MİT tırları davasında kritik isimlere ceza yağdı

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmaya aralarında eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, eski Adana Başsavcıvekili Ahmet Karaca, eski savcılar Özcan Şişman, Aziz Takcı, eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, eski Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay'ın da bulunduğu tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklar katıldı.

Davanın 2015'te yapılan ilk celsesinde, duruşmaların kapalı yapılmasına hükmeden Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyeti, duruşmayı davanın karar aşamasına gelmesi nedeniyle basın mensuplarına açtı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil'in başkanlığındaki mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki kararı açıkladı.

Adana ve Hatay'daki MİT tırlarının durdurulması davasında, sanıkların eylemleri örgütsel talimatla gerçekleştirdiği sonucuna varan mahkeme heyeti, bu eylemlerin devletin gizli belgelerini temin ve açıklama suçunu oluşturduğuna hükmetti.

Mahkeme heyeti, eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık'a "devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme" suçundan 5 yıl, bu belgeleri açıklama suçundan 7 yıl, FETÖ üyeliğinden 10 yıl 6 ay olmak üzere 22 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, "devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme" suçundan 4 yıl 2 ay, bu belgeleri açıklama suçundan 5 yıl 10 ay, FETÖ üyeliğinden 10 yıl olmak üzere 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Eski Adana Başsavcıvekili Ahmet Karaca ise "devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme" suçundan 4 yıl 2 ay, bu belgeleri açıklama suçundan 5 yıl 10 ay , FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay olmak üzere 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı.

Mahkeme heyeti, eski özel yetkili Adana Savcısı Aziz Takçı'ya "devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme" suçundan 6 yıl, bu belgeleri açıklama suçundan 8 yıl, FETÖ üyeliğinden 12 yıl olmak üzere 26 yıl hapis cezası verdi.

Eski özel yetkili Adana Savcısı Özcan Şişman, "devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme" suçunun teşebbüste kalması nedeniyle 5 yıl 3 ay, FETÖ üyeliğinden 12 yıl olmak üzere 17 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme heyetince, eski Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay'a ise "devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme" suçundan 5 yıl, bu belgeleri açıklama suçundan 6 yıl 8 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay olmak üzere 20 yıl 5 ay hapis cezası verildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesince, "Adana ve Hatay'da MİT'e ait tırların durdurulmasına" ilişkin 54 sanığın yargılandığı davada, sanıklara 4 yıl 7 aydan 26 yıla kadar değişen miktarlarda hapis cezası verildi.

Sanıklar, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 327/1. maddesindeki "devletin gizli kalması gereken bilgilerini temin etme", "bu bilgileri açıklama" suçunu düzenleyen TCK'nin 329/1 ve terör örgütü üyeliği suçunu düzenleyen TCK'nin 314/2. maddesi gereğince çeşitli miktarlarda hapis cezasına çarptırıldı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyeti, MİT tırlarının durdurulması davası sanıklarından 19'unun örgüt üyeliği suçundan, bu sanıkların bazılarının da arasında bulunduğu 24'ünün bilgileri temin etme suçundan, 6 sanığın gizli bilgileri açıklamadan, bir sanığın da tüm suçlardan beraatini kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti haklarında açılmış dava bulunan tüm sanıkların maddi unsurları itibarıyla oluşmayan "Anayasayı ihlal" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.

Heyet, sanıklardan Ahmet Yüksel, Cumali Katırcı, Mehmet Mustafa Yardımcı, Nihat Yılan, Yener Yılmaz, Mehmet Şirin Aslan, Rahmi Ala, Selahattin Özenli, Ahmet Pola, Kemal Çöp, Gürhan Esmeray, Baycan Görücü, Serdar Güçlü, Mehmet Sağlam, Yemliha Kale, Mehmet Kılıç, Vedat Sadak, İdris Karaçizmeli, Mustafa Kayıkçı'nın işlemedikleri sabit olan "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ayrı ayrı beraatlerine hükmetti. Mahkeme heyeti, sanık Kubilay Ayvaz'ın, hakkında açılan tüm suçlardan beraatini kararlaştırdı.

