Güncelleme Tarihi:
Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 9'u tutuklu 11 sanık ile taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, ilk olarak cumhuriyet savcısına duruşmaların kapalı yapılıp yapılmaması konusunda değerlendirmesini sordu. Cumhuriyet savcısı da devlet sırrı ve milli güvenlik gerekçesiyle duruşmaların kapalı yapılmasını talep etti.
Sanık avukatları ise duruşmaların gizli yapılmasını gerektirecek bir durum olmadığını savundu. Mahkeme heyeti, “devlet sırrı ve milli güvenlik” gerekçesini dikkate alarak oy birliğiyle duruşmaların kapalı yapılmasına karar verdi.
Duruşmanın, diğer sanık savunmalarının alınması için yarına ertelendiği ve ayrıca sanık savunmalarının Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınacağı öğrenildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Adana 19 Ocak 2014'te MİT tırlarının durdurulması ve arama işlemlerini organize ettikleri gerekçesiyle Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 11 "sivil imamı" ile bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 55 sanık hakkında açılan ve duruşmaları kapalı görülen davayla ilgili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmişti.
Mahkeme heyeti, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin aralarında jandarma personeli, hakim, savcıların da bulunduğu dava dosyasının Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görüldüğü, bu birleştirmenin ardından bu mahkemede görülen “Selam Tevhid'de kumpas” davası olarak bilinen dosyadaki olaylara ilişkin bağlantı ve irtibat içeren bir yargılama konusu kalmadığını belirterek, Selam Tevhid dosyasının birleştirilerek görülmesi halinde ise gerek sanık sayısı (83 sanık) gerekse yargılama konusu eylemlerin kapsamı ve eylemlerin karmaşıklığı dikkate alındığında makul sürede yargılama hakkının ihlal edilebileceğini ifade etmişti.
ADANA AĞIR CEZAYA GÖNDERİLDİ
Ayrıca yargılama konusu eylemlerin MİT tırlarının 19 Ocak 2014'te Adana'da durdurulmasıyla hukuki kesintiye uğradığı, dosyada sanıklara isnat edilen suçların Ankara, Hatay olmakla eylem yoğunluğunun Adana'da gerçekleştiğini ifade eden mahkeme heyeti, sanıkların ikametlerinin ve son görev yerlerinin büyük çoğunluğunun İstanbul olmadığı, tüm bu hususları göz önüne alındığında suç yerinin Adana Ağır Ceza Mahkemelerinin yargı ve yetki sınırları içerisinde olduğundan yetkisizlik kararı verilmesine hükmetmişti.
Heyet, 15 sanığın tutukluluk halinin devamına, hakkında yakalama kararı bulunan 18 sanığın infazının beklenmesine de karar vermişti.
Kararın ardından dava dosyası Adana Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.