Güncelleme Tarihi:
MİT Müsteşarlığı’nın, 29 Nisan 1977 tarihli raporunda, “İllegal örgütlerin 1 Mayıs törenlerine katılmaları ve kendi sloganlarını kullanma kararında olmaları, buna karşı DİSK’in tutumunun İstanbul’da yapılacak törende çatışma ihtimalini kuvvetlendirdiği” değerlendirmesi var. 13 Nisan 1977 ve 28 Nisan 1977 tarihli raporlarda Türk Demir Döküm Fabrikası’ndaki işçilerin büyük kısmının silahlandığı, THKO, TKP M-L ve THKP-C’nin silahlı olduğu ve büyük gösterilere hazırlandığına dikkat çekiliyor.
Sol gruplar çatıştı
Mahkemeye gönderilen belgelerde MİT’in, 1 Mayıs 1977’de Taksim’de yaşananları anı anına raporladığı görüldü. DİSK tarafından, İstanbul’daki törenler için 20 bin kişinin görevlendirildiği, toplantı ve yürüyüşe katılmak üzere sabah saat 10.00’dan itibaren çeşitli semtlerde toplanmaların olduğu, il dışından 200 otobüs ve 50 minibüsle gelenlerin bulunduğu, saat 14.15’ten sonra çevre semtlerden Taksim’e doğru yürüyüşün başladığı belirtiliyor.Sayısı daha sonra 5-6 bine ulaşan Maocu grubun DİSK kortejini zorlayarak buradan geçip Taksim’e gitmek istedikleri ancak DİSK korteji organizatörlerin disiplinli ve kuvvetli olmaları dolayısıyla Maocu grubun korteji yaramadığı ve olay çıkmasının önlendiği anlatılıyor. Maocu grubun, DİSK kortejinin gitmesinin ardından Taksim’e doğru saat 15.45’te yürümeye başladığının dile getirildiği raporda “Maocuların kendilerini kuvvetli hissederek bazı olaylar çıkarmaları ihtimal dahilindedir” ifadesi kullanılıyor.
MİT raporunda çatışma anı
Taksim Meydanı’nda toplanan DİSK taraftarları ile Maocular arasında artan gerginlik üzerine bölgeye jandarma kuvveti kaydırıldığı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:
“Buna rağmen saat 19.05’te her iki grup arasında silahlı çatışma başlamıştır. Sayıları 7 bin civarında olan Maocular ile DİSK taraftarları arasındaki çatışmanın çok büyük ve şiddetli olduğu, arbede esnasında patlamaların duyulduğu, panzerlerin topluluk üzerine devamlı su sıktıkları Tarlabaşı’nın ara sokaklarında polis ile saldırgan grup arasında çatışmaların devam ettiği, neticede güvenlik kuvvetlerinin duruma hâkim oldukları, çatışmanın sadece İntercontinental Oteli’nin önünden jandarmaya doğru yapıldığı, Taksim Meydanı’ndaki topluluğun büyük ölçüde dağıtıldığı, çok sayıda yaralının bulunduğu, bu arada 4 sivil ile 3 polisin Gümüşsuyu Hastanesi’ne kaldırıldıkları, İlk Yardım Hastanesi’ne hasta götüren arabaya ateş açıldığı, bir polis arabasının devrildiği öğrenilmiştir.”
Taksim’de çıkan çatışmada 30’un üzerinde ölü ve çok sayıda yaralının bulunduğu ifade edilen raporda, Kabataş’ta polis ile ufak çapta çatışmanın olduğu, Taksim Meydanı’ndaki topluluğun dağıldığı, arbede durmuşsa da ara sokaklara kaçan küçük grupların yeniden olay çıkarmasından endişe duyulduğu, silahlıların tek tek yakalandıkları aktarıldı. MİT Müsteşarlığı’nın 1 Mayıs 1977 tarihinde meydana gelen olaylarla ilgili hazırladığı 5 Mayıs 1977 tarihli istihbarat raporu da Ankara 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Bu arada 27 Aralık 1979’da dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verilen, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Görüşü” başlıklı “Uyarı mektubu”nun orijinali de mahkemeye ulaştı. Yükseköğretim Kurulu’ndan da (YÖK), 12 Eylül döneminde üniversitelerden atılanlara ilişkin bilgilerin mahkemeye gönderildiği bildirildi. AA