Mimarlar: Galataport, kent-kıyı ilişkisini yok eder

Başkan Muhcu, Tophane-Salıpazarı Kruvaziyer Liman Turizm ve Ticaret Kompleksi’nin (Galataport Projesi) Haydarpaşa Gar ve Liman Projesi, Göztepe Parkı’na cami yapma planı, "Kentsel Dönüşüm Projesi" çerçevesinde gerçekleştirilen yıkımlar ve İstanbul’un trafik sorununu değerlendirdi.  

  Â

Galataport Projesi’nin yapılacağı alanın çok kötü bir şekilde kullanıldığını belirten Muhcu, projenin kent insanının yaşamına hizmet etmediğini söyledi.

 

Muhcu, Kent ile kıyı arasındaki ilişkinin bu projeyle ortadan kaldırılacağına dikkat çekerek, kıyı alanının kentin ve kamunun hizmetinde kültür alanı olarak düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. Muhcu, projeyle tarihi yerleşim alanlarının ortadan kaldırılacağını belirterek, şunları söyledi:

 

"BARCELONA LİMANI KÖTÜ BİR ÖRNEK"

 

"Kıyı kent ilişkisinin koparılmayacağı söyleniyor ancak, alanın kullanımı, işletmesi bir şirkete devrediliyor ve alanın kullanımı onların tekeline giriyor. İhale şartnamesinde şirket bu alanı dilediği gibi kullanma hakkına sahiptir. Alanı istediği fonksiyonda değiştirme hakkına sahiptir. Bu da hem projenin değişmesi ve kullanım alının değişmesi anlamına geliyor. Barcelona Limanı örnek alınıyor. Barcelona Limanı iyi bir liman değildir, bu liman tamamen değiştirilmiştir. Barcelona limanı halka açıktır, ancak kıyı alanı kaybedilmiştir, doğal özellikleri yitirilmiştir.

 

"Ä°PTAL DAVAMIZ VAR"

 

Kıyı özelleştirme kararından sonra yerel yönetimlerin saf dışı bırakıldığını kaydeden Muhcu, yetkinin hükümet eliyle Özelleştirme İdaresi’ne bırakıldığını söyledi.

 

Muhcu, "Kıyı yönetmeliğinde yapılan değişikliliklerle kıyı alanlarının yapılaşmaya açılması getiriliyordu. Bu maddeye karşı dava açtık ve maddeyi iptal ettirdik. Bu tür yatırımların önünü açan yasa, hukuk, mimarlık ve bilime aykırıdır. Hükümet eliyle bir şekilde getiriliyor. Galataport Projesinin gerçekleştirilmesi için iki yıllık bir süreye ihtiyaçları var. Bu iki yıllık süre içerisinde bizim sürdürdüğümüz bir ’plan iptal davası’ var. Bu sürede uluslararası fikir projesi gerçekleştireceğiz. Kıyı ve liman alanlarının nasıl düzenleneceği yönünde de projeler sunacağız" dedi.

 

TOPBAŞ’IN CAMİ PLANIYLA İLGİLİ YETERLİ BİLGİSİ YOK

 

Muhcu, Göztepe Parkı’na cami yapılması planının tahmin edemeyecekleri bir gelişme olduğunu ifade etti. Söz konusu girişimle ilgili Topbaş’ın kendilerine ve kamuoyuna yaptığı açıklamaların çeliştiğini belirten Muhcu, "Topbaş, daha önce yaptığı açıklamalarda kentin yeşil alanlarının genişletilmesi ve Mimarlar Odası’ndan da katkı beklediğini söylemişti. Oysa bu projeyle burası tahrip ediliyor. Kadıköy halkının buna izin vermeyeceği ve Topbaş’ın da bundan vazgeçeceğini düşünüyoruz. Topbaş’ın bu proje hakkında yeterli bir bilgiye sahip olmadığı kanaatindeyim" diye konuştu.

 

CAMÄ°LERÄ° RANT ALANI YAPTILAR

 

Muhcu, planın inanca zarar veren duyarsız bir girişim olduğunu savunurken, sadece Göztepe’de değil Kartal Meydanı ve Taksim Meydanı’nda da bu tür cami yapma girişimlerinin söz konusu olduğunu belirtti. Pek çok caminin inanç sahiplerinin dahi kabul edemeyeceği bir biçimde yapılandığını kaydeden Muhcu, "Ön bahçesi olmayan, etrafında bahçe olmayan birçok cami var. Otomobil gürültüsü ve gazları inanç yapan insanların yaşamını tehdit ediyor. Kimi camilerde birer dükkan, iş yeri, hatta otobüs şirketlerinin terminali olarak kullanılıyor. Camiiler birer rant alanı haline getirilmiştir" dedi.

 

DAHA FAZLA VAPUR

 

İstanbul’un en büyük sorunlarından biri olan trafik sorununun yaz aylarında başlatılan ve henüz bitirilmeyen çalışmalar ile okulların açılmasına bağlayan Muhcu, kavşak yapımının da trafik için çözüm olamayacağını kaydetti. Haydarpaşa tren taşımacılığını ortadan kaldırmak gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirten Muhcu, vapurların İstanbullunun yaşamına nüfus artışına paralel olarak daha fazla sefere konulması gerektiğini ancak, vapurların kademe kademe seferden kaldırıldığını ifade etti.