Güncelleme Tarihi:
Halkın Gönüllüleri hareketinin fitilini, Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi’nde CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın katıldığı bir toplantı ateşlemiş. Toplantıyı izleyen Boğaziçililerin her biri ülke sorunlarına duyarlı ama aslında pek çok genç gibi oturduğu yerden “Bu böyle olmaz ki” diye hayıflananlardan... İşte bu toplantıdan sonra, birbirlerine bakıp, “niye bir araya gelip bir şeyler yapmıyoruz” diyerek; bir mühendis, bir AB uzmanı, bir avukat ve bir işadamı dört kişilik çekirdek bir grup oluşturmuşlar. Niyetleri, hayıflanmak yerine sahada çalışmak.
Çaldıkları ilk kapı, Ankara’da CHP’nin Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Alaaddin Yüksel olmuş. Eskiden üye olmak için bile kırk dereden su getirilen partide, gönüllü organizasyon fikri büyük bir ev sahipliğiyle karşılanmış. Bu da, CHP’nin gerçekten değişeceğine inançlarını arttırmış. İlk iş, CHP’nin internet sitesinden ‘Gönüllü ol’ linkini tıklayanlara ulaşmak ve organize etmek olmuş.
İŞÇİ PARTİSİ MODELİ
Gönüllü organizasyonun liderlerinden işadamı Timuçin Bilgör (43) nasıl organize olduklarını şöyle anlatıyor: “İngiltere’de kaldığım dönemde, İşçi Partisi’nin gönüllü yapısını ve nasıl organize olduklarını incelemiştim. İstanbul’da 39 ilçede 39 takım lideri seçtik, partiyle organizasyonlarını il ve ilçe başkan yardımcıları sağladı. CHP’nin örgütü de bir yandan çalışıyor ama biz örgütten bağımsız Avcılar ve Maltepe’de gönüllü koordinasyon merkezleri kurduk. Gönüllüleri; meslek, yaş ve nasıl bir hizmette bulunabileceklerine diye tasnif ettik. Telefon edebilecekler evde, broşür dağıtabilecekler sokakta, bilişim uzmanları internette çalışmalara koyuldu.”
Gönüllüler, özellikle de takım liderleri CHP’nin politikalarını doğru anlatabilmek için önce gönüllü eğitim merkezlerinde, eğitimden geçmiş. Şu an İstanbul’da 39 ilçede 60 takım lideri var. Diğer illerde de organizasyon şemasını aynen uyguluyorlar. Stratejilerinde de nokta atışı yapıyorlar. Sokak sokak dolaşmak bir yana, meselâ emekli maaşlarının dağıtılacağı gün, maaş kuyruklarının olduğu yerlere stand açıyorlar.
Kimlerin gönüllü olmasını istediklerini net bir şekilde belirlemişler: Bana dokunmayan yılana da dokunulsun diyenler, demokraside barajlara yer olmadığını düşünenler, Türkiye’yi ‘Biz ve onlar’ olarak değil, ‘hepimiz’ olarak benimseyenler, kendisi gibi düşünmeyenin varlığından rahatsız olmayanlar.
Facebook şikayetçileriydik
CAN ULUĞTEKİN (30, MÜHENDİS)
Biz aslında Facebook ve Twitter şikayetçileriydik. Baktık ki, bu işin çözümü için sokaklarda olmak gerekiyor, işte o zaman sokağa çıkıp, hiçbir beklenti olmadan çalışmaya başladık. Söylenmeyi bırakıp, söyleyen ekip olduk.
Farklı olanların sesi kısılmasın
ZEYNEL EMRE (30, AVUKAT)
Bizimle benzer profilde insanlar gibi; siyasete hep uzak duruyor ama şikayet etmeyi de bırakmıyorduk. Herkes siyasette olsun, farklı seslerin sesi kısılmasın istediğimiz için gönüllü hareketi başlattık.
Modern siyaset için gönüllü oldum
ÇAĞLA BALCI (33, MÜHENDİS)
Biz siyaseti hep kirli ve bulaşılmaması gereken bir mecra olarak gördük. Ama baktık ki, bizim gibi düşünenler köşesine çekilirse siyaset temizlenmeyecek. Biz de siyaseti temiz hale getirip, modern siyaset yapmak için yola çıktık.
Yukarıda değişimoluyorsa, sokakta da olsun
DAMLA CİHANGİR (26, AB UZMANI)
Değişim fırsatı ihtimalini gördüm. Daha önce siyasi bir çalışmam olmadığı halde, madem yukarılarda değişim oluyor, o zaman bunun sokağa da yansıması gerekir diye düşündüm.
İnsan gücünü tetiklemek istiyoruz
UMUT ŞENOL (33, FİNANS DİREKTÖRÜ)
CHP’de kaynak sorunu yok. Kaynakların yönetimi sorunu var. Müthiş bir insan gücü var. Biz bu güçleri bir araya getirmeyi
tetiklemek istiyoruz.
GÖNÜLLÜLER BAĞCILAR’A İNDİ
CHP gönüllülerinin sokaklarda nasıl çalıştıklarını görmek için onlarla Bağcılar’dayız. Her sabah bir araya gelip, kim hangi mahalleye gidecek, ne yapacak önce karar veriliyor ve sonra da dağılıyorlar. Bağcılar, CHP’nin pek de oy alamadığı bir ilçe. Ama zaten gönüllülerin amacı, daha önce yeteri kadar çalışılmamış yerlere gitmek. Kapı kapı dolaşıp, özellikle aile sigortasını anlatıyorlar. Sokaktaki halkın bir kısmı ilgiyle dinliyor, bir kısmı da oralı bile olmuyor. Ama gönüllüler pes etmiyor. Bağcılar sorumlusu Nail Işık, “Böyle zamanlarda hep kakafoni olur. Biz çözümleri anlatmaya çalışıyoruz. Bazen verdiğimiz broşürleri buruşturup yere atıyorlar. Tekrar alıyoruz ve ılımlı davranıyoruz. Biz öyle davranınca karşımızdaki de yumuşuyor ve dinlemeye başlıyor” diyor. Nesrin Dabağlar daha önce hiç sahada çalışmamış ama “Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir ışığı var” diye düşündüğü için gönüllülere katılmış. Halil Taşkesen ise püf noktasına işaret ediyor; “Halka inildi, eskiden varoşlara gidilmiyordu.”