Güncelleme Tarihi:
ESKİ MİT mensubu Mehmet Eymür'ün Amerika'da oturduğu evdeki çalışma odasının fotoğrafı, MİT kulislerinin ilk konusu haline geldi. Eymür'ün arkasındaki duvarda, MİT brövesi ile aldığı taltif ve takdir belgelerinin yanında asılı duran DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in imzalı fotoğrafı, herkesin gözüne takılan en önemli detay oldu.
Eymür, MİT camiasının en tartışılan isimlerinden biriydi. Bir dönem DYP'ye yakınlığı konuşulmuş, daha sonra başka partilerle yakın ilişkiler içine girdiği iddia edilmişti. Ancak sonra Eymür bu siyasi ilişkilendirmelerden sıyrıldı.
İnternet'te açtığı web sayfasındaki iddialı açıklamalarla ortalığı karıştıran Eymür'ün ABD'deki özel ofisinde asılı bulunan Çiller fotoğrafı, siyasi ilişkileri hakkında önemli bir ipucu verdi. Eymür, Çiller'in başbakanlığı döneminde çekildiği anlaşılan fotoğrafı, çerçeveletip arkasına asmıştı. Ofisinde özel yaşamına ilişkin bir fotoğraf ya da anı bulunmayan Eymür'ün, Çiller'in kendisi tarafından imzalanan fotoğrafı duvarına asması, DYP Lideri'ne olan bağlılığı ve siyasi ilişkileri hakkında anlamlı bir mesaj olarak kulislerde değerlendirildi.
BABASI DA MİT'Çİ Eymür'ün babası da MİT'ten emekliydi. 1988'de ‘Baba ocağım’ dediği MİT'ten emekli olan Eymür, 1995'te Çiller tarafından yeniden teşkilatta kilit bir göreve alındı. Eymür o tarihte oluşturulan Kontr-Terör Merkezi'nin başına getirildi. Çiller'in başbakanlığı döneminde DYP'lilerle yakın temasını hiç kaybetmedi. Çiller Ailesi ile yakın ilişkide bulunan Eymür'ün bu özelliği, muhalefeti rahatsız etti. Hatta ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Çiller'in talimatıyla Eymür'ün konutunun telefonlarını dinlettiğini öne sürdü.
İnişli-çıkışlı bir meslek yaşamına sahip olan Eymür'ün kariyeri Susurluk skandalının patlak vermesinden sonra sarsılmaya başladı. Tarık Ümit cinayetinden, özel timci polisler ve Emniyet Özel Harekat Başkanı İbrahim Şahin'i sorumlu tuttu. Hatta dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, özel timcileri ve Şahin'i görevden alırken, bu görüşleri de gözönüne aldı.
SUSURLUK'LA DÜŞTÜ Susurluk soruşturmasında Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkan Vekili Hanefi Avcı tarafından Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı koruyup, kollamakla suçlandı. Daha sonra Yeşil'i operasyonel amaçlar için istihdam eden kişinin o olduğu ortaya çıktı. Mesut Yılmaz, 1997'de başbakan olduktan hemen sonra onu Washington'a gönderdi. Eymür, Alaattin Çakıcı'nın yakalanmasından sonra merkeze alındı ve kızak görev bilinen APK Dairesi'nin emrine verildi. İstifası istendi, direnmeye başladı. Eymür, yakın çevresine, ‘‘İstifam isteniyor ama etmeyeceğim. Amaç beni teşkilat dışında korumasız bırakmak. Sonra zaten yaşatmazlar. Ben mücadele edeceğim. Ama nereye kadar? Bazen bu ülkeyi terketmeyi düşünüyorum. Mahkemeye gidip bütün pislikleri de açıklamak istiyorum. Sırtımı sıvazlayacaklarına beynimden vuruyorlar’’ dedi.
Emeklilik kararına direnen Eymür için MİT Yasası'nın 19. Maddesi işletildi ve Yılmaz'ın onayıyla Şeker Fabrikaları'na müşavir olarak atandı.
