Güncelleme Tarihi:
Kandil günleri ne zaman idrak edilecek konusuna detaylı yanıt arayan milyonlarca vatandaş, Berat ve Miraç Kandilinin ne zaman meydana geleceğini araştırıyor. 2017 kandil günlerinde ellerini semaya açacak olan vatandaşlar, yaradandan af dileyip dileklerde bulunacak. Peki, 2017 kandil günleri ne zamana denk gelecek? İşte, Berat ve Miraç kandili ne zamana denk gelecek? İşte, detaylı bilgiler
Miraç Kandili, bu yıl 23 nisan Pazar günü idrak edilecek.
HİCRİ TARİHLER | MİLADİ TARİHLER | |||||
GÜN | AY | YIL | GÜN | AY-YIL | HAF.GÜN | DİNİ GÜNLER |
1 | CEMAZİYEVVEL | 1438 | 29 | OCAK-2017 | PAZAR | ........ |
1 | CEMAZİYELAHİR | 1438 | 28 | ŞUBAT-2017 | SALI | ........ |
1 | RECEB | 1438 | 29 | MART-2017 | ÇARŞAMBA | ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI |
2 | RECEB | 1438 | 30 | MART-2017 | PERŞEMBE | REGAİB KANDİLİ |
26 | RECEB | 1438 | 23 | NİSAN-2017 | PAZAR | MİRAC KANDİLİ |
1 | ŞABAN | 1438 | 27 | NİSAN-2017 | PERŞEMBE | ........... |
14 | ŞABAN | 1438 | 10 | MAYIS-2017 | ÇARŞAMBA | BERAT KANDİLİ |
1 | RAMAZAN | 1438 | 27 | MAYIS-2017 | CUMARTESİ | RAMAZAN BAŞLANGICI |
26 | RAMAZAN | 1438 | 21 | HAZİRAN-2017 | ÇARŞAMBA | KADİR GECESİ |
29 | RAMAZAN | 1438 | 24 | HAZİRAN-2017 | CUMARTESİ | AREFE |
1 | ŞEVVAL | 1438 | 25 | HAZİRAN-2017 | PAZAR | RAMAZAN BAYRAMI (1.Gün) |
2 | ŞEVVAL | 1438 | 26 | HAZİRAN-2017 | PAZARTESİ | RAMAZAN BAYRAMI (2.Gün) |
3 | ŞEVVAL | 1438 | 27 | HAZİRAN-2017 | SALI | RAMAZAN BAYRAMI (3.Gün) |
1 | ZİLKADE | 1438 | 24 | TEMMUZ-2017 | PAZARTESİ | ........ |
1 | ZİLHİCCE | 1438 | 23 | AĞUSTOS-2017 | ÇARŞAMBA | ........ |
9 | ZİLHİCCE | 1438 | 31 | AĞUSTOS-2017 | PERŞEMBE | AREFE |
10 | ZİLHİCCE | 1438 | 01 | EYLÜL-2017 | CUMA | KURBAN BAYRAMI (1.Gün) |
11 | ZİLHİCCE | 1438 | 02 | EYLÜL-2017 | CUMARTESİ | KURBAN BAYRAMI (2.Gün) |
12 | ZİLHİCCE | 1438 | 03 | EYLÜL-2017 | PAZAR | KURBAN BAYRAMI (3.Gün) |
13 | ZİLHİCCE | 1438 | 04 | EYLÜL-2017 | PAZARTESİ | KURBAN BAYRAMI (4.Gün) |
1 | MUHARREM | 1439 | 21 | EYLÜL-2017 | PERŞEMBE | HİCRİ YILBAŞI |
10 | MUHARREM | 1439 | 30 | EYLÜL-2017 | CUMARTESİ | AŞURE GÜNÜ |
1 | SAFER | 1439 | 21 | EKİM-2017 | CUMARTESİ | ........ |
1 | REBİÜLEVVEL | 1439 | 19 | KASIM-2017 | PAZAR | ........ |
11 | REBİÜLEVVEL | 1439 | 29 | KASIM-2017 | ÇARŞAMBA | MEVLİD KANDİLİ |
1 | REBİÜLAHİR | 1439 | 19 | ARALIK-2017 | SALI | ........ |
KANDİL NEDİR?
Dinimizde önemli bir yere sahip olan kandil geceleri hakkında bir makale yayımlayan Diyanet İşleri Başkanlığı, kandilin önemine şu ifadelerle değinmiş;
"Kandiller, yıldızların semayı aydınlattığı gibi yüreklerimizi aydınlatan gecelerdir. Bu geceler, kendini bilmenin ve bir beşer olarak ilâhî kudret karşısındaki acziyetimizin şuurunda olarak taat, ibadet ve şükürlerimizi artırmanın bir vesilesidir.
