Ahmet KAYA/ GAZİANTEP, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2011 13:25
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep 1’inci sıra milletvekili adayı Edip Semih Yalçın, kaset skandalıyla istifa eden partisinin yöneticilerinin adalete gerekli bilgileri vererek bu işin arkasında kimlerin olduğunun kamuoyuna duyurulması konusunda gerekeni yapacaklarını belirtti. Yalçın, "Bu iş bizim iç meselemiz değil, muhalifler ve yurt dışındaki mahsullerinin MHP’yi bitirme projesidir" dedi.
Gaziantep’te
seçim çalışmalarını sürdüren Edip Semih Yalçın, partisine ilginin giderek arttığını, her geçen gün ivmenin biraz daha yükseldiğini anlattı. Yalçın, "İktidarın satmayan bir kaseti var ya, ortaya koyduğu, arkasında kendisinin olduğu, bu kaset siyasetinin bu şekliyle cereyanından sonra akıl almaz bir şekilde MHP’ye bir teveccühün oluştuğunu görüyoruz" diye konuştu.
Bahçeli’nin Kayseri mitingi sonrası Ankara’ya dönüşünde 4 bin kişilik bir araba konvoyuyla karşılanmasının yanı sıra, Isparta ve Antalya mitinglerindeki katılımın bunun göstergesi olduğunu savunan Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gelişmelerin ardından partimize karşı çok ciddi bir ilgi oluşmaya başladı. Yapılanlara, MHP’yi yok etmeye yönelik zihniyete karşı millet MHP’yi sahiplenmeye başladı. Son olaylardan, istifalardan sonra şunu ifade ettik. Madem devlet görevlerini yerine getirmiyor. 20 gün sonra sandık var, sandığa gidiyoruz. Bu saatten sonra hakem artık millettir. Milletimiz ne arzu ediyor, hangi kararı veriyorsa o iradeye uyacağız. Bu bir anlamda milletin sinesinde olmak veya milletin sinesinden tekrar ayağa kalkmak, meclise girmek ve Türkiye’nin kaderinde etkili olmak, millete teslimiyet içerisinde olmamız demektir."
KASETLER İNCE İŞÇİLİĞİN ESERİ
Başbakan Erdoğan’ın MHP’deki kaset skandallarının artısında Ak Parti’nin gösterilmesinin ’Hezeyan’ olarak değerlendirmesini de eleştiren Yalçın şöyle dedi:
"Bu ülkede Başbakan ve mevcut siyasi iktidar istemeden bu tür aksaklıkların hiçbirisi olmaz. Bu kaset içindeki tuzak ince bir işçiliğin eseri. Bu işçiliği de belirli insanlar yapar. Sıradan insanlar bunu beceremezler. Bu işten anlayan insanlar, görüntüleri gördüğünde ’Bu ustaca bir iştir’ diye hüküm verdiler. O halde, bunun arkasında böyle bir parmak var, bu kesin. Yine söylüyorum, bu görüntüler televizyonlarda 3 gün, 4 gün, 5 gün kalıyor. Hayati Yazıcı hakkındaki iddiaların yer aldığı mailin sorumlusu hemen bulunuyor. Ama onun sorumlusunun bulunurken partimizin eski mensuplarıyla ilgili görüntüler hala internet sitelerinde durması, devletin 14. maddeyi işletmediğini, bilişim kurulunun görevini yerine getirmediğini gösterir. Bu kurumların hepsi şu anki siyasi iktidara bağlı ve ondan emir alıyorlar. Dolayısıyla, iktidarın ’Bunun arkasında yokuz’ gibi bir kaçamak arkasına girmesine gerek yok. Dicle’nin arkasında bir koyunu kurt kapsa bundan başbakandan sorarlar. Bu böyledir. Devlet idaresi böyledir."
ARKADAŞLARIMIZ GEREKLİ BİLGİYİ VERECEKLERDİR
Kaset skandalının ardından yargının da işini gerekli hızda yapmadığını savunan Yalçın konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bence burada yargı da vazifesini yapmalı. Bizim muzdarip olduğumuz hususlardan birisi bu. Bilişim müessesiyle ilgili görev yapmazlık veya bu işle ilgili bazı kurumların içinde olması. Yargıya ’Ortam dinlemesi yapılıyor’ deniyor. Ret cevabı geliyor. Yargı da bu işin üzerine gitmekte yavaş davranıyor. Halbuki bu işin soruşturulmasında, faillerinin bulunmasında fayda vardır. Mutlaka ilgili şahıslar, arkadaşlar bununla ilgili bilgi vereceklerdir. Bu işin ortaya çıkarılması lazımdır. Bu olayın nasıl cereyan ettiğinin de kamuoyu tarafından artık bilinmesi lazımdır. Bu arkadaşlarımız mutlaka adalete ifade vereceklerdir. Sayın Başbakan’ın iddia ettiği gibi bu bir iç mesele değildir. Tam tersine, MHP’yi yok etme adına Türkiye’deki ne kadar muhalif varsa, yurt dışındaki muhalif mahsullerle birlikte ortaklaşa yürüttükleri bir projedir. MHP’yi bitirme projesidir. Sayın Başbakan basit bir meseleyle iç meseledir şekliyle savuşturamaz."