"Mira"da mahsur denizci Aileleri yardım istedi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2009 15:12
Hindistan'ın 15 mil açığında Hint Okyanusu'nda “Mira” adlı gemide mahsur kalan Türk denizcilerin aileleri İstanbul'da bir araya gelerek yardım istedi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ile basın toplantısı düzenleyen aileler, gözyaşları içinde yetkililerden çocuklarının kurtarılmasını talep etti.
Çetin Soysal yaptığı konuşmada, Mira Denizcilik'e ait 22 bin ton demir yüklü geminin 12 Aralık 2008'de Abu Dabi limanına girdiğini, yükünün tahliyesine başladığını ancak Mira şirketi liman işçilerinin parasını ödemediği için yük tahliyesinin yarıda bırakıldığını, limandan çıkarılan gemideki personelin haftalarca bekletildiğini, daha sonra geminin limana geri dönebildiğini anlattı.
Bu sırada bir İngiliz Bankası tarafından el koyulan gemideki personelin pasaportlarının alındığını kaydeden Soysal, “Mira Denizcilik, gemi personelinin maaşlarını 6 ay boyunca ödememiştir, can güvenliklerini de tehlikeye atmıştır. Şimdi gemi personeli kıyıdan 15 mil açıkta Hint Okyanusu'nda elektriksiz, kumanyasız ve ciddi şekilde hastalıklara bulaşma tehlikesi içinde, açlık sefalet çekerek 90 gündür yaşıyorlar” dedi.
Soysal, gemide çalışan personelin 18'inin Türk diğerlerinin Azeri kökenli olduğunu ifade ederek, personelin, yakıtı bitmiş bir gemide, yiyecek içecek olmadan, hastalıklarla karşı karşıya sıkıntı içinde yaşantılarını sürdürme çabasında olduklarını vurguladı. Soysal, “Salgın hastalıkların başladığı, sıtmadan şüphelenildiği bize ulaşan bilgiler arasında. Sıcaklık 50 dereceye yakın” diye konuştu.
Soysal, “Bu çığlıkları, bu sesi duymak, anlamak lazım. Bir kez daha buradan Dışişleri Bakanlığına ve Ulaştırma Bakanlığına sesleniyorum. Artık annelerin gözyaşlarını dindirelim. Bir an önce bu çocuklarımıza sahip çıkıp, bunların ailelerine kavuşmalarını sağlamamız gerekiyor” dedi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a seslenen Soysal, “Özellikle Binali Yıldırım'dan rica ediyorum. Kendisine en ağır eleştirileri yapmış bir insan olarak rica ediyorum, bu gözyaşlarını dikkate alsınlar, bu çığlıkları dikkate alsınlar, gereğini yapsınlar” diye konuştu.
SADECE YARIM ÇUVAL KURU FASULYE KALDI
Geminin 4. Kaptanı Alkın Özden'in annesi Goncagül Özden de “Oğlum Ocak ayından beri o gemide mahsur kaldı. Aç, susuz, sefalet içinde, yiyecek yok. Paslı su içmekten çocuklarımız hastalık sahibi oldu. 'Bizi acilen kurtarın' diyorlar, psikolojileri bozuldu, dayanacak güçleri kalmadı. Artık ne olur çocuklarımızı kurtarın” dedi.
Özden, oğlunun “Ne zaman kurtaracaksınız bizi? Yiyecek gönderin. Açlıkla baş başayız” dediğini anlattı.
Gemi personelinden Mustafa Öksüz'ün babası Mahmut Öksüz de oğlunun aç susuz günlerdir denizde olduğunu ifade ederek, “Devletimiz buna el uzatmalı. Bu çocukların hepsi Türktür, bu çocuklar askerlik yaptılar bu vatana hizmet ettiler” diye konuştu.
Geminin 3. kaptanı Haluk Karagöz'ün annesi Rabia Karagöz ise “Yardım istiyoruz, çocuklarımızın sağ salim evlerine gelmesini istiyoruz. Hükümete, her şeye sesleniyorum çocuklarımıza ne olur yardım edin” dedi.
Çetin Soysal yaptığı konuşmada, Mira Denizcilik'e ait 22 bin ton demir yüklü geminin 12 Aralık 2008'de Abu Dabi limanına girdiğini, yükünün tahliyesine başladığını ancak Mira şirketi liman işçilerinin parasını ödemediği için yük tahliyesinin yarıda bırakıldığını, limandan çıkarılan gemideki personelin haftalarca bekletildiğini, daha sonra geminin limana geri dönebildiğini anlattı.
Bu sırada bir İngiliz Bankası tarafından el koyulan gemideki personelin pasaportlarının alındığını kaydeden Soysal, “Mira Denizcilik, gemi personelinin maaşlarını 6 ay boyunca ödememiştir, can güvenliklerini de tehlikeye atmıştır. Şimdi gemi personeli kıyıdan 15 mil açıkta Hint Okyanusu'nda elektriksiz, kumanyasız ve ciddi şekilde hastalıklara bulaşma tehlikesi içinde, açlık sefalet çekerek 90 gündür yaşıyorlar” dedi.
Soysal, gemide çalışan personelin 18'inin Türk diğerlerinin Azeri kökenli olduğunu ifade ederek, personelin, yakıtı bitmiş bir gemide, yiyecek içecek olmadan, hastalıklarla karşı karşıya sıkıntı içinde yaşantılarını sürdürme çabasında olduklarını vurguladı. Soysal, “Salgın hastalıkların başladığı, sıtmadan şüphelenildiği bize ulaşan bilgiler arasında. Sıcaklık 50 dereceye yakın” diye konuştu.
Soysal, “Bu çığlıkları, bu sesi duymak, anlamak lazım. Bir kez daha buradan Dışişleri Bakanlığına ve Ulaştırma Bakanlığına sesleniyorum. Artık annelerin gözyaşlarını dindirelim. Bir an önce bu çocuklarımıza sahip çıkıp, bunların ailelerine kavuşmalarını sağlamamız gerekiyor” dedi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a seslenen Soysal, “Özellikle Binali Yıldırım'dan rica ediyorum. Kendisine en ağır eleştirileri yapmış bir insan olarak rica ediyorum, bu gözyaşlarını dikkate alsınlar, bu çığlıkları dikkate alsınlar, gereğini yapsınlar” diye konuştu.
SADECE YARIM ÇUVAL KURU FASULYE KALDI
Geminin 4. Kaptanı Alkın Özden'in annesi Goncagül Özden de “Oğlum Ocak ayından beri o gemide mahsur kaldı. Aç, susuz, sefalet içinde, yiyecek yok. Paslı su içmekten çocuklarımız hastalık sahibi oldu. 'Bizi acilen kurtarın' diyorlar, psikolojileri bozuldu, dayanacak güçleri kalmadı. Artık ne olur çocuklarımızı kurtarın” dedi.
Özden, oğlunun “Ne zaman kurtaracaksınız bizi? Yiyecek gönderin. Açlıkla baş başayız” dediğini anlattı.
Gemi personelinden Mustafa Öksüz'ün babası Mahmut Öksüz de oğlunun aç susuz günlerdir denizde olduğunu ifade ederek, “Devletimiz buna el uzatmalı. Bu çocukların hepsi Türktür, bu çocuklar askerlik yaptılar bu vatana hizmet ettiler” diye konuştu.
Geminin 3. kaptanı Haluk Karagöz'ün annesi Rabia Karagöz ise “Yardım istiyoruz, çocuklarımızın sağ salim evlerine gelmesini istiyoruz. Hükümete, her şeye sesleniyorum çocuklarımıza ne olur yardım edin” dedi.