MHP'li Vural: Bundan sonra okumaya gerek yok
Güncelleme Tarihi:
Elif DEMİRCİ/İZMİR, (DHA)-
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2011 14:33
MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’ndaki (YGS) şifre iddialarına değinerek, "Bundan sonra artık okumaya da gerek yok. Dersaneye de gerek yok. Kriptoloji uzmanları çıkarsınlar şifreli versinler. Bunun arkasındaki gizli güçler kim? Kim bunları savunuyor" dedi.
Vural, MHP olarak YGS sınav sorularında şifre olduğunu düşündüklerini, konuyu bugün Meclis’e taşıyarak araştırma önergesiyle soruların incelenmesini önereceklerini söyledi.
Kültürpark’taki İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde düzenlenen MHP İzmir Milletvekili aday adaylarının tanıtım toplantısı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Oktay Vural, YGS sınav sorularındaki şifre iddialarına değindi. Vural, şifrelerin ortada olduğunu savunarak şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı, ’Ben tatmin oldum’ diyor. Bu ülke sizi tatmin etme yeri değil. Cemil Çiçek de diyor ki ’Cumhurbaşkanı tatmin olduysa ben de oldum’ diyor. Şıracının şahidi bozacı. Cumhurbaşkanı bir taraftan Kayseri Belediye Başkanı’na kefil oluyorsun bir taraftan buna ’Tatmin oldum’ diyorsun. ’İşin yoksa şahit ol, paran yoksa kefil ol’ anlayışı içerisinde bütün ailelerimizin endişeli olduğunu düşünüyorum. Bugün geldiğimiz bu noktada şaibe karışmıştır ve bir parmak, milletimizin çocuklarımızın geleceğiyle oynamıştır. Bu bir rezalettir. Şifreler ortaya çıkmaktadır. Yazıktır günahtır. Bu insanların gençlerin geleceğiyle oynamak cüretini nereden buluyorsunuz? Böyle bir rezalet olmaz. Açıkçası zeytinyağı gibi üste çıkmak istiyorlar. MHP olarak biz bu konuyu bugün Meclis’e taşıyoruz. Bir grup önerisiyle, bir araştırma önergesi vasıtasıyla bunların incelenmesi için bir önerimiz olacaktır. KPSS oldu, yapanın yanında kar kaldı. Polis Meslek Yüksek Okulu sınavlarında ne oldu? Her yerde böyle. Bütün devletin gücünü eline alanlar milleti düşünmüyor, kendi yandaşlarını düşünüyor. MHP bu konunun peşinde olacaktır. Herkesin geleceği bir parmak tarafından yok ediliyor. Türkiye’de güvenli bir seçim yapmak artık imkansız hale geldi. Kamu İhale Kanunu değiştiriliyor yandaşlara dağıtmak için. Sınavlarda sorular dağıtılıyor. Mülakatlarda yandaşlar için farklı sorular hazırlanıyor. Bu ne rezalettir buna dur demek lazımdır. Dur deme vakti de sandıktır."
Bir basın mensubunun olay karşısında bilim çevrelerinin suskun kaldığı iddialarını sorması üzerine Vural, kimsenin konuyla ilgili sesinin çıkmadığını, bir yanlış varsa söylenmesi gerektiğini kaydetti. Vural şöyle devam etti:
"Akademik çevreler, bilim adamları ne susuyorsunuz? Öğrenci susturuluyor, öğretim üyesi susturuluyor, medya susturuluyor. Kimse sorgulamak istemiyor. Sivil toplum ögrütleri de maalesef suskun. Sessiz bir Türkiye. Biz de onun için Türkiye’ye ’Ses Ver’ diyoruz. MHP olarak bu yapılanın şifre olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir kanaatimiz oluşmuştur. Bir takım güçler kullanıyor. Bundan sonra artık okumaya da gerek yok. Dersaneye de gerek yok. Kriptoloji uzmanları çıkarsınlar şifreli versinler. Bunun arkasındaki gizli güçler kim? Kim bunları savunuyor? Bir Cumhurbaşkanı, bir hükümetin görevi mi bunları savunmak? Varsa bir şey açığa çıksın. Savcılık soruşturma açıyor ’Biz tatmin olduk’ diyor. Siz o zaman yargıya da müdahil oluyorsunuz. Ben gençlerimizin geleceğini karartan bu zihniyette uğraşmayı birinci görev addediyorum."
