Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Edip Semih Yalçın, partisinin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Erzin’in seçim bürosunu açmak üzere kente geldi. Muammer Aksoy Bulvarı’ndaki seçim bürosu açılışına katılan Yalçın, burada partililerine seslendi. 17 Aralık’ta yapılan ’rüşvet ve yolsuzluk’ operasyonunda hükümetin suç üstü yakalandığını öne süren Semih Yalçın, Başbakan’ın meydanlarda bu suç üstü halini gizlemeye çalıştığını söyledi. Vatandaşların hükümete 30 Mart’ta sandıkta cevap vereceğini söyleyen MHP’li Yalçın şunları söyledi:
"17 Aralık operasyonuyla birlikte ülkenin içine düştüğü fevkalade kötü yönetim tarzı şuanda halkımız tarafından dikkatle takip edilmektedir. 17 Aralık esasında bu millet ve hükümet için dönüm noktası niteliğindedir. 17 Aralık’ta iktidar, suçüstü yakalanmıştır. 17 Aralık’ta iktidarın ayıplı hali bu aziz millet tarafından tespit ve teşhis edilmiştir. Sayın Başbakan meydanlara çıkıp ne kadar bu suçüstü halini gizlemeye çalışsa da gerek kendi çocukları, gerek bakan çocuklarının bu yolsuzluklarını örtme gayreti içinde de olsa bunu kapatmaya muktedir olamayacak. Bu süreci kendi lehine çeviremeyecek. Çünkü her yerin rüşvet, yoksulluk, yolsuzluk olduğu bir Türkiye’de bu tespiti 30 Mart günü sabahtan itibaren halk sandıkta yapacaktır. Böyle bir anlayışı, hükümetin böyle bir tavrını şiddetle kınıyor, şiddetle reddediyoruz. Artık 12 yıl sonra hükümetin siyasi ömrü, bizce tamamlanmıştır. 12 yıl boyunca bu millete çektirdiği zulüm, bu milleti götürdüğü uçurum artık alenen ortaya çıkmıştır. Paralel devletten bahseden Sayın Başbakan’a şunu hatırlatmak istiyorum; beraber yol yürüğü insanlarla geçinemeyen Sayın Başbakan, bir öcü, bir paralel devlet suçlamasıyla esasında milletimizin gözündü hemen arkamızda, arka bahçemizde, Suriye’de, Irak’ta meydana gelen alternatif devlet gerçeğini gizlemeye çalışmaktadır. Esasında ilgilenilmesi gereken konu ayrışma süreciyle birlikte ortaya koydukları terörle pazarlık sürecidir, onun gittiği noktadır. Bu süreç maalesef Türkiye’yi büyük bir çıkmaza sokmuştur. Bu süreç, Türkiye’yi bölünmenin kucağına getirmiştir. Bu seçimlerden itibaren PKK terör örgütü üyeleri ve o örgütün meclisteki mazbatalı, kravatlı terörist temsilcileri, 31 Mart sabahında bu ülkeyi nasıl böleriz, sınırı nasıl çizeriz hesabı içindedir."
’AK PARTİ YÜZDE 51’LİK ÇOĞUNLUĞU KAYBETMEKTEDİR’
AK Parti’nin sahip olduğu yüzde 51’lik oy oranını 30 Mart seçimlerinde kaybedeceğini ve hükümetin 17 Aralık operasyonlarının ardından çöküşe geçtiğini savunan Edip Semih Yalçın, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan, hemen sınırımızın ötesinde yeni oluşan alternatif devletin ne olacağına bakmak zorundadır. Çünkü bu seçimlerde mecliste kurulu bulunan siyasi partilerin kendi gelecekleri adına beklentileri farklıdır. AKP, bu seçimlerde yüzde 51’lik çoğunluğu kaybetmektedir. 17 Aralık sonrasında siyasi iktidarın çöküşü başlamıştır. Bu çöküşün tescilini hep beraber 30 Mart’ta göstereceğiz. AKP iktidarının bugüne kadar yaptığı gibi 30 Mart’tan sonrasında da bu ülkeyi başkalaştırmaktır. Anayasayı terör örgütlerinin isteği doğrultusunda değiştirmektir. Başkanlık sistemini getirmek suretiyle kendisini tek başına lider olarak lanse ettirmektir. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir şekilde tek parti diktasını tesis etmeye çalışmaktır. İşte bütün bunlar cebinde zannettiği yüzde 50’yi bulduğu takdirde Sayın Başbakan tarafından faaliyet alanına dökülecektir. Ama biz çok açık şekilde ifade ediyoruz, Başbakan 30 Mart’ın ardından Cumhurbaşkanı olmayı dahi hayal edemeyecektir. PKK istekleri doğrultusunda anayasa değişikliğini beceremeyecektir. Daha da önemlisi bu ülkeyi başkalarına peşkeş çekemeyecek, bu ülkeyi başkalaştıramayacaktır."
’CHP YOK OLMANIN MÜCADELESİYLE UĞRAŞMAKTA’
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, son olarak CHP’nin 30 Mart seçimlerinin ardından dağılmanın ve yok olmanın mücadelesiyle uğraştığını kaydederek, "CHP ise 30 Mart seçimlerinin ardından dağılmamanın, yok olmamanın mücadelesiyle uğraşmaktadır. Teröristlerin uzantısı pozisyonundaki BDP ise 30 Mart seçimlerde Güneydoğu Anadolu’da, bu coğrafyamızda kendilerince tespit ettiği illerden belediye başkanlıklarını kazanmak suretiyle hükümete dönük ’İşte bizim sınırımız budur. Verin özerkliği, verin federatif haklarımızı’ demeye hazırlanmaktadır. Başbakan bunları bildiği halde bu konuların hiç birine değinmemektedir. Oğlunun ve damadının yargılanmaması için çaba sarf etmekte" diye konuştu.