Güncelleme Tarihi:
İlk kez Diyarbakır'da işsizliğin azaltılmasına yönelik geliştirilen, ihtiyaç sahiplerine küçük krediler vererek, onları kendi paralarını kazanır hale getirmeyi hedefleyen ve yoksul insanların hayata yeniden tutunmalarını sağlayan Mikrokredi Projesi, bazı valilik ve belediyelerin de örnek almasıyla hızla gelişerek, yoksul kadınların umudu olmaya devam ediyor.
Bugüne kadar Türkiye Grameen Mikrokredi Proje Ofisinden 5 bin 700 kadına, 7,5 milyon YTL kredi verilerek, kendi işlerini kurmaları sağlandı.
Kefilsiz, senetsiz ve teminatsız aldıkları 100 ile 750 YTL arasındaki 46 hafta vadeli krediyle kendi işini kurarak, yoksul dünyalarından sıyrılmayı başaran kadınlar aile bütçesine katkıda bulunuyor. Kredi kullanan bazı kadınlar da aldıkları krediyle eşleriyle birlikte kurdukları işlerde azımsanmayacak miktarda kazanç elde edebiliyor.
ORTAK KADERLERİ YOKSULLUK
Her birinin farklı bir yaşam öyküsü olan, ancak onları aynı nokta birleştiren yoksulluktan, girişimcilik ruhları sayesinde sıyrılmayı başaran kadınlardan 17'si, bugünlerde tatlı bir telaş içinde. Kadınlar 100 veya 500 YTL gibi küçük bir miktarla aldıkları iple yoksul yaşamlarından birazda olsa kurtulacak olmanın gayretiyle evlerinde ördükleri şal, tülbent, banyo lifi veya tahta boyama gibi el emeklerini Diyarbakır Valiliğinin desteğiyle tüketiciye daha kolay ulaşması için Dağkapı Semti'ndeki tarihi Tek Beden Burcu'nda açılan “Mikrokredi Çarşısı”nda görücüye çıkardı. Çarşı önceki gün açılmasına rağmen Diyarbakırlı vatandaşlardan büyük ilgi görüyor.
Tarihi mekanda standtları başında heyecanla müşteri beklerken bir yandan da el işlerini yapmayı ihmal etmeyen kadınlardan, 43 yaşında 6 çocuk annesi Vesile Ballı, arkadaşlarının önerisiyle mikrokredi merkezine başvurduğuNU ve 200 YTL kredi alarak, iş yaşamına atıldığını söyledi.
Aldığı krediyle iplik alıp örgü, oya ve nakış işlediğini, hafta da 5 YTL geri ödeme yaptığını belirten Ballı, şöyle konuştu:
“Eşimin düzenli bir geliri yoktu. Hem eşime yardımcı olmak hemde aile bütçesine katkıda bulunmak için kredi aldım. El işi yapıp satıyorum. Küçük de olsun bir gelirim oluştu. Bir evim olsun istiyorum. Çocuklarımın okuması için dershaneye göndermek istiyorum. Mikrokredi aldığımı gören arkadaşlarım da beni örnek aldı. 20 kişi benim önerimle mikrokredi alarak kendi paralarını kazanır hale geldiler. İnsanın kendi parasını kazanması çok güzel. Daha önce yaptığım elişlerini satmakta zorlanıyordum. Çarşı sayesinde işlediğim çeyizlikleri rahatlıkla satabiliyorum. Çok mutluyum.”
“ERKEKLER, KADINLARIN ADINA KARAR VERİYOR”
Mikrokredi Çarşısının sorumlusu olan ve 3 odalı evinin bir odasını atölyeye çeviren 2 çocuk annesi Sakine Akman ise komşusu sayesinde mikrokrediyle tanıştığını, hobisini gelire çevirmek ve küçük de olsa kendi işini kurmak için 500 YTL kredi aldığını söyledi
Daha çok sipariş üzerine çalıştığını, kazandığı parayla atölyesini açmanın düşünü kurduğunu ifade eden Akman, duygularını şöyle dile getirdi:
“Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hep erkekler kadınlar adına karar veriyor. Önce baba, babadan sonra eş hatta kayınvalide bile kadın adına karar veriyor. Kadınların kaderi erkekler tarafından çiziliyor. Hep onların isteği doğrultusunda yaşıyorlar. Ben hayatımda ilk kez kendi adıma bir şeyler yaptım. Ortaokulu ve liseyi dışardan bitirdim. Kendim için mücadele ettim. Sonra kredi alarak, hobimden para kazandım. Sermaye edindim ve küçük de olsa kendi işimi kurdum. Hayalim kendi atölyemi açmak, kendim gibi kadınlara örnek olmak.Ortalama haftada 50 YTL kazanıyorum. 13 YTL de geri ödeme yapıyorum. Para kazandıkça çevremin bana bakışı çok değişti. Çevreme örnek oldum. Eşim benimle gurur duyduğunu söylüyor. Çarşıda ürünlerimiz büyük beğeni topluyor. Güzel satış yapıyoruz.”
Annesiyle birlikte standt başında hem satış yapan hem de oya yapan lise öğrencisi Ruken Doğru, annesinin aldığı krediyle iplik alıp örgü örerek, para kazandıklarını, annesinin aile bütçesine katkıda bulunmak için çırpınmasından gurur duyduğunu söyledi.
