Güncelleme Tarihi:
Milli Savunma Bakanlığı, '18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109'uncu yıl dönümü nedeniyle bakanlık karargahındaki Atatürk Kültür Sitesi'nde şehitleri anma programı düzenledi. Programa, Milli Savunma Bakanı Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, kuvvet komutanları, bakan yardımcıları ile şehit yakınları ve çok sayıda askeri personel katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda ilk olarak şehit aileleri adına, 25 Kasım 2022'de Irak'ın kuzeyinde şehit olan Duabey Onur Öztürkmen'in babası Derde Öztürkmen konuştu.
'TAŞIDIĞIMIZ GURUR, BİZLERİ AYAKTA TUTUYOR'
Öztürkmen, "Kahraman şehitlerimiz milletimizin ortak bir değeri haline gelmiştir, onlar vatan ve millet uğruna canlarını vererek, bizlere vatanı emanet eden toprak altındaki köklerimizdir. Milletimizin canından aziz bildiği vatanını ve bayrağını korumak uğruna gösterdiği fedakarlık ve kahramanlığı, bütün dünya dün olduğu gibi bugün de çok iyi bilmektedir. Oğlum Şehit Piyade Teğmen Duabey Onur Öztürkmen, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak üzere gerçekleştirilen harekat kapsamında Irak'ın kuzeyinde bölücü terör örgütü mensuplarınca yapılan silahlı saldırıda şehit olmuştur. Şehitlerimizin yokluğuna hiçbir zaman alışamasakta, Allah katında ulaştıkları makamları düşündükçe, taşıdığımız gurur, bizleri ayakta ve güçlü tutmaktadır" dedi. Programda daha sonra bakanlık tarafından hazırlanan video klip gösterilerek, Kültür ve Sanat Daire Başkanlığı'nca hazırlanan 'Önce Vatan' isimli sahne gösterisi gerçekleştirildi. Programda ayrıca Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği ile Armoni Mızıkası'nca çalınan türküler ve marşlar, TRT sanatçıları Dünya Tekin ve Zafer Albayrak tarafından seslendirildi.
'DÜNYA GÜVENLİK MİMARİSİNİN VAZGEÇİLMEZ BİR ÜYESİYİZ'
Programda konuşan Bakan Güler, "Bugün kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken aynı zamanda 109 yıl önce kazanılan Çanakkale Deniz Zaferi'nin de haklı gururunu bir kez daha yaşıyoruz. Şanlı tarihimizin en büyük ve en parlak zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi, Milli Mücadele'nin de öncüsü niteliğindedir. Aziz vatanımızın her bir köşesinden gelen kahraman Mehmetçik'in vatan savunması için omuz omuza savaşarak kazandığı bu zafer, milli birliğimizi pekiştirirken; işgale girişenlerin heveslerini de kursağında bırakmıştır. Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi dönemde, Çanakkale'de ortaya konan mücadele ruhundan aldığımız ilhamla, ülkemizi daha güçlü ve aydınlık yarınlara ulaştırma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm dünyada gerginliklerin tırmandığı, çatışmaların arttığı bir süreçte Türkiye olarak Karadeniz'den Afrika'ya, Orta Doğu'dan Kafkaslar'a kadar barış ve istikrarın hakim olması için yoğun gayret sarf ediyoruz. Bu dönemde ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen çok yönlü diplomasiyle küresel barış ve istikrarın sağlanmasında etkin bir aktör olmuş, müzakere masalarının ve dünya güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiştir" dedi.
'MÜCADELEMİZ AZİM VE KARARLILIKLA DEVAM EDECEK'
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son bir asrın en yoğun faaliyetlerini yürüttüğünü, birbirinden kritik görevleri aynı anda yerine getirdiğini söyleyen Güler, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bir yandan hudutlarımızın güvenliğini sağlarken, aynı zamanda yurt içinde ve sınır ötesinde de terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, şanlı tarihine yaraşır destanlar yazıyor. Geçmişte yürütülen 'sınırlı hedefli' ve 'süreli' operasyonların yerine bugün terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile 'sürekli' ve 'kapsamlı' operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vuruyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir" diye konuştu.
'KKTC'NİN MEŞRU ÇIKARLARINI DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Terörle mücadelenin yanı sıra Mavi ve Gök Vatan'daki hak ve menfaatlerin de kararlılıkla korunduğunu vurgulayan Güler, "Bu çerçevede milli meselemiz olan Kıbrıs'ta, Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kıbrıslı kardeşlerimizin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, bizim için olmazsa olmazdır. Muhataplarımızı artık miadı dolmuş, statükocu ve provokatif söylemleri bir kenara bırakmaya; bunun yerine tarihi ve mevcut gerçeklere uygun, makul ve mantıklı bir şekilde çözüme yönelmeye davet ediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada'da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edeceğiz" dedi.
'VARLIĞIMIZIN EN BÜYÜK TEMİNATI TSK'DIR'
Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin fedakarlığını da anlatan Güler, "Özellikle belirtmeliyim ki asırlardır var olduğumuz cennet vatanımızdaki varlığımızın en büyük teminatı, Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Bu doğrultuda her geçen gün yenilerini envanterimize kazandırdığımız yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle, şanlı ordumuzun kabiliyetlerini daha üst seviyelere çıkartıyoruz. Nitekim sadece son 2 ayda, birbirinden değerli kara-deniz ve hava platformlarını ordumuzun hizmetine dahil ettik. Bunlar arasında ülkemizin göz bebeği, asil milletimizin gururu olan yerli ve milli muharip uçağımız Kaan, 21 Şubat'ta ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu uçuşla ülkemiz, kendine ait 5’inci nesil savaş uçağını tasarlayıp, üretebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri olarak savunma sanayinde sınıf atlarken; daha büyük hedeflere yürümemizin yolu da açılmış oldu" diye konuştu.
Güler, programın ardından şehit aileleri ile hatıra fotoğrafı çektirdi ve sonrasında şehit aileleri için düzenlenen iftara katıldı.