'Milletin iradesi istiyorsa olacak'

Güncelleme Tarihi:

Milletin iradesi istiyorsa olacak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2016 00:46

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım’la dün Ankara’da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Külliyesi’nin açılış törenine katıldı. Erdoğan, “Başkan Erdoğan” sloganları atan öğrencilere “Hayırlısıyla milletin iradesi neyi istiyorsa o olacaktır diye düşünüyorum” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

İSLAM DÜNYASI FETRETİ YAŞIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında İslam alemi ve Türk dünyasının büyük bir fetret dönemi yaşadığını belirterek özetle şunları söyledi: “Bu fetret döneminin ilki bizden yani Müslümanların bizatihi kendisinden ikincisi de rakiplerimizden kaynaklanan sebepleri bulunduğunu düşünüyorum. Medeniyetler içi çatışmalar, kardeş ülkeler arasındaki gerilimler Müslümanların enerjilerinin tamamen tükenmesine neden oluyor. Sürekli kriz üreten, işbirliği yerine kavgayı, yapma yerine yıkmayı, engel olmayı amaçlayan sığ bir anlayış coğrafyamızı esir almış durumda. Müslüman ülkelerin birbiriyle kurdukları ortaklıklar inanın birbirlerine karşı kurduklarından çok daha zayıf. Bu durumdan en büyük faydayı İslam dünyasının hasımları sağlıyor. Böylesi bir atmosferde Müslümanların güçsüz ve bitap kalmasını isteyen çevrelere adeta gün doğuyor. Müslümanların kaynaklarını, petrolünü, altını, madenini hatta alın terini sömüren ülkeler kazanç sağladıkları bu tablonun devamı için her türlü senaryoyu devreye alıyorlar. İşte Irak, Libya işte bunları yaşıyor. Müslümanların ayağa kalkmaması, kendi içlerinde birlik sağlamaması için mevcut krizleri çözmek yerine Irak ve Suriye’de olduğu gibi sorunlar daha da derinleşiyor.

Bakın yıllarca bize Arapların ihanet ettiği bizi sırtımızdan hançerlendiği söylendi. Hatta çok çirkin ifadelerle tanımlandılar. Arap kardeşlerimize de Osmanlı’nın onları senelerce sömürdüğü öğretildi. Yapay sınırlarla bir gecede iki farklı ülkenin vatandaşı haline gelen ailelerin evlatları gittikleri okullarda birbirine tamamen zıt, düşman bir tarih okudular.

KATİL SÜRÜLERİNİN SIRTI SIVAZLANIYOR
Gerçek hadiseler yerine ikame edilen safsatalarla insanlar birbirine hasım kılındı. Türkiye’nin doğu ve güneydeki akrabalarıyla bağı kopartılmaya araya korku duvarları örülmeye çalışıldı. Tüm Müslümanlar büyük güçlere mahkum ve mecbur edilmeye çalışıldı. 1. Dünya Savaşı sırasında tohumları ekilen 2. Dünya Savaşı sonrası perçinlenen kardeşi kardeşe kırdırma politikası sürekli güncelleniyor. DEAŞ, Boko Haram ve Eş Şebap gibi İslam dışı örgütler Müslümanların başına musallat ediliyor. Aynı şekilde DHKP-C, PKK ve YPG gibi etnik ve mezhebi farklılıklara istismar eden katil sürülerinin sırtı sıvazlanıyor.

SÜNNİLİK, ŞİİLİK DİYE DERDİMİZ YOK
Tüm farklılıklarına rağmen her yıl Arafat’ta vakfeye duran, yönünü aynı kıbleye dönen aynı Allah’a ve Peygamber’e inanan insanlar Şii, Sünni denilerek birbirine karşı kışkırtılıyor. Bizim Sünnilik, Şiilik diye bir derdimiz yok, bizim sadece İslam diye bir derdimiz ve aşkımız var. Biz İslam çatısı altında toplandık. Yorumlar bizim için olmazsa olmaz değildir. Bizim için olmazsa olmaz sadece İslam’dır. İşte bunu parçalamak, bölmek istiyorlar. Biz buna prim vermeyeceğiz. Müslümanları bir karamsar tablonun içine mahkum etmek isteyenler bilesiniz ki yeni bir fetret dönemini tahrik edenlerdir. İnşallah buna fırsat verilmeyecek.”

BAKMADAN GEÇME!