ALIŞVERİŞİ ÖZENDİRMEK İÇİN 20 BİN BROŞÜR
Türkiye Grameen Mikrokredi Projesi Müdürü Shamsul Alam Khan Chowdhury, projenin Bangladeşli Muhammed Yunus tarafından kurulan Grameen Bankası tarafından başlatıldığını, bu proje nedeniyle Muhammed Yunus'a 2006 Nobel Barış Ödülü verildiğini anımsattı.
Mikrokredi Projesi kapsamında bugüne kadar Diyarbakır, Bismil, Silvan, Ergani'de 5 bin 286, Ankara Mamak, Gaziantep, Mardin ve Batman olak üzere 5 bin 700 yoksul kadına, Diyarbakır'da 5 milyon 608 bin 464 YTL olmak üzere toplam 7.5 milyon YTL kredi verdiklerini söyledi.
Kredi alanların yüzde 40'ının el işi ve buna benzer işler, geri kalan kısmının ise kuaförlük, sebzecilik, imalat, ticaret gibi 70 civarında farklı işlerde faaliyet yürüttüğünü anlatan Chowdhury, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Esas hedefimiz yoksulluğu azaltmak. Kredi alan kadınların pazar konusunda bazı sorunları vardı. Proje olarak pazar sorununu esasen almıyoruz. Ama bu noktada inisiyatif aldık. Diyarbakır Valiliğiyle yapılan bir protokol kapsamında Diyarbakır'ın tarihi surlarında Tek Beden Burcunda Mikrokredi Çarşısı açıldı. Orada 17 kadınımız yaptıkları ürünleri satıyor. Toplumun kanayan bir yarası olan fakirliğin azaltılması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Bu noktada alışveriş yapan herkesin çarşıya gelip yoksul insanların yaptıkları el işlerini almalarını bir nebzede olsa o insanlara katkıda bulunmaları toplumsal bir yarar sağlayacaktır. Kadınlarımızdan alışveriş yapılmasını özendirmek için 20 bin broşür dağıtacağız.”
175 ÜLKEDE 60 MİLYON İNSAN
Chowdhury, mikrokredi felsefesinin şu an dünyada 175 ülkede uygulandığını ve 60 milyondan fazla insana hizmet ettiğini, 2015 yılına kadar 100 milyon insanın mikrokredi çatısı altına alınarak fakirliğin büyük ölçüde azaltılmasının hedeflendiğini söyledi.
Diyarbakır'da proje ilk başladığında başarıya ulaşamayacağı kanısının yaygın olduğunu, ancak geçen sürede kredi alan kadınların kazanç elde edebilecek düzeye geldiklerini belirten Chowdhury, “Kadınların kendilerine, çevrelerine ve çocuklarına karşı bakış açıları değişti. Toplum içindeki statüleri değişti. Kendilerine güvenleri arttı. Kredi talebinde bulunan erkekler de var. Onlara ileriki zamanlarda erkeklerle de çalışacağımızı uyun bir dille anlatıyoruz” dedi.
TÜM İLLERDE UYGULANMASI HEDEFLENİYOR
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül de mikrokredi sisteminin Diyarbakır'da 2003 yılında ilk defa 6 kişiye kredi verilerek başlatıldığını hatırlattı. Kredinin yanı sıra pazarlama konusunda da kadınlara yardımcı olmaya başladıklarını, Tek Beden Burcu'nda oluşturulan Mikrokredi Çarşısı'nda kredi alan kadınların oluşturdukları stantlarda satış yapıldığını belirten Akgül, Türkiye'de 10 Real Mağazası'nda da birer mikrokredi standı oluşturulduğunu anımsattı.
Akgül, finans sağlamak kadar pazarlamanın da çok önemli olduğunu ifade ederek, “Mikrokredi Çarşısı Türkiye'de ilk kez bir tarihi mekanda açıldı. Amacımız kadınlara pazar oluşturmak aynı zamanda kente gelecek yerli ve yabancı turistin tarihi mekanda alışveriş yapmasını sağlamaktır. Bu amaçla tur operatörlerini bu mekanlara yönlendireceğiz” dedi.
Hedeflerinin 2010 yılına kadar Türkiye'nin bütün illerinde mikrokredi uygulamasını yaygılaştırmak olduğunu bildiren Akgül, hibe şeklindeki yardımların, toplumda “dilencilik” kültürünün yaygınlaşmasına ve yoksuluğun sürüdürülmesine katkı sağladığını kaydetti.
Akgül, bu nedenle hibe şeklindeki yardımların, sadece çalışamayacak durumda hasta, yaşlı ve özürlülere verilmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak onların dışında kalanları bir üretim faaliyeti içinde yer almaya yöneldirmeliyiz. Önerdiğimiz husus yoksulluk ve işsizliğin azaltılmasına maaşa dayalı veya hibeye dayalı politikaların süratle terk edilip, insanlarımızın girişimcilik ruhunu ve kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerinde destek verilmesidir. Biz yoksula el uzattık. Kredi alan kadınlarımızın yaşamı değişti. İnsanlar üretken oldu. Çocuklarına daha iyi bir gelecek, daha iyi eğitim almalarını sağlamak için üretime katıldılar.”