Güncelleme Tarihi:
Bakan Güler, İngiltere merkezli haber ajansının sorularını yanıtladı. Güler, Suriye ile görüşme sürecine ilişkin, "Cumhurbaşkanımız görüşme ve diyalog konusunda her düzeyde hazır olduğumuzu bizzat ifade ettiler. Daha önce Moskova'da olduğu gibi mutabık kalınacak yerlerde ve uygun görülen formatta bakanları içeren heyetlerle toplantılar yapılabilir" dedi.
'BÖLGENİN YENİ BİR GÖÇMEN KRİZİNE TAHAMMÜLÜ YOK'
Güler, ilişkilerin normalleşmesi için daha önce Suriye hükümetinin gündeme getirdiği Suriye'nin kuzeyindeki Türk askerlerinin çekilmesi konusuyla ilgili "Kapsayıcı bir Anayasa'nın kabulü, serbest seçimlerin yapılması, kapsamlı bir normalleşme ve güvenlik ortamının sağlanması konusunda elimizden gelen desteği vermeye hazırız ancak bunlar yapıldıktan ve sınırlarımızın güvenliği tam olarak sağlandıktan sonra karşılıklı koordine ile gereğini yaparız" diye konuştu.
PKK/YPG'nin bölgedeki varlığının sonlandırılması ile toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tesis edilmesinin özellikle Suriye'nin faydasına olacağını belirten Güler, "Artık bulunduğumuz coğrafyanın yeni bir göçmen krizine tahammülü yoktur" dedi.
'IRAK'TA ORTAK MERKEZ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR'
Irak'ta ortak merkez oluşturulması konusunda teknik çalışmaların olumlu şekilde devam ettiğini kaydeden Güler, "Irak ile son dönemde atılan karşılıklı olumlu adımları bir dönüm noktası olarak görüyor; terörle mücadelede ülkelerimiz arasındaki iş birliğini kalıcı hale getirmeyi arzuluyoruz" cevabını verdi. Irak'ın PKK'yı 'yasaklı örgüt' ilan etmesi yönündeki aldığı kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirten Güler, en kısa sürede 'terör örgütü' olarak da ilan etmesini beklediklerini söyledi. Güler, başta Irak olmak üzere bölgesel ülkelerle yapılması gündemde olan Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili de "Kalkınma Yolu Projesi'nin Irak kolundaki güzergahta halen PKK terör örgütü tehdidinin bulunduğuna dikkat çekmek istiyorum. Bölgede güvenlik, istikrar ve refahın en büyük düşmanı terör örgütlerinin varlığıdır. Kalkınma Yolu Projesi'nin hem bölge hem Türkiye hem Irak için büyük imkan olduğunu değerlendiriyor, bölgede refahın gelişmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum" dedi.
'NATO ÜYELİĞİ, ŞİÖ İLE İLİŞKİ GELİŞTİRMEYE ENGEL DEĞİL'
Türkiye'nin NATO üyeliğinin, Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) tam üyeliğe engel oluşturup oluşturmayacağı sorusuna ise Güler, "Sürekli değişen güvenlik ortamında, dünyanın en önemli savunma örgütünün kararlı ve taahhütlerine bağlı bir üyesi olarak hem bölgemizdeki hem de küresel çaptaki güvenlik sınamalarını yakından takip etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Kaldı ki ülkemiz konumu itibarıyla hem doğu hem de batıda yer almaktadır. Bu da ülkemizi çok çeşitli güvenlik sınamalarıyla karşı karşıya bırakmaktadır" diyerek yanıt verdi.
NATO SORUSUNA CEVAP
Türkiye'nin 2012'den bu yana ŞİÖ diyalog ortağı olduğunu kaydeden Güler, ŞİÖ ile bölgesel güvenlik, terörle mücadele, uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçların önlenmesi alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin öngörüldüğünü vurgulayarak, "NATO üyeliğimiz, bu denli ilişkiler geliştirmemize engel değildir. Bu anlayış temelinde, ülkemiz ŞİÖ faaliyetlerini de takip etmektedir. Önceliğimiz, önemli bir NATO müttefiki olarak, ittifaka karşı olan sorumluluklarımızın yerine getirilmesi ve müttefiklerimizle olan dayanışmanın güçlendirilmesidir. Odaklanmamız gereken NATO'nun hazırlıklı, kararlı ve güçlü olmasıdır" dedi. Yeni NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'den Türkiye'nin beklentilerinin ne olduğu sorusuna ise Güler, görev süresi boyunca Rutte'nin müttefikler arası dengeli ve uyumlu bir yaklaşım sergileyeceğine inandığını kaydetti. Güler, özellikle müttefikler arasındaki her türlü yaptırımların, kısıtlamaların ve engellemelerin kaldırılması gerektiği ve ittifak içinde AB üyesi olmayan müttefiklere ayrımcılık uygulanmaması gerektiğinin Rutte'ye iletildiğini ve buna olumlu bir yaklaşım sergilendiğini söyledi.
'F-16 MUTABAKATINDAN MEMNUNUZ'
Öte yandan Güler, F-16'ların tedarik ve modernizasyonu konusunda varılan mutabakattan memnun olduklarını ve son uçağın teslimine kadar projenin sorunsuz bir şekilde tamamlanacağını umduklarını kaydetti. F-16 Block 70 ve modernizasyon kitleri ile diğer malzeme, mühimmat ve teçhizatın tedarik sürecinin belirlenen takvime uygun olarak olumlu şekilde devam ettiğini söyleyen Güler, alınacak uçak ve modernizasyon kiti sayısında bir değişiklik planlanıp planlanmadığıyla ilgili olarak, "İmzalanan sözleşmenin detayları üzerindeki çalışmalar, heyetler arasında görüşmeler vasıtasıyla sürdürülmektedir" dedi. Güler ayrıca Türkiye'nin İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya'nın ortak ürettiği Eurofighter savaş uçağı alım talebinin sürdüğünü belirterek, Almanya'nın tutumuyla ilgili, "Henüz somut bir gelişme yok. Eurofighter konsorsiyumunun tüm ortaklarının talebimizi olumlu değerlendireceğine inanıyorum" açıklamasında bulundu. Güler, şu an için F-35 konusunda her iki ülkenin tutumunda bir değişiklik bulunmadığını kaydederken, Türkiye'nin F-35 programına dönmek isteyip istemediği sorusuna şu yanıtı verdi: "F-35 konusunda ABD ile görüşme ve değerlendirmelerimiz devam ediyor. Beklentimiz, müttefiklerimizin ittifakın ruhuna ve ortak güvenlik perspektifine uygun karar alması, örtülü/örtüsüz tüm yaptırımların kaldırılmasıdır." (DHA)