MİT RAPORUNU YAZDI Emniyet Kaçakçılık ve Harekat Dairesi Başkanı Atilla Aytek'le birlikte meşhur ‘Babalar Operasyonu’nu gerçekleştirdi. O dönemde aralarında Dündar Kılıç ve Behçet Cantürk'ün de bulunduğu yeraltı dünyasının ünlü isimlerini sorguladı. Hazırladığı ve Necdet Üruğ, Ünal Erkan ve Mehmet Ağar'ı hedef alan ünlü MİT Raporu basına sızınca, büyük gürültü koptu. Tepkiler üzerine, 10 Haziran 1988'de emekli olmak zorunda kaldı. Emekli olmadan önce, MİT'te çalıştığı emekli Yarbay Korkut Eken'le Antalya'da buz fabrikası kurdu. Sonra ortaklık bitti.
Susurluk sonrası ortaya saçılan telefon görüşmelerinin kayıtlı olduğu bazı kasetlerin kaynağı olduğu da öne sürüldü. Müşavirlik görevini bırakan Eymür, ABD'nin Washington kentine yerleşerek, MİT'le ilişkilerini tamamen kopardı. İstihbaratçı yönünü koruyan Eymür, ABD'nin uluslararası haber alma örgütü olan CIA'da bile çalışmaya hazır olduğunu açıkladı.
Hakan AKPINAR / ANKARA
Yazdıklarım
kelimesi
kelimesine
doğrudur
ABD'ye yerleşen ve İnternet'te web sayfası hazırlayan eski MİT'çi Mehmet Eymür, ANAP Lideri Mesut Yılmaz hakkında yazdıklarında abartı olmadığı söyledi. Eymür, ‘‘Herşey kelimesi kelimesine doğrudur’’ iddiasında bulundu.
INTERNET'te site kuran MİT'in eski Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, Hürriyet'e Mesut Yılmaz hakkında yazdıklarının hiçbir abartı içermediğini söyledi.
Eymür, WEB sitesinde, Türk Ticaret Bankası'nın satışı konusunda yeraltı dünyasından Alaattin Çakıcı ile Eyüp Aşık ve Mesut Yılmaz arasındaki pazarlıkları anlatıyor. Eymür, Yılmaz'ın, Çakıcı'ya, Eyüp Aşık aracılığıyla ‘Gözlerinden öperim’ mesajı yolladığını da söylüyor. Mehmet Eymür, Alaattin Çakıcı'nın, TTB'nin Erol Evcil'e satılmasını istediğini, bu mümkün olmayınca da Yılmaz ve Aşık'ı tehdit ettiğini de belirtiyor.
Eymür'e göre, daha sonra bulunan formülle ihale yine ‘Çakıcı’nın adamı' olan Korkmaz Yiğit'e veriliyor ve Yiğit için iki ayrı gazeteyi alma olanağı yaratılıyor. Eymür, ‘‘Böylece Mesut Yılmaz hem kendi denetiminde bir medya grubu yaratacak, hem de seçim ve propaganda faaliyetleri için finans sıkıntısı çekmeyecektir’’ diye iddia ediyor. Eymür, Eyüp Aşık için de ‘‘Böyle bir kafanın Türkiye'de bakanlık yapması büyük bir talihsizliktir’’ görüşünü savunuyor.
Eymür, Internet'teki bu açıklamalarıyla ilgili Hürriyet'e yaptığı açıklamada, ‘‘Kelimesi kelimesine doğrudur. Kesinlikle hiçbir abartı yoktur’’ dedi.
Eymür, Mesut Yılmaz'ın Eyüp Aşık'a ‘‘Beni yanılgıya götürdün’’ dediğini de kaydederek, ‘‘Aralarının bozulması da bu yüzden’’ iddiasında bulundu.
SİNEMATİK OLMAM
Mehmet Eymür, Hizbullah terör örgütü ile ilgili olarak maksadının Hanefi Avcı'yı suçlamak olmadığını da kaydetti ve ‘‘O herkesi suçladı ama kendisi bembeyaz değil. Hizbullah'ı kurdu ya da kurmadı demiyorum. Rolünü biraz irdeledim’’ diye konuştu.
Eymür, çok fazla konuşmak istemediğini de belirterek, ‘‘Sinematik olmak istemiyorum’’ dedi.