Mizahı severim, hoÅŸgörüye inanırım

Güncelleme Tarihi:

Mizahı severim, hoşgörüye inanırım
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 13, 2006 17:32

Başbakan Erdoğan'ı kedi olarak gösteren karikatüre beraat kararı veren Hakim Mithat Ali Kabaali hurriyet.com.tr'ye konuştu.

Haberin Devamı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2006 Basın Özgürlüğü Ödülü'nü, karikatürist Musa Kart ile çizdiği kediyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kişilik haklarına saldırının gerçekleşmediğine karar veren Eskişehir 3. Asliye Hukuk Hakimi Mithat Ali Kabaali arasında paylaştırdı.

Musa Kart'ın Başbakan Erdoğan'ın İmam hatiplilere yönelik politikasını eleştiren kedili karikatürü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açtığı dava sayesinde duyuldu ve çok tartışıldı. Yargıdan iki farklı karar çıktı. Ancak en çok konuşulanı Eskişehir 3'üncü Asliye Hukuk Hakimi Mithat Ali Kabaali'nin verdiği karar oldu.

KABAALÄ° KÄ°MDÄ°R

Hakim Mithat Ali Kabaali, 1965'te Antakya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Antakya'da tamamladı. 1986 yılında Marmara Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.  1987 yılında yapılan sınavı birincilikle kazanarak hakimlik stajına başladı. Diyarbakır'ın Hani ilçesinde kariyesine başlayan Kabaali, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nde,  "Kriminal Polis"  isimli tez çalışması ile Yüksek Lisansı'nı tamamladı.

Sırasıyla Nevşehir-Acıgöl, Mersin-Bozyapı ve Sinop-Ayancık'ta görev yaptıktan sonra 2000 yılında birinci sınıf yargıçlığa ayrıldı ve 2002 yılında Eşkişehir'e atandı.

Halen Bahçeşehir Üniversitesi'nde İngilizce hazırlık eğitimi alan Kabaali, evli ve iki çocuk babası. Kabaali Arapça ve İngilizce biliyor.

Kabaali, karikatürist Kart'ı beraat ettirmekle kalmadı, gerekçeli kararından politikacılara hoÅŸgörü dersi de verdi.Â
Karikatürde 'ince bir mizah' olduğunu vurgulayan 41 yaşındaki hakim Kabaali şu mesajı verdi: Alkışlar kadar eleştirileri de anlayışya karşılayın!

Hakim Kabaali, TGC'nin Basın Özgürlüğü ödülüne layık görülmesini hurriyet.com.tr'ye değerlendirdi.

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 2006 Basın Özgürlüğü Ödülü'ne layık görüldünüz ne düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

Çok hoş bir duygu. Beni uygun görmüşler eksik olmasınlar. Büyük onur benim için. Bana söylediklerine göre ilk kez meslek dışından birini bu ödüle layık görmüşler. Bu yönüyle de çok sevindirici ve gurur verici bir şey. Çok teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

- Musa Kart'ı beraat ettiren ve Başbakan Erdoğan'ı daha hoşgörülü olmaya çağıran kararınızla ilgili ne söylemek istersiniz?

Aslında ben ne düşündüğümü ayrıntılı bir biçimde kararımda anlattım. Kararın gerekçesini yazarken Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi'nin daha önceki kararlarından da yararlandım. Aynı konuyla ilgili Ankara'daki mahkemenin verdiği tazminat kararı süreci biraz uzattı. İki farklı kararın ortaya çıkması davayı yüksek mahkemeye taşıdı. Biliyorsunuz Yargıtay'ın verdiği kararla birlikte Musa Kart'ın beraatı kesinleşmiş oldu.  Yüksek mahkemenin beni onaylaması ve doğru bir karar verdiğimi göstermesi hem hukuka hem de kendime olan güvenimi artırdı.

Haberin Devamı

Benim benzer birkaç kararım daha var ama en çok Başbakan'la ilgili kararım duyuldu. İfade özgürlüğüne dair Koray Aydın ve Cüneyd Zapsu ile ilgili de kararlar vermiştim. O kararlara bakılırsa hoşgörünün önemine değindim ilk kararımın Musa Kart'la ilgili olmadığı görülebilir.

- Çevreniz ve meslektaşlarınızın tepkileri ne oldu?

Hakim arkadaşlarımın tepkileri olumlu oldu. Bana destek verdiler. Bu doğrultuda tepkilerin olumlu olduğunu söyleyebilirim.

- Peki olumsuz eleÅŸtiriler?

Olumsuz eleştiriler pek almadım desem doğru olur.  Eleştileri ise hoşgörüyle karşıladım. Zaten böyle olmasa verdiğim kararla çelişirdim. Musa Kart'ın Başbakan Erdoğan'ı eleştiren karikatürün hoşgörüyle karşılanmasını savunan bir hukuk insanı olarak, bana da bu düşüyor.

Haberin Devamı

- Türk hukuk sisteminin geleceğiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Biz hukukun üstünlüğüne inanıyor ve bunun için çalışıyoruz. Bu anlayışın yerleÅŸmesi en büyük idealim.Â

- Peki bu anlayış ile kendinize nasıl bir kariyer planı yapıyorsunuz?

Ben 1986 Marmara Hukuk Fakültesi mezunuyum. Okuldan akademik kariyer ve piyasadan avukatlık teklifleri olmasına rağmen benim tek tercihim hakimlik oldu. 1987 yılında hakimlik sınavını Türkiye birincisi olarak kazandım. Hakimliği çok seviyorum.

- Mesleği sevdiğinizin ipuçlarını kararınızda görmek mümkün. Özenle kaleme alınmış. Gerekçeli karar yazarken neler hissediyorsunuz?

Dosyanın tüm unsurlarını inceledikten ve kanaate vardıktan sonra. Büyük bir keyifle gerekçeli karar yazma iÅŸine giriÅŸirim. Benim için çok heyecan verici bir süreç. Bugüne kadar tüm okuduklarım kaynaklık eder bana bu yazı sürecinde.Â

Haberin Devamı

- Okumaya meraklısınız

Kesinlikle çok kitap okurum ve çok zengin bir kütüphanem vardır. Öğretmen bir anne-babanın çocuÄŸuyum. Bunun da etkisi var.Â

- Mizah dergilerini de okur musunuz?

- Çocukluktan başlayarak sırasıyla Çarşaf, Fırt, Limon ve Leman'ın takipçisiyim. Bugün de devam eder bu merakım. Dosyaların arasından çıkarak toplumun nabzını tutmamı sağlıyor bu dergiler. Bazen bizi eleştiren karikatürler de oluyor. Gülüyorum hoşgörüyle karşılıyorum. Zaten verdiğim karar da bunun ispatı. Basın ve ifade özgürlüğü çok önemli.  Eğer basın olmasaydı birçok şeyden haberimiz olmazdı ve bambaşka bir toplumda yaşadık. Hatta daha ileri gidip şunu da söyleyebilirim. Basın olmasa hiçbir şey olmazdı.

- Okuma merakınıza tekrar dönecek olursak. Zengin kütüphanenizden örnekler alabilir miyiz. Kimleri okursunuz?

Amin Maalouf'un sıkı bir takipçisiyim. Dan Brown'un eserlerini de ilgiyle okuyorum. Okuduğum Türk yazarların isimlerini vermeyeyim ama Türkiye'nin sorunlarını ve ülke üzerinde oynanan oyunları kalem alan tüm yazarları takip ediyorum. Ayrıca iyi bir tarihçi olduğumu da belirtmeliyim.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!