Kültürpark’taki İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde düzenlenen MHP İzmir Milletvekili aday adaylarının tanıtım toplantısı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Oktay Vural, YGS sınav sorularındaki şifre iddialarına değindi. Vural, şifrelerin ortada olduğunu savunarak şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı, ’Ben tatmin oldum’ diyor. Bu ülke sizi tatmin etme yeri değil. Cemil Çiçek de diyor ki ’Cumhurbaşkanı tatmin olduysa ben de oldum’ diyor. Şıracının şahidi bozacı. Cumhurbaşkanı bir taraftan Kayseri Belediye Başkanı’na kefil oluyorsun bir taraftan buna ’Tatmin oldum’ diyorsun. ’İşin yoksa şahit ol, paran yoksa kefil ol’ anlayışı içerisinde bütün ailelerimizin endişeli olduğunu düşünüyorum. Bugün geldiğimiz bu noktada şaibe karışmıştır ve bir parmak, milletimizin çocuklarımızın geleceğiyle oynamıştır. Bu bir rezalettir. Şifreler ortaya çıkmaktadır. Yazıktır günahtır. Bu insanların gençlerin geleceğiyle oynamak cüretini nereden buluyorsunuz? Böyle bir rezalet olmaz. Açıkçası zeytinyağı gibi üste çıkmak istiyorlar. MHP olarak biz bu konuyu bugün Meclis’e taşıyoruz. Bir grup önerisiyle, bir araştırma önergesi vasıtasıyla bunların incelenmesi için bir önerimiz olacaktır. KPSS oldu, yapanın yanında kar kaldı. Polis Meslek Yüksek Okulu sınavlarında ne oldu? Her yerde böyle. Bütün devletin gücünü eline alanlar milleti düşünmüyor, kendi yandaşlarını düşünüyor. MHP bu konunun peşinde olacaktır. Herkesin geleceği bir parmak tarafından yok ediliyor. Türkiye’de güvenli bir seçim yapmak artık imkansız hale geldi. Kamu İhale Kanunu değiştiriliyor yandaşlara dağıtmak için. Sınavlarda sorular dağıtılıyor. Mülakatlarda yandaşlar için farklı sorular hazırlanıyor. Bu ne rezalettir buna dur demek lazımdır. Dur deme vakti de sandıktır."
Bir basın mensubunun olay karşısında bilim çevrelerinin suskun kaldığı iddialarını sorması üzerine Vural, kimsenin konuyla ilgili sesinin çıkmadığını, bir yanlış varsa söylenmesi gerektiğini kaydetti. Vural şöyle devam etti:
"Akademik çevreler, bilim adamları ne susuyorsunuz? Öğrenci susturuluyor, öğretim üyesi susturuluyor, medya susturuluyor. Kimse sorgulamak istemiyor. Sivil toplum ögrütleri de maalesef suskun. Sessiz bir Türkiye. Biz de onun için Türkiye’ye ’Ses Ver’ diyoruz. MHP olarak bu yapılanın şifre olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir kanaatimiz oluşmuştur. Bir takım güçler kullanıyor. Bundan sonra artık okumaya da gerek yok. Dersaneye de gerek yok. Kriptoloji uzmanları çıkarsınlar şifreli versinler. Bunun arkasındaki gizli güçler kim? Kim bunları savunuyor? Bir Cumhurbaşkanı, bir hükümetin görevi mi bunları savunmak? Varsa bir şey açığa çıksın. Savcılık soruşturma açıyor ’Biz tatmin olduk’ diyor. Siz o zaman yargıya da müdahil oluyorsunuz. Ben gençlerimizin geleceğini karartan bu zihniyette uğraşmayı birinci görev addediyorum."