ve musluklar kızıl ötesi sensörlü… Gümrüklerdeki direniş uzun sürerse, uluslararası teknoloji şirketleri karşısındaki itibarımızın dışında, idrar yollarımızın sağlığı bile tehlikede demektir.
ABD’nin en tekno başkanı
Barack Obama, 4 Kasım seçimlerinde kendine ABD Başkanlığı’nı getiren süreçte teknolojinin siyasette nasıl etkin kullanılacağının da dersini verdi. İnterneti, blogları, sosyal ağları, video ve fotoğraf paylaşım sitelerini, arama motorlarını kullandı. Seçim harcamalarının 8 milyon dolarlık kısmı internete aktı. 200 milyon dolar bağış toplandı, 1 milyona yakın seçmen internet üzerinden örgütlendi, 50 bini aşkın etkinlik sanal dünyada organize edildi. Obama videoları internet üzerinden 900 bin kez izlendi. Umarım, market açılışına 3 bakanla katılıp, bilişim ile ilgili etkinliklerden köşe bucak kaçan siyasetçilerimiz için de Obama’nın yaptıkları bir şeyler anlatıyordur.