A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2008 17:49
Ankara Sıhhiye'deki çok katlı otoparkta 11 Eylül 2007'de cep telefonu düzenekli bomba yüklü minibüs bulunmasının ardından açılan ve 4 kişinin yargılandığı davada, mahkeme, “gerektiğinde yeniden inceleme yapmaya elverişli ve muhafazası tehlikeye yol açmayacak miktar dışında kalan tüm patlayıcı maddeler ile yapımında kullanılan malzemelerin imhasına” karar verdi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar İdris Nakçi, Alpaslan Özkan ve Ali Sayan ile tutuksuz sanık Mustafa Bayar ve avukatları katıldı.
Sanık Mustafa Bayar, üzerine atılı “terör örgütü üyeliği” suçlamasını kabul etmediğini belirterek, “Benim bahse konu örgütle hiçbir ilgim yoktur. Ben üniversite öğrencisiyim. İddianamede, adresim olarak belirtilen adreste misafir olarak bulundum. O günlerde üniversite öğrencisi bir arkadaşım kalıyordu. Ben onun yanına misafir olarak gittim. Bu evde ele geçirildiği söylenen kitapların hiçbiri bana ait değildir” dedi.
Diğer sanıklardan sadece Alpaslan Özkan'ı, tiyatro ve gitar kursuna birlikte gittikleri için tanıdığını kaydeden Bayar, “En son Alpaslan Özkan'ı aradığı telefona bir başka kişinin çıktığını ve bu kişinin 'Ben Alpaslan değilim' dediğini” aktardı.
Duruşmada, tanık olarak ifadesine başvurulan Muharrem Çıkar ise müteahhitlik ve tadilat işleri yaptığını belirterek, “Polise tarifini verdiği ve robot resmini çizdirdiği 30-35 yaşlarındaki bir şahsın, Seyranbağları'nda çalıştığı binaya geldiğini ve Sıhhiye otoparkının giriş kapısının karşısındaki binada boya ve tadilat işleri olduğunu söylediğini” kaydetti.
Bunun üzerine kendisine ait kamyonetle bu şahısla Sıhhiye otoparkının oraya gittiğini, daha sonra iş yerinin kapıcısını bulamadığı gerekçesiyle bu kişinin kendisinden cep telefonunu isteyerek bazı yerleri aradığını ifade eden Çıkar, şahsın kamyoneti park kenarına bırakarak binaya gitmeyi teklif ettiğini ancak ceza yazılabileceği endişesiyle içeri girmeyerek, bu şahıstan telefon ve adresini istediğini söyledi.
Ertesi gün verilen numarayı aradığını ancak bu şahsa ulaşamadığını kaydeden Çıkar, daha sonra aldığı adrese gittiğinde ise polislerin, Sıhhiye otoparkında bomba bulunduğunu söylediklerini, bu sırada, bir gün önce tanıştığı şahsın şüpheli davranışları aklına gelince başına gelenleri emniyete bildirdiğini belirtti.
Söz konusu kişinin, Doğu şivesi ile konuştuğunu belirten Çıkar, verdiği bilgiler doğrultusunda robot resim çizildiğini kaydetti.
Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, ele geçirilen patlayıcıların muhafaza edilmesi ve depolanması tehlike arz ettiğinden, mukayeseye elverişli miktarın ayrılarak muhafaza edilmesi sureti ile imhasına karar verilmesini talep etti. Savcı Taştan, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamının kararlaştırılmasını istedi.
Sanık İdris Nakçi'nin avukatı Filiz Kalaycı, iddia makamının bombaların imhasına ilişkin talebinin bu aşamada reddini istediklerini belirterek, “Öncelikle bombaların üzerinde keşif yapılmasını ve bağımsız bilirkişilerden rapor aldırılmasını istiyoruz” dedi.
Kalaycı, tanık Çıkar'ın, ifadesinde geçen kimliği meçhul kişinin telefon numarasının kime ait olduğunu ve bu numaradan hangi numaraların aradığının tespiti için ilgili GSM şirketinden bilgi istenmesine karar verilmesini istedi.
Diğer tutuklu sanıkların avukatları da müvekkillerinin uzun zamandır cezaevinde olduğunu belirterek, tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre, sanık Nakçi'nin avukatı Kalaycı'nın bombalar üzerinde keşif yapılması ve bağımsız bilirkişilerden rapor alınması talebinin reddedildiği açıkladı.
Mahkeme, suçlamaya konu patlayıcı maddeler ile diğer malzemelerle ilgili gerektiğinde yeniden inceleme yapmaya elverişli miktarda ve muhafazası tehlikeye yol açmayacak miktar dışında kalan tüm patlayıcı maddeler ile yapımında kullanılan malzemelerin imhasına karar verdi.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, bazı tanıkların dinlenilmesi için müzekkere yazılmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
İddianamede, sanık Nakçi'nin, “terör örgütü PKK/KONGRA-GEL'e patlayıcı madde sağlamak, bu amaçla patlayıcı maddenin ülke içinde bir yerden başka bir yere naklini sağlamak, terör örgütüne üye olmak” eylemleri nedeniyle 19 yıl 6 aydan 37 yıla; Özkan, Sayan ve Bayar'ın ise “terör örgütü PKK/KONGRA-GEL üyesi olmak eylemleri” nedeniyle, 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapse mahkum edilmeleri isteniyor.