Güncelleme Tarihi:
Milet Müzesi Müdürlüğünce Doç. Dr. Philipp Niewohner'in başkanlığındaki kazıda, antik tiyatronun altındaki 20. yüzyılın başında kazılan mağaranın zemininde zaman içerisinde birikmiş toprak tabakasının temizlenmesi, böylece ziyaretçilerin güvenli ve kuru bir şekilde mağarayı gezebilmelerinin kolaylaştırılması ve mağaranın fonksiyonu ile kullanım dönemlerinin anlaşılabilmesi amacıyla temizlik çalışmaları başlatıldı.
Sürpriz şekilde arkeolojik buluntuları gün yüzüne çıkaran çalışmalarda tanrı ve tanrıçalara sunulan adaklara ulaşıldı.
Parmak figürleri, Korinth ve güney İtalya'daki kazılarda, antik dönemde kutsal alan olarak kullanılan mağaralardakiyle benzerlik gösterirken, bu tür kült objelerin, hastalıkların iyileşmesi için tanrı ya da tanrıçalara adak olarak sunulduğu biliniyor.
Kuyuya saklanan pagan heykeller
Yapılan çalışmalarda, mağara içerisinde, dikdörtgen şeklindeki yaklaşık 1 metre derinlikteki bir kuyuya atılmış heykeller de bulundu.
Burunları eksik üç heykel başı ile başı eksik bir büst parçasının, Hıristiyanlığın yaygınlaşıp, imparator I. Theodosius'un pagan kültlerini yasakladığı dönemde, birilerinin, eserleri yok edilmekten kurtarmak için mağaradaki kuyuya saklamış olabileceği düşünülüyor.
Kuyudan, milattan sonra 4. ve 5. yüzyıllara tarihlenen bazıları sağlam durumda kandiller ve çatı kiremiti parçalar da ortaya çıkarıldı. Böylece mağaranın, bu tarihlerden itibaren kutsal alan işlevini kaybettiğinin anlaşıldığı belirtildi.