Kandillerin bizlerin için önemli yönlerinden biri modernleşmenin beraberinde getirdiği yalnızlaşmaya neşter vurmasıdır. Bu günlerde hayat paylaşılır, hatırı sorulmayan dostların, arkadaşların, akrabaların, anne ve babalarımızın hatırları sorulur, gönülleri alınır, ziyaretler yapılır, uzakta olanlara telefonlar edilir, mesajlar çekilir.
Gün geçtikçe modern insan yalnızlaşıyor ve hayatın keşmekeşliği içerisinde yüzünü sürekli dışarıya, geçici olana, akıp gitmekte olana fazlasıyla döndürmekte; öze dönüşünü ihmal etmekte ve gönlünü arındırmak için içe dönük bir bakış yapmamakta, iç kritikte bulunmamaktadır. Kendini sorgulamamanın bedelini ise, çok ağır ödemektedir.
Çünkü insanı sadece dünyevî varlık ve maddî güçler mutlu kılmamaktadır. Allah’a sığınmanın, O’nun emirlerine boyun bükmenin verdiği hazzı ona hiçbir şey verememektedir. Allah’ın kulu olduğu bilincinden yoksunluk ve Allah’ı unutma ve hayatın dışında tutma çabaları ve O’na karşı kulluk borcunu umursamama, insanı Allah’ın inayet ve engin rahmetinden uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Bir başka anlatımla, etrafını kuşatan bunca kanıta ve kendisine verilen akıl nimetine rağmen Allah’ı unutan, O’na kul olma idraki içinde olmayan insan, ilâhî rahmetten uzaklaşarak gerçek anlamda kendine yabancılaşmakta, hayatın anlamını kaybederek, ömrünü beyhude bir biçimde tüketmekte ve ahirete hazırlıksız olarak gitmektedir.
Ayrıca insan davranışlarında merkezi konumda olan kalbin ihmal edilişi, beraberinde kalbî kirliliği getirmektedir. Kur’an-ı Kerim’de kalbi kirliliğin sebebinin günahlar oldu şöyle ifade edilmektedir: “Hayır! Bilâkis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir” (Mutaffifin, 14) Ayette geçen “kalp kirlenmesi” tabirini, Hz. Peygamber (s.a.s.) de: “Kul bir günah işlediğinde, kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahından tevbe edip uzaklaşırsa kalbi saydamlaşır. Eğer tevbe etmeyip günah işlemeye devam ederse, o siyah nokta artar ve kalbi istila eder…” (İbn Mace, Zühd, 29) diye açıklamaktadır.
Bu kirlilik sadece kalpte kalmamakta, dışarıya bencillik, şehvetperestlik, merhametsizlik, sahtecilik olarak yansımaktadır.
Bu niteliklere sahip insan, sadece kendi yüreğini tüketmekle kalmamakta; yol açtığı zararlı davranışlarıyla da diğer insanları üzmekte ve yüreklerini sızlatmaktadır.
Aslında ızdırap, acı ve ağrı içerisinde inleyen hastanın ilâç ve doktoru beklediği gibi katılaşmış ve bütün hücreleri zifiri karanlık içerisinde bulunan yürekler, bu hallerinden kurtulmak için bir menfez aramaktadır. Tabiî ki insanın bu vurgun, kaos ortamından kurtulması için bir karar vermesi, nefsini aşması gerekiyor. Karar verenler için duaların kabul olacağı kutlu anlar gerekiyor. İşte bu kutlu anların yoğun olduğu zamanlar, üç aylar ve içerisindeki kandil geceleridir.
Kandil geceleri, huzuru arayan bir yürek için bir imdat çağrısı ve kurtuluşudur.
Kandil geceleri, hayata beyaz yeni bir sayfa açmaktır. Bu geceler, yüreklerimizin bir menfezidir. İlâhî rahmet, bir menfez bulup yüreklerimize düştüğünde; kararmış, katılaşmış, kılıflara bürünmüş kalplerde dönüşüm başlıyor, nefis Rabbiyle barışıyor, insan gerçek huzura ve doyuma ulaşıyor. Davranışlarımızda güzellikler, salih ameller ortaya çıkıyor.
Bütün bu güzellikler kandil gecelerinde yakılan bir tevbe kıvılcımıyla kendini gösteriyor. Tevbe küllî bir arınma, yıkanma sürecidir. Tevbe, Yüce Allah’ın tertemiz verdiği yürekleri, Ona salim bir şekilde arz etme çabasıdır. Bunun için yüreklerimizde şirk ve küfürden, cehalet ve kötü huylardan bir eser olmamalıdır. Günahtan arınmış bir yürekle huzura çıkmak en büyük tutkumuz olmalıdır. Zira Yüce Allah huzuruna temiz bir kalp ile çıkmamızı istemektedir. (Şuara, 89)"