Milli Temkin Partisi

AK Parti’den ayrılan eski bakan Ali Babacan ve ekibinin, partisinin kuruluş tarihi yılan hikâyesine döndü. Geçen yıldan beri aralık başı, ocak başı derken, şubata kaldı. Babacan’ın partisi ne bekliyor bilmiyoruz ama siyasi kulislerde, ‘sessiz ve derinden’ sürdürülen bu çalışmaya isim bulundu; “Milli Temkin Partisi.” Eleştiriler Babacan’ın da kulağına gitmiş olmalı ki önceki gün, “En kısa sürede partimiz, kadromuz ve çözümlerimizle vatandaşlarımızın huzurunda olacağız. Herkesin içi rahat olsun” açıklaması yaptı.

GÜÇLÜ RAKİPLER

Babacan’ın politika üretmek için kurduğu komisyonların çalışmalarıyla tek tek ilgilendiği, kararların parti politikasına dönüştürülmeden önce enine boyuna tartışıldığı biliniyor. Bir partinin kuruluş aşamasında titiz olmak kabul edilse de start verildikten sonra, her an değişen siyasi gündeme karşı hızla refleks verip veremeyecekleri merak ediliyor. Siyasi rakipleri oldukça güçlü olan Babacan’ın hem onlarla baş etme, hem de seçmenle sıcak ilişki kurma yeteneğine bakılacak.

Merak edilen başka bir konu ise yeni partinin vitrinindeki isimler. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da ekipte kimler olduğunu merak etmiş olmalı ki Babacan’la yaptığı veda görüşmesinde, bazı isimleri tek tek sormuş. Bu ekibin, ‘aşırı temkinli’ halinin neye evrileceğini hep birlikte göreceğiz.

TORUN ZİYARETİ İLHAM VERDİ

TEK torunu Kemal, İngiltere’de yaşadığı için, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın işi kolay değil. Geçen günlerde kızı Çağlayan ve torununa kavuşan Yavaş, tüm programını küçük Kemal için değiştirdi. Yavaş gülerek, “Tek kelime küfür bilmiyordu, buraya geldi dil çıkarmayı öğrendi” dedi.

Torun özlemiyle, yaptığı bir İngiltere ziyareti Mansur Yavaş’a fikir vermiş. Yavaş, çocuk-belediye ilişkisi konusunda uygulanan bir modeli Ankara’ya getirmeyi planlıyor. Kendisini heyecanlandıran projeyi de “Gezici ekipler ev ev dolaşıp, ilk yaşlarından itibaren çocukların fiziksel ve ruhsal kayıtlarını tutuyor, her değişiklikte de ilgilileri uyarıyor” diye anlatıyor.

Ankara’ya İngiliz modeli belediyecilik ne zaman gelir bilinmez ama bu proje yılda 308 milyon kutu sinir ilacı tüketen Türkiye’ye ilaç olabilir gibi görünüyor.

TAKIM OYUNU MU AYAK OYUNU MU

Ankara’da basın mensupları arasında her yıl yapılan futbol turnuvası, saha dışı müdahaleler nedeniyle trajikomik bir hal aldı.

BU yıl Mamak Belediyesi’ni üstlendiği turnuvada 34 takım yarıştı... Ama ne yarış! Mücadele sahadan çok, saha dışında yaşandı.

Kanal Urfa’nın “Ankara’da bürosu var” diye turnuvaya alınması ilk şaşkınlık oldu. Ancak Kanal Urfa, eleme usulü turnuvada Ankara takımlarını oyunuyla zora soktu. Takım, yarı finalde SGK TV’yi eleyince, olanlar oldu. SGK TV’nin oyuncuları, ‘araştırmacı gazetecilik yapıp’ kolay ulaştıkları SGK kayıtlarından, oyuncuların Kanal Urfa çalışanı olmadığını ortaya çıkardı.

Takım, “Onlar telifli çalışan” diye itiraz ettiyse de sonuç değişmedi, Kanal Urfa, turnuvadan elendi.

MİLLİ TEMKİN PARTİSİ

Benzer bir hafiyelik olayı da Meclis koridorlarında yaşandı. Farkla yenilen bir TV’nin futbol takımı, rakip takımın fotolarını gösterip, “Bu oyuncular sizin gazetede mi çalışıyor?” diye yoklama yaptılar.

Zaten, dev çalışan kadrosuyla istediği takımı kuran TRT ve Anadolu Ajansı’nın saha avantajı yetmiyormuş gibi diğer takımların saha dışı mücadelesi, turnuvaya tuz biber ekti.

Bir turnuva daha sakatlıklar, tartışmalar ve hafiyelikler arasında bitti.

“Dostluk kazansın” sözü de havada kaldı.