Güncelleme Tarihi:
"İSTANBUL YETKİLİ DEĞİL"
Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatı Vural Ergül tarafından sunulan itiraz dilekçesinde, müvekkilinin halen Tuğgeneral rütbesinde Ankara Jandarma Bölge Komutanı olduğunu, olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı kaydedildi. İsnat edilen suçun işlendiği yerin Adana Jandarma Bölge Komutanlığı olduğu belirtilen dilekçede, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın ne suretle yetkilendirildiği kendilerince bilinmediği ifade edildi. Dilekçede, "Müvekkilim asker kişidir, atılı suç askerlik hizmet ve göreviyle ilgilidir. Her halükarda yetkili askeri mahkemelerdir. Hakimliğinizin ne surette yetkilendirildiği tarafımızca bilinmemektedir. Endişemiz, tıpkı Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında olduğu gibi gizli tanık ve çakma ihbarlar ile çakma irtibat tesis edildiği olasılığıdır" denildi. Dilekçede, müvekkili hakkındaki suçlamaların askerlik göreviyle ilgili değil denilse bile daha önce Adana'daki TIR soruşturmasını yürüten Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) müfettişlerince olayın soruşturulması gerektiği, İstanbul Sulh Ceza Hakimlikleri'nin ise hem yetkisiz, hem de görevsiz mahkemeler olduğu öne sürüldü.
"JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI BİÇİMLENDİRİLMEK İSTENİYOR"
Dosya içerisinde gizli tanık Alparslan'ın iddiaları dışında somut hiç bir kanıt bulunmadığı, yeni gözaltı ve tutuklamaların da süreceği kaydedildi. "Nasıl bugüne dek kumpas davaları ile Hava, Deniz ve Kara Kuvvetleri Komutanlıkları biçimlendirildi ise bu kez de müvekkilimin mensup bulunduğu sınıf olan Jandarma Genel Komutanlığı yeniden biçimlendirilmek istenilmektedir" denilen dilekçede, Celepoğlu hakkındaki tutuklama kararının kaldırılması talep edildi. Tümgeneral İbrahim Aydın ve emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu'nun avukatları da dilekçelerinde, müvekkilleri hakkındaki tutuklama kararlarının kaldırılması talebinde bulundular.
soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen Tümgeneral İbrahim Aydın ve emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme"; Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ise "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından tutuklanmıştı.