Mısır’a kadar uyudu

Sanayici Cavit Çağlar'a ait Falcon 900-B uçağı, Kenya'daki tarihi operasyon için havalandığında, pilotların dışında 7 yolcu taşıyordu. Bunların 3'ü, Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Özel Kuvvetler'de görev yapan subaylardı. (2'si kurmay olan subayların rütbelerini de biliyorum, ancak kimliklerinin belirlenme olasılığını düşünerek gizliyorum. U.D.) Uçakta ayrıca Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden bir hekim bulunuyordu. Diğer 3 kişi ise, istihbarat görevlileriydi. (Bazı yabancı ajanslar, bunlar arasında Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü-CIA ajanlarının da bulunduğunu iddia ediyorlar.)

FALCON 900-B'NİN SIRRI

Uçağın Kenya'daki tarihi operasyona gittiğinden Cavit Çağlar'ın haberi yoktu. Falcon 900-B, görünürde Başbakanlık tarafından ‘‘bürokratların yurtdışı temasları’’ için kiralanmıştı. Milli İstihbarat Teşkilatı, dikkatleri dağıtmak amacıyla, yine Başbakanlık'ça, değişik istikâmetlere uçan başka uçakların kiralanmasını da sağlamıştı.

Falcon 900-B, sadece bu 7 yolcuyu taşımıyordu. Uzun menzilli uçakta, teknik takip ve dinleme amacıyla kullanılan elektronik araç ve gereçten oluşan yüklü bir kargo da bulunuyordu.

Uçağın ilk durağı, Uganda'nın Entebbe Havalimanı'ydı. İnişin ardından yolcular, yaklaşık bir hafta süreyle burada bekleyecek olan uçağı terk ederek izlerini kaybettirdiler. Bunların bir bölümü, teknik malzemeyle birlikte operasyonun yapılacağı Kenya'ya geçti.

O sırada Milli İstihbarat Teşkilatı'nın senaryosunu yazdığı, dünya gizli servisler tarihine geçecek operasyonun ilk aşaması gerçekleşmiş ve bölücü terör örgütünün başı Abdullah Öcalan, Kenya'ya getirilmişti. Görüştüğüm kaynaklar, bu senaryoda MİT ve CIA'nın Yunan Gizli Servisi'ndeki belirli unsurlarla işbirliği yaptıklarını ve bölücü terör örgütünü Türkiye'ye karşı silah olarak kullanmayı düşünen bazı Yunan politikacıların, böylece kendi kazdıkları kuyuya düşmelerinin sağlandığını iddia ediyorlar. Aynı kaynaklar, Kenya'nın bu tarihi operasyon için gözlerden ırak, çok uygun bir ülke olduğunu belirtiyorlar.

‘HOLLANDA’YA GİDECEKSİN'

Gelelim Kenya'nın başkenti Nairobi'deki nefes kesen operasyona: Dünya medyasına da yansıdığı gibi Öcalan, Yunan Büyükelçisi'nin ikametgâhından ‘‘Hollanda'ya gideceksin’’ diye çıkarıldıktan sonra, MİT'in hazırladığı senaryo gereği, Kenya Gizli İstihbarat Servisi'nin kontrolüne giriyor. Bölücü örgüt başının günlerdir gizlendiği ikametgâhtan çıkma kararı aldığı belirlenince de Falcon 900-B uçağı hemen havalanıp, Nairobi Jomo Kenyatta Havalimanı'na iniyor ve ‘‘paket’’i beklemeye başlıyor.

‘MEMLEKETE HOŞ GELDİN’

Kenya Gizli İstihbarat Servisi ajanları, senaryodaki rollerini başarıyla uygulayarak, bölücü örgüt başının yandaşlarını taşıyan arkadaki aracı atlatarak, Öcalan'ı belirlenen noktaya getiriyorlar.

Bölücü örgüt başı, Hollanda'ya gideceğini sandığı uçağa doğru bir adım attığında, Falcon 900-B'de gizlenen Özel Kuvvetler subayları onu kıskıvrak yakalayıp yüzükoyun yatırıyorlar. Sonra da kelepçeyi vurarak ilaçla bayıltıyorlar.

Bölücü örgüt başının yüzündeki bantlar, güvenli hava sahası sayılan Mısır semalarında açılıyor. Bantları çıkaranlar da yazımın başında belirttiğim kahraman kurmay subaylar. Öcalan'ın yüzü açıldıktan sonra başlayan video çekimler, Türkiye'ye gelinceye kadar aralıksız sürüyor. Teröriste ‘‘Abdullah Öcalan... Memlekete hoş geldin!..’’ diyen de yine bu kurmay subaylardan biri.

Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı birimlerle Milli İstihbahat Teşkilatı mensuplarının yaptıkları bu muhteşem operasyonun öyküsü böyle.

Emeği geçen herkesi yürekten kutluyor, bu adsız kahramanları, alınlarından öpüyorum.

Vatan size ebediyen minnettardır.

Not: Bu meslekte ustalarımız bizi ‘‘haber beklemez’’ diye yetiştirdiler. Bu nedenle sadece bu haftaya mahsus olmak üzere yazımı bir gün önceden okuyorsunuz.

Saygılarımla.