‘Milyonluk’ tablo kafasında parçalandı

Güncelleme Tarihi:

‘Milyonluk’ tablo kafasında parçalandı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2010 00:00

Türkiye’nin en eski sanat galericilerinden Yahşi Baraz’ın kafasında ünlü ressam Burhan Doğançay’ın bir tablosu parçalandı.

Haberin Devamı

Baraz’a kızgın bir yatırımcının marifeti değil bu, sanatçı Halil Altındere’nin sahte tabloyla bir dönemin kapandığını anlatan fotoğrafı.

İhsan YILMAZ
YAHŞİ Baraz bu yıl galericilikte tam 35’inci yılını geride bırakıyor. 14 Kasım 1975 yılında kurmuş halen Pangaltı’da bulunan Galeri Baraz’ı. Bugüne kadar pek çok ressamın tablosunu o sattı ve önemli isimleri koleksiyoner yaptı. Ama tam da Türkiye’de de bir sanat piyasası oluştu, sanatçıların eserleri milyon dolarları buluyor artık denmeye başlandığı bir dönemde, genç sanatçı Halil Altındere buna karşı çıktı. Doğru, bir Burhan Doğançay tablosu 2.2 milyon liraya satılıyor, yaşayan çağdaş sanatçıların eserleri artık çok kolay bir milyon liralara çıkabiliyor ama bu yüksek fiyatlara satılan sanatçı sayısı iki elin parmaklarını geçecek kadar değil. Aynı isimlerin etrafında dönüp duruyor ‘piyasa’ denilen şey.
Yahşi Baraz da rahatsız bu durumdan. “Sanat piyasası dediğimiz şey 7-8 ismi geçmeyen bir yatırım şekline dönüştü, hisse senedi gibi alınıp satılır bir hal aldı. Homojen bir şekilde dağıtamıyoruz bu gelen parayı, genç sanatçılar da doğal olarak bu durumdan rahatsız. Artık yeni starlar çıkarmak gerekiyor, Amerika bunu başardı ama biz başaramıyoruz.” İşte bu nedenle Halil Altındere’nin videosunda rol almayı kabul etmiş. Çünkü onun çok büyük emeği var bu piyasanın oluşmasında ama böylesinin değil.

‘Piyasa’ tartışması

Haberin Devamı

HALİL Altındere’nin ‘Portrait of a Dealer’ adlı video ve fotoğraf çalışması 24 Kasım’da başlayacak olan Contemporary İstanbul 2010’da sergilenecek. ‘Portrait of a Dealer’ resim piyasasında yeni bir dönemin başlamasını sağlar mı bilinmez ama çok tartışılacağı kesin.

Hitler aşkına 6 çocuğunu elleriyle öldürmüş

DIŞ HABERLER SERVİSİ
ALMANYA’da yeni çıkan “Goebbels Biyografisi” isimli kitapta Nazi lideri Adolf Hitler’in propaganda şefi olan Paul Joseph Goebbels ve eşinin İkinci Dünya Savaşı sonunda yine Führer’e aşkından ötürü altı çocuğunu öldürdükleri anlatılıyor. Propaganda şefinin Führer’e deli gibi taptığının altı çizilen kitapta Goebbels çiftinin Hitler’in 30 Nisan 1945’teki intiharının ardından ‘Hitlersiz bir dünyada yaşamamaları’ için çocukları Helga, Hilde, Helmut, Holde, Hedda ve Heide’i öldürdüğü anlatılıyor.
 Takvim 1 Mayıs 1945’i gösteriyordu. Magda Goebbels, ikişerli üç ranzada uyuyan çocuklarının bulunduğu odaya girdi. Anne, çocukların ağzına birer Zyankali ampülü koydu. Çenelerini bastırdı, cam kırıldı, birkaç saniye sonra ölüm geldi. Karısı çocuklarını öldürürken Goebbels de kapıda bekliyordu. Magda Goebbels günlüğüne, “Führer’den sonra yaşamanın bir anlamı yok” yazmıştı.

Kaslı erkekler sevgilileri mi

Haberin Devamı

DIŞ HABERLER SERVİSİ
VATİKAN’daki Sistine Şapeli’nin sunağına çizilmiş dev “Kıyamet Günü” freski, ünlü ressam Michelangelo’nun oldukça bilinen eserlerinden biri. Rönesans sanatçısının 1537-1541 yılları arasında hazırladığı yapıt üzerine yapılan binlerce çalışma ve araştırmaların en ilginçlerinden biri, daha yeni ortaya çıktı. Pisa Üniversitesi’nden Elena Lazzarini, bu dev freskteki kaslı erkek figürlerinin, bizzat ressamın hayatına giren erkek fahişelerden esinlenme olduğunu öne sürdü.
Türk hamamlarında
gönül eğlendiriyordu
Lazzarini’ye göre Michelangelo, sık sık eşcinsel randevu evlerini ziyaret ediyor, “Türk hamamları”nda, hemsinsleriyle gönül eğlendiriyordu. Freskteki figürler de, işte bu âlemlerle karşılaştığı erkeklerden yola çıkarak çizilmişti. Lazzarini, Michelangelo’nun girdiği hamamlarda kapalı bölmelerde erkek fahişelerin olduğu ve onları çizdiğini öne sürdü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!