Güncelleme Tarihi:
İddianamede şüpheli Başçavuş Hancı’nın “Miğfer, tüfeğin ucunda asılıydı. Elimde hafifçe dürterek, kafasına değdirdim. Arkamı döndüğümde Kılıç’ı yerde gördüm. Miğferi yerden alıp diğer nöbetçiye verdim. Nöbetçi de Kılıç’a verdi” şeklindeki ifadesi hatırlatılarak özetle şu değerlendirme yapıldı:
“Namlusu aşağı bakan bir tüfeğin ucuna asılı olan başlığın, kişinin kafa bölgesinden çok uzak bir mesafede olacağı, başlığın kafaya değmesinin direkt kafaya vurulmasıyla mümkün olacağı... Başçavuşun erin başlığını yerden alıp diğer nöbetçi askere vermesi, ast üst ilişkisi bulunan askerliğin doğal kuramına aykırıdır. Komutanın suçüstü yakaladığı askerin düşmesi sonrası ciddi bir yaralanma görmeyince vereceği tepkinin, askere ayağa kalkıp malzemesini toplama emri olduğu, düşen başlığın komutan tarafından yerden alınmasının askerlik yaşantısının olağan akışına aykırı olduğu...”
Kılıç ailesinin avukatı Mustafa Göktürk Karaca, “Savcılık eksiksiz bir iddianame hazırlayarak, vicdanları rahatlattı” dedi.