Güncelleme Tarihi:
Schleswig-Holstein eyaletine bağlı Mölln kentinde 23 Kasım 1992 tarihinde, aşırı sağcıların Arslan ailesinin oturduğu evi kundaklamaları sonucu yaşamlarını yitiren Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) Cumartesi akşamı Hamburg, Pazar akşamı ise Mölln'de düzenlenen etkinliklerle anıldı.
Sol Parti tarafından Hamburg Belediye Sarayında düzenlenen "Mölln Konuşması Sürgünde" başlıklı anma akşamında duygusal anlar yaşandı. Yaşananları canlı tutmak mücadelesinde olduklarının altını çizen Sol Parti Milletvekili Christiane Schneider "Bu yılki Mölln konuşması resmi anma toplantısından çıkartıldı. Ailenin şimdiye kadar olduğu gibi, konuşmacıları kendi seçme planlarına uyulmadı. O yüzden bu gecede onlara sözü verdik" diye konuştu.
"BİZ SADECE ACIMIZI SAYGI İSTİYORUZ"
Mölln katliamından ağır yaralı kurtulan İbrahim Arslan (28) "Neden Mölln'de olanları konuşmamız için Hamburg'a gitmemiz gerekiyor? Bu toplantı Mölln'de olmalıydı ve bunları orada konuşmak isterdim. Mölln'de cadde adı talebimiz göz ardı edildi. Bizlere siyasetçiler tarafından verilen sözler yerine getirilmedi. Biz olayın mağduruyuz ve bize sadece acımıza saygı duyulmasını, yakınlarımızın unutturulmamasını istiyoruz." dedi.
ABLAMI TANIMAK İSTERDİM
Mölln katliamından 8 aylıkken kurtulan Namık Arslan "Bu yaşananları hiç kimse hak etmedi. Ablam Yeliz 10 yaşındaydı. Onu tanıyamadım. Yakınlarından dinlediğim kadar çok güçlü bir çocukmuş. Onu tanıma fırsatı bulmayı çok isterdim." diye konuştu.
"ABLAM YAŞAMADAN ÖLDÜ"
Katliamda hayatını kaybeden Ayşe Yılmaz'ın kardeşi Servet Yılmaz (28) "Olaylar olduğu zaman 7 yaşındaydım. Durumu televizyon yayınlarından takip ediyorduk. Ablamın cenazesi bir hafta sonra geldi. Anne ve babam yaşamadan öldürülen küçük kızlarının tabutlarını taşıdılar. Tarif edilemeyen bir acı bu. Tek talebimiz var isimlerinin yaşatılması." şeklinde konuştu.
"BEN DE BURADAYIM"
Hamburg'dan bir gün sonra Mölln'de yapılan anma etkinliğinde üç yurttaşımızın hayatını kaybettiği evin önüne çelenkler bırakıldı. Evin etrafında sokak ve cadde levhalarına sembolik olarak öldürülen yurttaşlarımız adı yapıştırıldı. Evin önünde kurulan perdeye Bahide Arslan, Yeliz Arslan ve Ayşe Yılmaz'ın portrelerini yansıtıldı. Perdedeki portrelerin görüntüsü yansımayla evin içine de yansımasıyla yürekleri burkan bir görüntü oluştu. Bunu görenler "Bahide bize ben de buradayım." demek istiyor dediler.
"CADDE İSMİNİ BERABER GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ"
Evin önündeki törenden belediye salonuna geçildi. Burada önce Faruk Arslan duygu yüklü bir konuşma yaparak, "21 yıldır evin önünden geçen Mühlenstrasse'nin Bahide Arslan adını almasını talep ediyoruz. Bu güne kadar başarılı olamadık. Ama hep beraber el ele vererek buna başarabiliriz. Belediye çağrım ve ricam budur. Çünkü biz de buranın evlatlarıyız." dedi. Hamburg Başkonsolosu Fatih Ak burada yaptığı konuşmada NSU cinayetleriyle de bağlantılar kurarak ırkçılığı kınadı.
Arslan ailesinin talebini desteklediklerini söyledi. Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels, belediyenin Mölln'de yeni bir caddeye verilecek isim olarak 'Bahide Arslan Caddesi' teklifini kabul ettiğini söyleyerek, "İlk yeni bir caddeye bu isim verilecek." dedi. Jan Wiegels evin yanındaki küçük yola ise "Bahide-Arslan-Gang" (Bahide-Arslan-Yolu) adının verileceğini söyledi.
NEONAZİLER 'HEİL HİTLER' DİYE BAĞIRDI
Anma töreni bitip, kalabalığın büyük bölümü dağıldıktan sonra kimliği bilinmeyen iki gencin bir sokak öteden 'Heil Hitler' diye bağırarak kaçmaları öfkeye neden oldu. Bunun üzerine polise gidilerek suç duyurusunda bulunuldu. Edinilen bilgiye, polis provokasyonu yapan iki kişinin, cinayetten sabıkalı Neonazi Stefan Silar'ın 10 km uzaklıktaki Koberg'de düzenlediği bir ırkçı konsere gitmekte olan Neonaziler olduğu üzerinde duruyor.