Gülden AYDIN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2002 01:44
Sakaryalı depremzedelere yönelik, misyonerlerin ‘Hıristiyanlaştırma’ faaliyetlerine karşı Müftülük çalışmaları hızlandı. Hepsi ilahiyat mezunu 14 kadından oluşan ‘Misyonersavar Timi’, prefabriklerde depremzedelere din eğitimi veriyor. Tim, misyoner çalışmalarını da takibe aldı.
CUMA VAAZLARI
17 Ağustos Depremi’nden sonra Sakarya’da artan misyonerlik faaliyetlerine karşı, Sakarya Müftülüğü geçtiğimiz cumadan itibaren Diyanet’e bağlı camilerde ‘Misyonerlerin çalışmaları ve kültür emperyalizmi’ konusunda cuma vaazına başladı. Vaazlarda, misyonerlerin deprem bölgelerinde bozulan ekonomik, sosyal ve psikolojik durumu kullandıkları, yardım kisvesiyle para vererek din değiştirmeye teşvik ettikleri anlatılıyor.
KADIN TİMİ, EĞİTİYOR
Müftülüğün misyonerlere karşı ikinci atağı da Sakarya’da ilahiyat fakültesi mezunu 14 kadından oluşan ‘Misyonersavar Timi’ kurmak oldu. Misyonersavarlar, 5 haftadır misyonerlik faaliyetinin yoğun olduğu Emirdağ Prefabrik Evleri Sosyal Tesisleri’nde çalışıyor.
DOLARLI İNCİL’LER
Misyonersavar Yasemin Çetin, 26 yaşında. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. ‘Kadınları toplayıp Kuran öğretiyoruz. Sünnet ve hadis sohbetleri yapıyoruz’ diyor. Yasemin, misyonerlerle karşılaşmamış. Ama mektuplarını okumuş. ‘Muhtaçlar prefabriklerde toplandığı için buraları hedefliyorlar. Her türlü yiyecek ve ev eşyaları dağıtıyorlar. Paketten çıkan İncil’in içine de 100 dolar koyuyorlar.’
AMERİKAN DOKTOR DA
Gülten Aslav da 3 ay önce tanık olduğu bir olayı anlatıyor. Amerikalı doktorun kendisini muayene ettikten sonra bir paket verdiğini, paketten İncil çıktığını görünce tekrar paketleyip çöpe attığını söylüyor. ‘İçinde dolar var mıydı bilmiyorum. Olsa da çöpe gitmiştir.’
Meryem Karabulut da ABD’den gelen üç doktorun ücretsiz muayene anonsunu duyunca gittiğini ve orada olanları anlatıyor. ‘Doktorların yanında Ermeni asıllı, İstanbullu işadamı olduğunu söyleyen biri vardı. Kendisinin yazdığı kitabı hediye etti. Kitap, Hıristiyanlığı ve İsa’nın hayatını anlatıyordu. Evde okudum. Çok tehlikeli buldum. Çünkü her türlü irtibat için telefon numaraları ve isimler yazılıydı.’