Sanıklar Ahmet Yüksel, Hasan Ülker, Rahmi Ala, Soner Yıldırım, Mesut Çelik, Gürhan Esmeray, Ahmet Pola, Kemal Çöp, Mehmet Şirin Aslan, Serdar Güçlü, Nihat Yılan, Baycan Görücü, Yener Yılmaz, Mehmet Mustafa Yardımcı, Mustafa Kayıkçı, Berkant Aydın, Mehmet Kılıç, Yemliha Kale, Vedat Sadak, Erdal Yılmaz, Mehmet Sağlam, Cumali Katırcı, Mehmet Fırat, Hayati Özcan, Orhan Şahin, Gökhan Bakışkan'ın "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" suçlarından beraatlerine hükmedildi. 
Mahkeme heyeti, sanıklar Yaşar Kavalcıoğlu, Özcan Şişman, Mahmut Özcan ve Halil İbrahim Köse'nin "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etmek ve açıklamak" suçlarından ayı ayrı beraatlerine karar verdi. 

VERİLEN CEZALAR

Sanık Yaşar Kavalcıoğlu'na "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 4 yıl 6 ay, FETÖ üyeliğinden 11 yıl 3 ay, Orhan Şahin'e "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 3 yıl 9 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Gökhan Bakışkan'a "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 3 yıl 9 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Mehmet Fırat'a "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 3 yıl 9 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Hayati Özcan'a "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Hakan Gençer "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 5 yıl, bu bilgileri açıklama suçundan 6 yıl 8 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Gültekin Menge "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 5 yıl, bu bilgileri açıklamadan 6 yıl 8 ay FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Halil İbrahim Köse ise FETÖ üyeliğinden 6 yıl 3 ay, sanık Mahmut Özcan FETÖ üyeliğinden 8 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Sanık Önder Kır "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 5 yıl, bu bilgileri açıklamadan 6 yıl 8 ay, FETÖ üyeliğinden 9 yıl 4 ay 15 gün, Hüseyin Özmen "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 4 yıl 2 ay, bu bilgileri açıklamadan 5 yıl 10 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Bekir Karataş "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 5 yıl, bu bilgileri açıklamadan 6 yıl 8 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, İbrahim Aslan "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 5 yıl, bu bilgileri açıklamadan 6 yıl 8 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Hakan Kaplan "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 5 yıl, bu bilgileri açıklamadan 6 yıl 8 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, Yasin Yalçınkaya "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 4 yıl 2 ay, bu bilgileri açıklamadan 5 yıl 10 ay, FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay, İdris Karaçizmeli "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 2 yıl 1 ay, bu bilgileri açıklamadan 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi.

MİT'E AİT TIRLARI DURDURMUŞLARDI

Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde Ocak 2014'te ve Adana'nın Ceyhan ilçesinde 19 Ocak 2014'te MİT'e ait araçların durdurularak, arama yapılması nedeniyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında olaya karışanlar hakkında kamu davası açılmıştı.

İddianamede, MİT tırlarının durdurulmasının, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve devletini El Kaide'ye yardım ediyor görünümü ile Uluslararası Ceza Mahkemesine ve Lahey Adalet Divanına taşımayı amaçlayan bir casusluk faaliyetinin önemli bir aşaması olduğu belirtilmiş, bu "mizansen ve operasyonun" amacının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine casusluk faaliyeti olduğu ve devletin gizli sırlarının ortaya dökülmesinin amaçlandığı ifade edilmişti.

İddianamede, "İşlenen suç başlangıcından sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti, MİT ve Dışişleri aleyhine gerçekleştirilen, sonuçları itibarıyla Suriye devleti lehine sonuçlar doğuran bir casusluk faaliyetidir." tespiti yapılmıştı.