Güncelleme Tarihi:
New York-Kahire seferini yaparken, önceki gün 214 yolcu ve mürettebatıyla kalkışından 40 dakika sonra Atlas Okyanusu'na çakılan Mısır Havayolları uçağı sabıkalı çıktı. SU-GAP kuyruk kayıtlı Boeing 767-300 tipi uçak, 11 Ağustos 1997 Pazartesi günü İstanbul Atatürk Havalimanı'nda pistten çıkıp 50 metre sürüklendikten sonra çamura saplanarak durabilmişti.
Mısır Havayolları Egypt Air'e ait Boeing 767-300 tipi uçak, 11 Ağustos 1997 pazartesi günü, Kahire-İstanbul seferini yaparken Atatürk Havalimanı'na indikten sonra duramamış, çamura saplanmıştı. Boeing 767-300 tipi uçak, yoğun yağmur altında Marmara üzerinden Florya'ya yaklaşarak '06-24' numaralı piste inmiş, ancak yağmurun kayganlaştırdığı zeminde frenleme hatası yüzünden duramamıştı. Thutmosis III Etops adlı uçak, hızla pist dışına kaymış ve tarlada 50 metre gittikten sonra çamura saplanmıştı. Kaza sırasında bir faciadan dönülürken, uçağın 150 kişilik yolcu ve mürettebatı sağ salim tahliye edilmişti. Kaza yüzünden Atatürk Havalimanı 06-24 pisti trafiğe kapatılmış, uçak seferlerinde gecikmeler olmuştu.
Mısır uçağından önce daha büyük boylardaki Rusya Havayolları'nın Tupolev 154 uçağı ile THY'nin Airbus A-340 tipi uçağı aynı piste sağ salim inmişti. Uzmanlar, Mısır uçağının tarlaya çıkmasına, pilotun frenleme hatasının yol açtığını söylemişlerdi. DHMİ (Devlet Hava Meydanlarıç İşletmesi) yetkilileri, uçağın kısa mesafede durmasına olanak sağlayan ‘‘düşük frenleme‘‘ yerine, pilotun yüksek frenleme yaptığını, uçağın bu nedenle pistte duramadığını belirtmişlerdi.
S.O.S. çağrısı yapmadı
Mısır uçağının düşüş bomba mı, kaza mı
FBI 217 yolcu ve mürettebatıyla okyanusa gömülen Mısır uçağının düşüş nedenini araştırıyor. Bomba ya da sabotaj ihtimalini araştıran FBI şu ana kadar bir delil elde edemedi. Uçağın parçaları üzerinde yanık ve patlama izleri arayan FBI, pilotun neden S.O.S çağrısı yapmadığına da cevap bulamıyor.
MISIR Havayolları'na bağlı Boeing 767 tipi uçağın normal seyir halindeyken neden ABD'nin Nantucket Adası açıklarında denize çakıldığına bir türlü cevap verilemiyor. Uçağın düşüşü 110 saniye gibi uzun bir süre sürdü. Tecrübeli pilotun S.O.S çağrısı yapmaması, yetkilileri düşündüren en önemli konulardan biri. Gerçeği kara kutular ve uçağın parçaları ortaya çıkartacak. Başkan Bill Clinton'ın da belirttiği gibi, henüz bir terör eylemi düzenlendiğine dair herhangi bir kanıt bulunmazken, FBI, bu olasılıktan hareket ediyor. FBI, ABD topraklarındayken uçakla şu ya da bu şekilde ilgisi olan herkesi sorguya çekmeye başladı.
990 sefer sayılı uçak Los Angeles'tan New York'a geçmeden önce, bir lastiği değiştirildi, yakıt ikmali ve iç temizliği yapıldı. Uçağa, Los Angeles'te 33 yolcu bindi. New York'ta ise uçağa 167 yolcu ve 18 kişilik mürettebat daha alındı. Uçağın New York'taki JFK Havalimanı'ndan kalkması 66 dakika aldı. Hava trafik kulesi, uçağa, uzun mesafeli uçuşlar için normal olan 9.900 metreye çıkabileceğini bildirdi. Pilot kabini ile kule arasındaki son iletişim 01.43'de gerçekleşti ve her şeyin normal olduğu belirtildi. New York'tan havalanan uçak, 33 dakika sonra Nantucket Adası'nın 100 km. güneyinde Atlantik Okyanusu'na çakıldı.
Uçak, New York'tan önce Newark Havaalanı'nda da durmuştu. FBI, her üç havaalanındaki bagajcılar, bakım işçileri, yiyecek ve temizlik işçileri ve güvenlik personelini sorgulamaya aldı.
