Güncelleme Tarihi:
İstanbul 4 No'lu DGM'de görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Maşallah Yağan, İsa Kaya, Abdülmecit Öztürk, Seval Öztürk, Alaattin Öget ve Kadriye Kübra Sevgi ile tutuksuz yargılanan Ercan Alır ve Pınar Selek katıldı. Diğer 7 sanık ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada söz alan Alaattin Öget, terör örgütü PKK'ya inanarak ve mücadele etmek için katıldığını, ancak örgüt içinde kendilerine yapılan davranışlardan dolayı eşi Kadriye Kübra Sevgi ile ''itirafçı''olmayı seçtiğini söyledi.
''Her zaman devletin yanında olacağım'' diyen Öget, Pınar Selek ile 1998 yılında ''Cüneyt'' kod adlı Delibaş Arat'ın aracılığıyla tanıştığını kaydetti. Öget, ''terör örgütü PKK adına Fransa'dan geldiğini söyleyen'' Pınar Selek ile tanışmasının, örgütsel anlamda olduğunu ifade etti.
''Mısır Çarşısı'ndaki patlamanın tüpten kaynaklanmadığını, olayın örgütün bir bombalama eylemi olduğunu'' öne süren Alaattin Öget, bu konuya ilişkin açıklamaları bir sonraki celse yapmak istediğini bildirdi.
Can güvenliÄŸi açısından diÄŸer sanıklarla aynı gün yargılanmak istemediÄŸini belirten Öget, örgüt ve olaylarla ilgili daha detaylı olarak bir sonraki celse konuÅŸabileceÄŸini söyledi.Â
ADLİ TIP: PATLAMANIN ORJİNALİNİN TESPİTİ MÜMKÜN DEĞİL
Eminönü’de bulunan Mısır Çarşısı’nda 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan gönderilen raporda, „patlamanın orijininin tespitinin tıbben mümkün olmadığı“ bildirildi.
Mahkeme hakimi, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nca gönderilen raporu, sanık ve sanık vekillerinin yüzüne karşı okuyarak dosyaya koydu.
Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın nedenine ilişkin açıklama getirmediği öğrenilen raporda, „Patlama orijininin tıbben tespit edilemeyeceği“ görüşüne yer verildiği bildirildi.
Duruşmada, celse arasında Alaattin Öget ve eşi Kadriye Kübra Sevgi’nin mahkemeye birer mektup gönderdikleri ve açıklamalarda bulunacaklarını bildirdikleri belirtildi.
Bunun üzerine ilk söz verilen ve davanın tüm sanıklarının bölücü terör örgütü PKK’nın üyesi olduğunu belirten Alaattin Öget’in konuşmasının ardından, Kadriye Kübra Sevgi söz aldı.
Örgüt üyeleri tarafından ölümle tehdit edilmesine rağmen açıklamalarda bulunmak istediğini anlatan sanık Sevgi, „Leyla“ kod adlı örgüt üyesi Pınar Selek’in patlamayla ilgili olarak tutuklanmasının ardından Ümraniye Cezaevi’ne konulduğunu anlattı.
Sevgi, Selek’in, ihbar edilmesine ilişkin Erdal Nayır’dan şüphelendiğini söylemesi üzerine, Abdülmecit Öztürk’ün de Nayır’ın öldürülmesi talimatı verdiğini iddia etti.
Bu eylemle ilgili Alaattin Öget, İsa Kaya ve kendisinin görevlendirildiğini belirten Kadriye Kübra Sevgi, Erdal Nayır’ı örgüt adına öldürdüklerini itiraf etti.
YASADAN YARARLANMAK Ä°STÄ°YOR
Mahkeme başkanınca “İtirafçılık Yasası„ndan yararlanmak isteyip istemediği sorulan Alaattin Öget, bu yasadan yararlanmak istediğini söyledi.
Daha sonra söz alan sanık avukatları da cezaevinde psikolojik rahatsızlıkları olan Öget’in ifadelerinin itirafçılık değil, iftiracılık olduğunu iddia ettiler.
Avukatlar ayrıca, sanık Öget’in bu aşamada ayrıntılı açıklamalarda bulunmasını istediler.
Öget ise bu isteği can güvenliği olmadığı gerekçesiyle diğer sanıkların olmadığı bir celsede yapmak istediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamı yönünde karar vererek, duruşmayı erteledi.
Duruşma salonunda Alaattin Öget ile Kadriye Kübra Sevgi, diğer sanıklardan ayrı bir bölümde jandarmanın güvenlik kordonu altında tutuldu.
Ä°DDÄ°ANAMEDEN
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sanıkların, 9 Temmuz 1998 tarihinde Mısır Çarşısı’nın girişinde bulunan Ünlüoğlu Büfe’ye bomba koyarak 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanmasına yol açtıkları öne sürülüyor.
İddianamede, sanıkların aynı ay içerisinde Maltepe Askeri Gazinosu ve Küçükyalı 50. Yıl Parkı’na bomba konulması olaylarıyla Erdal Nayır adlı kişinin öldürülmesi eylemlerine katıldıkları da belirtiliyor.
Sanıklardan Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Alaattin Öğet, Kübra Sevgi ve İsa Kaya’nın, TCK’nın 125. maddesi uyarınca „Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya kalkışmak“ suçundan idam cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Maşallah Yağan’ın da „Yasadışı örgüt üyesi olmak“ ve “İnsanların toplu olarak bulunduğu yere bomba koymak“ suçlarından dolayı 21 ile 31 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Ercan Alır, Baran Öztürk, Heval Öztürk ve Delibaş Arat’ın da „Yasadışı örgüt üyesi olmak“ suçundan 15 ile 22.5’ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, Erkan Öget, Menderes Öget, Alican Öget, Hasan Kılıçdoğan ve Suat Kavak’ın da „Yasadışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek“ suçundan 4.5 ile 7.5’ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.