Güncelleme Tarihi:
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, Ermeni ayaklanmasının önlenmesi amacıyla çıkarılan tehcir uygulamasında hatalı olduğu iddiasıyla yargılandı ve bu davadan aklandı. Ancak işgalci güçlerin baskısıyla Osmanlı Hükümeti tarafından idam edildi. Bakanlar Kurulu kararıyla 14 Ekim 1922 tarihinde ‘Milli Şehit’ ilan edilen Kaymakam Kemal Bey için ölümünün 89'uncu yıldönümünde,görev yaptığı Boğazlıyan kaymakamlığı önünde tören düzenlendi. Törene, Yozgat Valisi Amir Çiçek, Boğazlıyan Kaymakamı Nurettin Kakillioğlu, Boğazlıyan Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Yağız, Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Şehit Kaymakam Kemal Bey’in kız kardeşinin oğlu Necdet Erkmeniş, İl Genel Meclisi üyeleri, daire müdürleri ve Öğrencilerle vatandaşlar katıldı.
BAĞIMSIZLIĞIMIZ İÇİN ÇOK ŞEHİTLER VERDİK
Boğazlıyan Kaymakamı Nutettin Kakillioğlu'nun, Kaymakam Kemal Bey Anıtı'na çelenk sunmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Tören, Kaymakam Kemal Bey'in hayatının edebiyat öğretmeni Recep Yıldırım'ın anlatılması ile devam etti. Daha sonra kürsüye gelen Vali Amir Çiçek, Kaymakam Kemal Bey'in neden şehit olduğunu ve sebeplerinin yeni nesillere mutlaka anlatılması gerektiğini söyledi. Vali Çiçek, “Bağımsızlığımız için bu vatan ve bayrak için çok şehitler verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Bu milleti bölmeye kimsenin gücü yetmez. Düşman hiçbir zaman uyumaz. Görünür görünmez yollarla bir toplumun içine girer ve yok eder. Biz bu düşmanlara fırsat vermedik ve hiçbir zaman vermeyeceğiz. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum” dedi.
BİR KEMAL OĞLUNUZ DA KARŞINIZDA DURUYOR
Vali Çiçek, Yozgat Valiliği'nin destekleriyle bastırılan Kaymakam Kemal Bey'in hayatını anlatan kitabı, şehit Kaymakam Kemal Bey'in kız kardeşinin oğlu (yeğeni) Necdet Erkmeniş'e hediye etti. Bu sırada dayısı olan Kaymakam Kemal Bey ile ilgili anısını anlatan Necdet Erkmeniş, “Bir gün kapımız çaldı ve kapıyı ben açtım. Karşımda iki zaptiye amirini gördüm. Bu sırada dedem geldi. Dedeme, Mustafa Kemal Atatürk'ün kendilerini Ankara'ya davet ettiğini söylediler. Dedem hemen Ankara'ya gitti ve Atatürk'le görüştü. Atatürk, dedeme ‘Siz bir Kemal oğlunuzu kaybettiniz, bir Kemal oğlunuz da karşınızda duruyor. Dileyin benden ne dilerseniz’ demiş. Bunun üzerine dedem de geride kalan Kemal Bey'in 3 çocuğu ve dul eşinin yaşamlarını devam ettirebilmeleri için mağdur olmamasını istemiş” diye konuştu.
Daha sonra Kamakam Kemal Bey anısına düzenlenen şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere Vali amir Çiçek tarafından hediyelerin verilmesiyle tören sona erdi.
SİZLERE YEMİN EDERİMKİ BEN MASUMUM
Kaymakam Kemal Bey, 5 Şubat 1919 tarihinde İstanbul Örfi İdare Divanı Harbi’nde (Sıkıyönetim Mahkemesi) yargılanmaya başlandı. Toplam 2 ay ve 18 duruşma sonunda Yozgat ve Boğazlıyan Ermenileri'nin tehciri sırasında suistimal ve öldürme olaylarında gevşeklik gösterdiği gerekçesiyle 8 Nisan 1919 tarihli kararla idama mahkum edildi. İdam kararını veren mahkeme heyetinin yarısı, azınlıklardan oluşuyordu. İki gün sonra 10 Nisan 1919 günü Beyazıt Meydanı'nda idam sehpasına çıkartılan Kemal Bey, şunları söylemişti:
“Vatandaşlarım sizlere yemin ederim ki ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun adalet. Asil Türk Milleti’ne çocuklarımı emanet ediyorum. Borcum var, servetim yok. Üç çocuğumu millet uğruna yetim bırakıyorum. Yaşasın millet...”