FBI, daha önce Los Angeles ya da New York'tan kalkacak bir uçağa yönelik tehdit almıştı.
İhbarcı korsan sorguda
FBI, uçak ile ilgili bir İtalyan eski hava korsanını sorgulama kararı aldı. Halen Roma'nın Rebbibia Cezaevi'nde hayat arkadaşını öldürmekten yatan Luciano Porcari adlı İtalyan, I977 yılında İspanya Havayolları'na ait bir uçağı kaçırıp yolcuları 80 saat rehin tutmaktan yargılandı ve mahkum oldu. Bir süre önce cezaevinden kaçan Porcari, daha sonra başka bir uçağı kaçırmak üzereyken suçüstü yakalandı. Luciano Porcari, eylül ayında Amerikan Federal Havacılık Dairesi FAA'nın yetkililerine gönderdiği bir mektupta, ekim ayı içerisinde Los Angeles veya New York'tan Atlantik aşırı yolculuk yapacak bir uçağa bomba yerleştirileceğini öne sürdü.
FAA yetkilileri bu ihbarı ciddiye almadı ancak yine de FBI ve Atlantik aşırı uçan tüm havayolları şirketlerini bilgilendirdi. Ancak Porcari'nin ihbarı ile ilgili alarm Mısır Havayollarına ait uçağın düşmesinden 24 saat önce kaldırılmıştı.
Yolcuların çoğu yaşlı turistlerdi
Kahire seferini yaparken okyanusun derinliklerine gömülerek toplan 217 kişiye mezar olan Mısır uçağındaki yolcuların büyük bir bölümü yaşlı turistlerden oluşuyordu. Yolcuların büyük bir bölümü Amerikalıydı. Yaşlı çiftler, deve üzerinde poz verecekleri fotoğraf karelerini torunlarına göstermek istiyordu. Ve heyecanla son yolculuklarına çıktılar. Uçakta 129 Amerikalı, 62 Mısırlı, 3 Suriyeli, 2 Sudanlı, 2 Kanadalı ve 1 Şili'nin bulunduğu açıklandı.
Kızı gitme dedi
Faciadan rastlantı sonucu kıl payı kurtuldular
Mısırlı Said Abaza, New York'a kızı ve torununu görmek için gelmişti. Bir haftalık ziyaretin ardından dönüş zamanı geldi çattı. Sait Abaza, Atlantik'e gömülen uçaktan bir bilet aldı. Ne olduysa o zaman oldu. Kızı, ‘Baba ne olur gitme bir hafta daha kal’ diye ısrar etti. Torunu İslam Muhammed'e de doymamıştı. Kalmaya karar verdi. Şimdi, kızını dinlediğine şükrediyor.
Kucağında torunu, elinde binmekten vazgeçtiği uçağın biletiyle havaalanında gelişmeleri takip ediyor.
Başka bir kaza hayatını kurtardı
Adı Edward McLaughlin. Mısır uçağının ‘‘esrarengiz’’ 44 numaralı yolcusu. Mesleği ise çok ilginç: Uçak kazası kurbanlarının ailelerine yardım eden bir kuruluşun başkan yardımcısı. Los Angeles'ta uçağa bindi. Kahire'ye gidecekti. Ancak New York'ta, işyerinin acil isteği üzerine indi. Başka bir yerde bir uçak kazası olmuştu ve şirketi, kazazede ailesine yardım etmesini istiyordu. Edward McLauighlin, Mısır uçağından indi ve böylece kurban olmaktan kurtuldu. Ama facia sonrası FBI, New York'ta inen ‘‘esrarengiz’’ yolcuyu hemen buldu ve sorgulamaya başladı. McLaughlin'in hikayesi doğru çıktı.
Alışveriş tutkusu uçağı kaçırttı
Mısır'da petrol şirketi Gupco'nun mühendisi Hisam Ahmet Ömer'in hayatını alışveriş tutkusu kurtardı. New York'ta alışverişe dalan 32 yaşındaki mühendis, aceleyle seyahat acentesine koştu. ‘‘Kör talihi’’ burada kendisini yakaladı. Acente bir kaç dakika önce kapanmıştı. Kahire'ye bağlantısız uçacak uçağı kaçırmıştı. Acenteye lanetler okudu. Sonra Londra bağlantılı bir başka uçakla Mısır'a uçtu. Hisam Ahmet Ömer, Kahire Havaalanı'nda gözleri yaşlı yolcu yakınlarını görünce, önce şaşırdı. Sonra gerçeği öğrenince Amerika'dan beri sövdüğü ‘‘kör talihine’’ (!) şükretmeye başladı.