Güncelleme Tarihi:
Bugün İslam Devrimi'nden 20 yıl sonra kadınlar için hayatın her alanında hálá birçok kısıtlama var. Bir kadının kocası, erkek kardeşi, oğlu ya da babası dışında bir erkekle konuşması yasak. Makyaj yasak. Bir kadın doktorun bir erkeği muayene etmesi veya tam tersi yasak. Kadınlar futbol maçlarını izlemeye de gidemiyor. Ama artık spor yapıyorlar. Başörtüleri, bol giysileriyle kimilerine göre daha müstehcen gözükse de sporun birçok dalında yer alarak rejimin kadınlara kapadığı kapıları zorluyorlar.
Mollalar 20 yıl önce İran'da iktidara geldiklerinde kadınların özgürlükleri de tehlikeye girdi. Geleneksel olarak istedikleri gibi gezme, istediklerini yapma ve istediklerini söyleme (tabii Şah rejiminin izin verdiği sınırlar içinde) özgürlükleri olan kadınlar tüm bunlardan yoksun kalabilecekleri bir gün geleceğini düşünmemişlerdi.
Ama günden güne başlarını örtmek ve çarşaf giymek zorunda kaldılar. Yine de zaman içinde kadınların çoğu bu sorunu başörtüsü ve bol giysiler üzerine uzun yağmurluklar giyerek çözdü. Bugün İran'da eğer bir erkek bir kadının elini sıkarsa, işinden olarak cezalandırılacak olan kadın, erkeğe bir şey olmuyor. Kamusal alanda kadınların erkeklerle birarada olmaları, birinci dereceden akrabaları olmadığı sürece yasak. Kamu taşımacılığında otobüslerin arka tarafı kadınlara ön tarafı erkeklere ayrılmış durumda.
Her gün genç erkekler özel güvenlik güçleri tarafından kızlarla flört ettikleri için tutuklanıyor. Aynı şey birazcık ruj süren veya başörtüsünün altından bir tutam perçemi görünen bir genç kadın için de geçerli.
Polis, otomobilleri düzenli olarak içki ve uyuşturucu bulmak için arıyor. Bu iki yıl önce göreli olarak liberal olan Başkan Muhammed Hatemi'nin iktidara gelişine kadar müzik kasetleri için de geçerliydi.
DEĞİŞİMİN SESİ
Hatemi'nin işbaşına gelmesinden bu yana İranlı kadınlar kamusal alanda da gözükmeye başladı. Önce işe İranlılar tarafından çok sevilen bir sporla başladılar; parklarda ve dağlarda yürüyüşle. Diğer bütün spor dallarında etkinlik göstermek için hálá erkek gözünden uzakta olmak zorundalar. Bu koşullar altında yüzme, binicilik, tırmanma, yelkencilik ve su kayağı yapabiliyorlar. Tahran'ın batısında her türlü su sporunun yapılabileceği suni bir göl var. Bu tür spor dallarında faaliyet
gösteren kadınlar vücutlarını gizleyecek bol kıyafetler giymek zorunda. Su sporları merkezinin başında olan Murteza Nuri Meclis Başkanı'nın yeğeni. Nuri, Devrimin Bekçileri olarak kendi kendilerini atayan Pasdaran'ları kovalayarak kadınların tarafında yer aldı. Onun sayesinde genç kadınlar, ailelerinin gözetiminde düzenlenen turnuvalara katılabiliyor. Murteza Nuri, Parlamento'da kadınların spor faaliyetlerinde yer almaları için yeteri kadar tesis olmadığı eleştirisini de yapıyor.
ŞAMPİYONLAR GELİYOR
Üniversiteye gitme şansı bulanların hepsi eğitimlerinin yanısıra spor faaliyetlerine de katılmaya cesaretlendiriliyor. Su kayağı, yüzme, binicilik ve kaya tırmanıcılığı dallarında artık kadınlar arası şampiyonalar da yapılıyor. Hepsi de oy verdikleri Başkan Hatemi'yi destekliyor.
Hatemi onlara ihanet etmedi. Sözlerini tuttu. Değişim ağır aksak da olsa gerçekleşiyor. Mutlak gücün muhalif kamptaki radikallerin elinde olduğu İran'da 7 ay içinde parlamento seçimi yapılacak. Kadınlar, o zaman değişimin daha da hızlanacağına inanıyor.
Sportif faaliyetlerde yer alanlardan biri, Dorsa Seyyedan, ‘‘9 yaşından beri su kayağı yapıyorum, son üç yıldır slalomda şampiyon oldum. Milli Takım'a seçildim ve bunu ailemin, antrenörlerimin ve Bay Murteza Nuri'nin cesaretlendirmesine borçluyum. Asya Şampiyonluğu'nda da yarışabilmeyi umuyorum,’’ diyor.