Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı ile Uluslararası Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreninde yaptığı konuşmada özetle şu mesajları verdi:
TÜRKÇELEŞTİREREK SÖYLEDİLER
“Bir zamanlar, birileri ezanımızı aslından değiştirerek, Türkçeleştirerek o şekilde söylemediler mi? Ama daha sonra aslında rücu etti ve bugünkü haliyle ‘Allahu ekber’ diye nidalar yükselmeye başladı. Bu millet ezanına sahip çıktı. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim. İstikbalimiz de istiklalimiz de sevgisiz, vatansız, bayraksız ve ezansız olmayacaktır. Mazluma yardımda bir numarayız. Öyle zannetmeyin Amerika batı falan değil, bir numara biziz. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ derken de inancımızın bize emrettiği bu anlayışımızı ifade ediyoruz.
İSLAM'DA YERİ YOKTUR
Burada asıl üzerinde durmamız gereken, son dönemde sosyal medya başta olmak üzere kimi mecralarda peydah olan şahıslar İslam’ı anlatırken, öfkenin, korkunun diline başvurduklarına hatta dolandırıcılıklara kılıf yapıldıklarına şahit oluyoruz. Doğrusunu Allah bilir. Kaş yapayım derken adeta göz çıkartmanın İslam’da yeri olmadığı açıktır. Hangi mecrada olursa olsun İslam’ı anlatan kişilerin özenli dil kullanması şarttır. Eline geçirdiği mühürle insanları kafir, münafık diye yaftalayan nerede ilim tahsil ettiği belli olmayan bu bezirgânlara milletimiz kesinlikle itibar etmemelidir.
EVLİLİK İŞLEVİNİ YİTİRMEK ÜZERE
Toplumun yapı taşı aile müessesinin hiçbir dönemde olmadığı kadar büyük bir saldırı altında olduğunu görüyoruz. Aile yapımızı sarsmak isteyenlere en güzel cevabı bu mübarek gecede veriyoruz. Gelişmiş denilen pekçok ülkede evlilik kurumu işlevini yitirmek üzeredir. Adalet, merhamet, barış, esenlik dini olan İslam, sadece Müslümanların değil, bütün insanların huzur ve selametini ister. Vazifemiz elimizdeki reçeteyi doğru yöntem ve güzel üslupla insanlığa ulaştırmaktır.”
BİZ GEREĞİNİ YAPMAYA HAZIRIZ
“Batıda ürkütücü boyutlara varan İslam düşmanlığı veba gibi yayılan nefret suçları, kanlı eylemler yeni çağın alameti farikası haline gelmiştir. Yunan feribotlarının denizdeki masum, zavallı insanları nasıl Ege Denizi’ne gömdüklerini izliyoruz. Dünyanın sesi çıkıyor mu, hayır. Bizim fırkateynlerimiz koşuyor, onları kurtarıyor. Müslümanlığımızın gereğini yerine getiriyoruz. Şimdi çıkmış Yunanistan Başbakanı Amerika’dan yardım istiyor. Neye karşı yardım istiyor? Türkiye’ye karşı, ne yaparsan yap. Biz gereği neyse bunu her zaman yapacağız, yapmaya hazırız.”